ramazan davulcusu

sokağa çıkma kısıtlaması (!) varken kapı kapı dolaşıp zillere basarak para isteyen canlı. polis ne işe yarar merak ediyorum. yahu bende varsa virüs, para verdikten sonra o para yüzünden birileri ölürse? yapacağınız kısıtlamayı, vereceğiniz kararları mikeyim.

ramazan ayı boyunca vatandaşları geleneksel yöntemle sahura uyandırmak için çalışan emekçi.

ramazan ayının 15. günü ve ramazan bayramı arifesinde bir aylık emeğinin karşılığını almak için gündüz davul çalarak kapı kapı bahşiş toplamak için dolaşır, bütçeniz doğrultusunda bahşiş vermeniz bu emekçi için iyi olacaktır.

şimdilerde malum sorundan ötürü pek muhatap olmasak da lise yıllarımda mahallede tofaşın kaputunda davul çalarak gezmeleri bin mani okumalarına bedeldi. yenilerin de eski olarak özlendiği günlerin geldiği ve yaşlandığımızı anlamamız çok acı.

ramazan ayında sahur vakti insanları davul çalarak ve çeşitli maniler okuyarak uyandıran kimse.
bugün kapıya 3 kere davulcu geldi. allahım nedir bu mitozla mı çoğalıyorsunuz? ramazan boyunca her gün başka biri kapıyı çalıyor davulcuyum diyerek. belgesini sorsam tabiki yok.
bahşiş vermek istiyoruz haklarını alsınlar en azından diye ama kime vereceğimizi şaşırdık artık. zaten virüs sürecindeyiz binalara girmeleri yasak camlardan bahşis isteyebilirler* ama umurlarında değil.

bu ramazan kafam çok rahat. geberir bir derecede aşk acısı çekiyorum. bu müptezel abilerin gezdiği saatlerde mutsuzluktan sızıp çoktan uyumuş oluyorum. ohhh dünya varmış walaa.

geçen sene ise mutluluktan uyuyamadığım bir ramazan ayı geçiriyordum. davulcu abileri bile seviyordum. tokmakları aşk şarkısı ritimleri gibi geliyordu. ama bu sene işte feleğin tokmağı neremden girdi neremden çıkıyor anlamış değilim.

gelenek olarak devam ettirilen sembolik sahura uyandırma servisi. rahatsız olan insanları anlıyorum ama öfkenizi davulculardan çıkarmaya gerek yok. insanlar işlerini yapmaya çalışıyorlar. her gece camdan davulcuları azarlamanızı dinlemek zorunda değil kimse.

gereksiz ve yine gereksizce yaşatılmaya çalışılan meslek koludur. yüzyıllar önce toplumun büyük çoğunluğunun müslüman olduğu, çalar saatin cep telefonunun henüz icat edilmediği zamanlarda amme hizmeti olarak insanları sahura kaldırmak için kullanılan yöntemin bu gün yaşatılmaya çalışmasında ben bir mantık göremiyorum ki entrymi de biramı içerken giriyorum. sizin inancınız beni bağlamıyor, görüşünü savunuyorum.

bu ramazanda karantina nedeniyle 1-2 defa dışında davul sesi duymadım, davulcu camımızın önüne kadar gelip ritimsiz saçma salak biçimde fütursuzca davula vurmadı. yüzüklerin efendisindeki moria madenlerindeki davullar, minas trith kuşatmasındaki, kara kapı saldırısındaki drummer troller bile daha güzel ritimli bir davul çalıyordu.

bir kültür olduğunu düşünerek sessiz kaldığım durumdur. ancak hem ailecek oruç tutmayışımız, gece davul sesiyle uyandırılışımız, üstüne bütün bunlar için para ödeyişimiz ve davul sesinin de rahatsız edici oluşu sebepleriyle bir miktar sinir bozar.

