rusya ukrayna savaşı

natotürkçülerin hakkında her şeyi bildiği savaş. ukrayna üniformasını giyinmiş rus askerleri kahvaltıda çocuk yiyormuş, kesin bilgi yayalım rustaparlara kanmayalım.

sözlük akışında sürekli farklı farklı başlıklar altında haber sunulan savaş. ıyice sıkmaya başladı. ne halleri varsa görsünler bana ne ya?

savaşın soğuk, ürkütücü, acımasız yüzüne bir kez daha tanıklık ediyoruz. bir simülasyon oyunu gibi televizyonlardan, bilgisayarlardan, akıllı telefonlardan bütün dehşetiyle naklen bir savaşı izlemek tek kelimeyle ürpertici. güç gösterisinin ve ölüm kusan silahların ortasında, olan yaşlılarıyla, kadınlarıyla, çocuklarıyla masum ve mazlum halka oluyor. gerçekten acı!

ortalıkta dolaşan bilgileri kısaca yazmak istiyorum.
- reuters tarafından alınan habere göre rusya'nın 5km'lik konvoyunun kiev'e girmesine yaklaşık 60 km mesafe kalmış.
- (bkz: 28 şubat 2022 belarus'un savaşa dahil olması)
- antonov an-225 ne yazık ki artık aramızda değil. hayallerinde uç koca dev.*

bir kaç gündür beni iyice sıkıntıya sokmuş olay, ne ukrayna'dan ne rusya'dan arkadaşlara ulaşamıyorum.
ve tahmin edebiliyorum kimlerin hangi konumda olduklarını, acı bir olay.
ha bir de, gözümü kapatıp kaçamam bu olan durumda, bugün ukrayna'da olan yarın bizde de olabilir.

başlığa yazıp yazmama konusunda kararsız kaldığım güncel savaş.

bilindiği gibi savaşlar neden değil, bilakis sonuçtur. ukrayna kimliğinin arkasına gizlenmiş batı emperyalizmi ile, sovyetlerden kalma egemenlik günlerinin hasretini çeken rusya nın mücadelesidir bu savaş.

hafızamızı biraz yorar isek; birkaç yıl önce rusya/ukrayna gerginliği olmuş, olaylar dönemin ukrayna cumhurbaşkanının sağduyulu çabası ile tatlılığa bağlanmıştı.

ukrayna'nın batı emperyalizminin gözünde ne olduğunu anlamaya çalışmak, belki de savaşı konumlandırmamız açısından daha belirginleşir.

ukrayna; rusya'nın komşusu ve ortadoğunun ve doğu avrupa'nın rövanşı için rusya'ya karşı kullanılması en kolay olan coğrafik koşullara sahip ülkedir. hem avrupalı, hem de avrupalı olmayan bir ülkedir ukrayna. yani kusursuz seçim. bu minvalde değerlendirildiğinde savaşın kimin çıkarına olduğu net anlaşılır.


bilindiği gibi; suriye, libya, kazakistan, gürcistan ve azerbaycan gibi ülkelerde; batı ile rusya karşı karşıya gelmiş, ancak bu mücadelede bariz üstünlük; rusya ve doğu cephesi lehine sonuçlanmıştır.

ukrayna da vuku bulan savaş, öyle bir hal üzere şekillendi ki; rusya savaşta rüşdünü ispat etmek durumda kaldı. ukrayna'ya girmese güzsüz görünecek bir rusya ve saldırı yapması halinde ekonomik açıdan zor durumda kalacak olan bir rusya durumu ortaya çıktı. putin ikinci seçeneği tercih etti ve ukrayna'ya girdi.

savaşın kaderini, rusya tarafında aktif bir şekilde konumlanan çin belirleyecektir. doğu blokunun çin olmadan kazanma şansı yoktur.

ülkemiz açısından değerlendirilir ise; brezilya gibi tarafsız kalması , halkımız ve geleceğimiz için elzemdir.

benim de canımı fazlasıyla sıkıyor. ikinci gününden itibaren ukrayna'da ki tanıdığım kişilere ve ailelerine ulaşabilmiş değilim.

rusya tarafında da işler kolay gitmiyor. değişik hayaller peşinde koşan başkanları sayesinde bir günde %30 fakirleştiler.* ülkenin çoğunluğu bu yaşananları kabullenemiyor. muhalifler sesini çıkarsa putin tepelerine iniyor. çıkarmasalar da kendi içlerine dert. kuzeydeki türkiye ama iklime göre biraz* sert bir yönetim anlayışı var.

ya size nasıl ulaşabilirim çok önemli taktikler vereceğim diyen adamın ve birkaç kişinin daha taktikleri uygulanmaya başlamış.*

maalesef europa universalis’i aratmayan olay. save and exit’i falan yok mu bunun? 2022 bir de sen vur be.

verdiğiniz bütün haber kaynakları natonun salyalı, zehirli dişlerinden geçen puntolardan başka bir şey değil. rusya fakirleşmişmişmiş. binlerce rus askeri ölmüşmüşmüş.

rusya 300 milyonluk bir devlet. kocaman bir pazar. bu pazarı batı kaybetmek istiyorsa buyursun kaybetsin. batı ikiyüzlü bir histeri içinde hareket ediyor. adeta canavarlaştılar. gerçek yüzleri ortaya çıktı. hepinizi gerçek canavarın safından uzaklaşıp özgün aklınızla iki dakika sakince düşünmeye davet ediyorum.

çatışma sonrası videolar liveleak hesabı tık tık düşmeye başladı ukrayna tarafından.
bir kısmı propaganda olabilir tabi, ama ağır ve kötü görüntüler.
yüzü patlamış rus askeri görüntüleri, kharkiv'den çekilen rus askeri görüntüleri, patlayıcı mühimmat inflakı nedeniyle deforme olmuş kharkiv cephesi ceset videoları vs.
savaş durumuna dönüşmüş bir diktatör işgalinin sonuçları, ama bir diktatör klasiğidir.
kayıpları kazanç görüp, yaptığı hataya devam etmek.
üzücü durumlar silsilesi yaratan b*ktan olay.
görüntüleri burada paylaşamam hassas içerik, davalık olmak istemiyorum, çok arayan bulur ama aramayın.
ben canlı canlı bu tarz deformasyonlara çok uzun süredir alışığım, tanıklık ettim.
midesiz bir insanım da burada çoğunun 2 hafta iştahını keser eminim

şu 10 gündür yaşanan şeylere savaş diyorsak, suriye'de, ırak'ta, afganistan'da ve hatta ermenistan -azerbaycan'da yaşananlara savaştan daha öte bir isim bulmalıyız.

yesinler birbirlerini diyorum.
sarışın mavi gözlü ‘medeni avrupalıların’ kavgasına karışacak kadar aklımı yemedim. saldıranların da sarışın mavi gözlü olduğunu unuttular herhalde.
orda olsam beni şehri terkeden trene almazlar esmerim diye. sen esmersin kal bombayı ye derler. filistin’de , kıbrıs’ta, afrika’da yediğimiz gibi.
hiçbir yunan’ın, yahudi’nin de yatına el konmadı bu yüzden. sektirsinler toplarını.

rusya'nın eninde sonunda kazanacağı savaştır.
ruslar şu anda en yumuşak şekilde saldırı yapıyorlar.
bugün kiev'in ısıtma sistemine füze attılar, tv kulesini vurdular ve elektrik sistemlerini de bombalamaya başladılar.
bu şu demek oluyor;
"kiev'deki siviller: yakın bir zamanda elektriksiz, susuz, ısıtmasız kalacaksınız ve televizyonlarınız, internetiniz çalışmayacak. o yüzden kiev'i terk edin.

ukrayna ordusu ise tamamen amatörce hareket ediyor.
ruslarla birebir çarpışma yapacak müdafaa hatları yok.
herkes şehirlerde sokak savaşlarına yoğunlaşmış durumda. halbuki savaşın en son aşaması sokak savaşlarıdır. ukrayna en son yapacağı şeyi en başta yapıyor. bu savaş belki ruslara çok zaiyat verdirebilir ancak; rus askeri sokak savaşlarında asla önde savaşmaz. çeçenistan'dan getirdikleri veya wagner birliklerindeki paralı askerleri önden sürecektir.
son bitirici darbeyi arkadan vuracaklardır.
şu anda bilerek yıpratma politikası uyguluyorlar.
bir iki gün içinde rus güçlerinin tam gücüyle ve ağır bombardıman yaparak kiev'e girdiklerini göreceğiz.

zelenski tam bir tiyatrocu. kendini çok iyi pazarladı ama savaş düzenindeki dağınıklık ona pahalıya patlayacak. rusya kiev'i alır almaz donbass'ı da kolayca ele geçirecek. ukrayna'nın karadeniz ile bağlantısını kestikten sonra masaya oturacak.
kiev'den çekilme karşılığında güney ukrayna'yı komple topraklarına katacak.

bu savaşın yüzde yüz kaybedeni ukrayna'dır. ruslar yüzde 80 kaybetmişlerdir. avrupa ve türkiye % 50 kaybetmişlerdir. amerika ve ingiltere ise suya ve sabuna bile dokunmadan en büyük rakibinin erimesini keyifle izlemektedirler. düşünün ki böylesine önemli bir savaşta amerika başkanı biden yazlığında tatil yapacak kadar keyif içindedir.

avrupa ise bugüne kadar sürdürdüğü "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" tavrından vazgeçmek zorunda kalmıştır. rusya, demoklesin kılıcı gibi başlarına dikilmiş ve bütün dünyanın gıpta ile baktığı ve dünyanın sözde en mutlu ülkeleri olan iskandinav ülkelerini (isveç, norveç, finlandiya) uykusuz bırakmıştır.

bir an önce barış imzalanarak(tercihen ukrayna bağımsız kalmalı, rusya’ya katılırsa da umrumda olmaz) sonlanması gereken savaştır. tekrardan dünya’daki denge hali, eskisi gibi dönmelidir. rusya’ya yapılan saçma yaptırımlar da bitmeli tabii.