ramazan başladığından beri 3 kere kapıya gelen zat. açmasam da bir tur basıyor o zile. ulan hem gecenin bir vakti beni rahatsız edeceksin, hem de para isteyeceksin. oldu paşam. her insanın oruç tutmayabileceği, her insanın müslüman olmayabileceği, her insanın oruç tutsa bile davulla uyandırılmak istemeyebileceğini takribi kaç yüzyıl sonra idrak edebileceğiz acaba çok merak ediyorum.

her türlü küfrü hak eden bol babalı canlı. geleneğiniz batsın.

her ne kadar gelenek falan diyerek duygu sömürüsü yapsanız da içinde bulunduğumuz çağın ileri şartlarını, onu da geçtim işe gideni, hasta olanı, bebeği olanı, yaşlısı olanı, müslüman olmayanı ve herkesin oruç tutmadığını anlamanız gerekiyor. neden "saygıyı" kendinize özel bir şey sanıyorsunuz? nasıl bu kadar duyarsız ve bencilsiniz anlamıyorum.

insanları taciz eden, dilenmek için kapı çalıp taciz eden, herhangi bir sabıka kaydı müessesesi olmayan rezil iştigal.

yasadigim sehirde yillardir gelenek haline gelen sahur orkestrasi mevcut. bakin davul demiyorum orkestra. uzeri acik otobusun tepesinde en az 10 tane belediye calisani davulu,zili,kemani,saksafonu vs her gece sahurda mahalle aralarinda bizleri sahura kaldiriyor. ben gece sahura kalkmak yerine yeyip oyle uyumayi tercih ediyorum. tam sahurum bitiyor yataga gidiyorum bu arkadaslar apartmanimin onunde bam tis bam tis konser veriyor. onlara kizmiyorum islerini yapiyorlar ve bir gelenegi surdurmeye calisiyorlar. ama neden bizim apartmanin onunde 10dk konser veriyosunuz beyler anlamis degilim.

zoraki meslek yaratmis insanlar. kimsenin boyle bir beklentisi olmadigi halde gecenin bi koru beyninize sokmak istercesine davula vuran nerden uc kurus koparsam kar insanlari. esas meslekleri de muhtemelen trafigin yogun oldugu bolgelerde arabanin zorla camini silmek gibi benzer soygunculuklardir. hal boyleyken "aabi onlarinki de ekmek parasi.." diyenlere fabrikalarda gunde 18 saat haftada 7 gun calisan iscileri gostermek lazım.

cidden rahatsızlık veren bir uygulama.yemin ederim sinirlerim zıplıyor. arkadaş halihazırda müstakil evde yaşıyorum. bir gece bir kazan kızgın yağı herif sokaktan geçerken üzerine boşaltasım var.

herhangi bir hizmet almadığım, üstüne üstlük rahatsız olduğum 'işi' için kapımı çalıp para talep eden kişi. (bkz: wtf)

bugünkü sahurda haklarında konuşurken babam, bunlardan bir grubun üst caddede bir tanıdığımızın apartmanına girebilmek için giriş katta penceredeki küçük yaştaki çocuğu kafalamaya çalıştığını söyledi. ulan benim bildiğim bahşiş kişilerin gönlünden kopar da verilir. hem kafaları gelenek gelenek diye dikip hem de ceplerdeki parayı gasp edebilmek için zorluk derecesi imkânsız olan türkiye’de mi yaşamak gerekiyor? bir de kendileri yetmiyor gibi kendi eniklerini de beraberlerinde getirip zile bastırıyorlar. hani komşu çocuğu diye kapıyı açarsanız davulcu kapınızda bitebilir. dikkat etmekte fayda var.

zamanında zaruri bir ihtiyacı karşılayan kişi. günümüze artık sembolik değeri var. olsa da olur olmasa da.

alacaklı gibi kapının tokmağını çat çat vurur.

an itibariyle mahalleyi çınlatmaktadır. güzel bir gelenek. vur vur inlesin davulcu kardeş.