yesinler dursunlar birbirlerini, bana dokunmayan yılan bin yaşasın. iki taraf da katil, ırkçı.

savastan cok isgal denmesi daha dogru olan durum.

bu isgal ile ilgili ilgimi ceken bir durum var. simdi rusya aralik ayindan beri sinira asker ve silah yigiyor ve isgale hazirlik yapiyordu. tum veriler rusya'nin isgale hazirlandigini gosteriyordu. rusya'nin ukrayna ve nato'dan bazi talepleri oldu ve hepsi reddedildi. bu durumda isgalin baslayacagi kesin gibiydi. turkiye de dahil olmak uzere bir cok ulke vatandaslarina ulkeyi terk etme cagrisi yapmisti.
simdi her sey bu kadar acikken niye bu kadar cok sayida turk hala ukrayna'da kaldi? yani mesela ben orada ogrenci olsam, yilbasi tatilinden sonra turkiye'de kalir ve oraya donmezdim. hadi ogrenciler genc ve tecrubesiz, o yuzden durumu degerlendiremediler diyelim. ya bunlarin aileleri? saldiri baslamasi an meselesi olan bir yerde cocugunu birakmak cok garip. hele haftasonu bir haberde ukrayna'ya tatile gidip savasa yakalanan turkleri de gorunce artik yuh dedim.

isin uzmanlari daha iyi bilir tabi. bana gore bunun sebebi insan beyninin olumsuz seyler yasanma olasiligini goz ardi etmek istemesi. olmasini istemedigi seyin olacagina inanmak cok zor geliyor galiba. o yuzden ulkeyi terk etmeleri gerektigi bu kadar acikken, yok canim putin o kadar da delirmis olamaz deyip kalmaya devam ettiler. ayni sey olum icin de gecerli. hayatin bu kadar icinde olan bir sey olum ve ancak bu kadar yokmus gibi davranilabilir. birak kendimizin olmesini, sevdiklerimizin hic birinin bile olmeyecegine inanirmis gibi yasiyoruz. simdilerde kimle konusurken 3. dunya savasi mevzusu gecse, yok ya olmaz oyle bir sey diyor. halbuki bilinen tarihte buyuk savas gormeden gecirilen bir yuzyil yok. umarim olmaz da gayet de olabilir.
insan beyni gercekten cok ilginc sekilde calisiyor.

türkiye'de takım tutar gibi taraf tutulduğunu görüp dumur olduğum savaş hali...

her iki tarafın da sivilleri acı çekiyor. ukraynalılar ölüyor, yaralanıyor, ülkelerini terk etmek zorunda kalıyor. diğer taraftan ruslar da putin'i desteklemese bile şiddetli ayrımcılığa maruz kalmaya başladı. ambagolar sebebiyle yakında yaşam standartları oldukça düşecek. bu işin sonunda kim kazanırsa kazansın kaybedenler hep siviller olacak. yazık, yukarıdakiler harita çizeceğim diye kaç kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu.

rusya-ukrayna savaşında mücadale alanlarından birisi de ortodoks alemindeki güç kavgasıdır.

1453 yılında istanbul’un fethinin ardından moskova knezliği (bir tür kontluk) artık osmanlı padişahının egemenliğinde olduğu gerekçesiyle fener rum patrikhanesi’nden ayrılma sürecini başlattı. o zamandan sonra da büyük kısmı ortodoks olan slav halklarının dini liderliğini de yavaş yavaş üstlendi. bunların arasında en önemlisi olan kiev metropolitliği yüzyıllarca moskova patrikhanesi’ne bağlı olarak kaldı.

sscb’nin dağılmasının ardından ukrayna ve rus kiliselerinin ayrılma süreci başladı. onlarca yıl süren tartışmaların ardından nihayet 2018 yılının aralık ayında ukrayna ortodoks kilisesi fener rum patrikhanesi’nin otoritesini tanıyarak onun tarafından “otosefal” (kendi kendine yeten-bağımsız) olarak ilan edildi ve birleşik ukrayna ortodoks kilisesi kendi patriğini seçti.

devam eden savaşta ateşkes ve barış için rusya’nın öne sürdüğü şartlardan birisi de ukrayna ve rusya kiliselerinin tekrar birleşmesi, daha doğru bir ifadeyle kiev metropolitliği’nin moskova patrikliği’ne bağlanması. inanç ve kilise pratikleri açısından aralarında fark yok, mesele güç mücadelesi.
donbas bölgesi’nde ve kırım’da savaş öncesinde fener rum patrikhanesi’ne bağlı 60-70 bin rum yaşıyordu (ayrılıkçılara mücadelenin devam ettiği son sekiz yılda bir kısmı yunanistan’a göçtü). onlar kiev patrikliği’nin fener rum patrikhanesi’nin egemenliği altına girmesinden memnun oldular. ancak mevcut durumun tedirginlik yarattığı ve miçotakis’in muhtemelen bunu da konuşmak için fener rum patrikhanesi’ne gittiği (13 mart 2022) düşünülebilir. yunan medyası son bir kaç günde hepsinin ülkeyi terk ettiğini yazdı. ancak onlar zengin tüccarlardı ve malları orada kaldı.