rüyada görülen en ünlü kişi

ece seçkin'i görmüştüm. ne alakaysa..

ak sakallı dede.
yaşlısından gencine, kadınından erkeğine, milyonlarca insanın defalarca rüyasına girmiş bir şahsiyet olarak ak sakallı dede'dsn daha ünlüsü mü var?

(bkz: recep tayyip erdoğan)

ben o kadar çok ünlü gördüm ki... hangisi daha ünlü karar veremiyorum ondan tam liste yapma kararı aldım.
danla biliç *, zayn, selena gomez, taylor swift, madison beer, doja cat, timuçin esen, genç leonardo dicaprio... aklıma bu kadarı geldi. *
ayrıca bu aralar durmadan uzakdoğulu insanlar görüyorum rüyalarımda, imdat.

ilber ortaylı ufak bir sohbetimiz oldu.

tarkan bir dönem çok seviştik.

elite ander.. gercek ismini unutup hep boyle tanimliyorum.

recep tayyip erdoğan.
beni bir dövüyor, bir dövüyor allah'ım yarabbi böyle bir şey olamaz. ben gerçek hayatımda öyle bir dayak yemedim. şamarlar savuruyor böyle ama tek laf da etmiyor. sadece şamarlar indiriyor, bir de takım elbiseli böyle gayet muntazam yani. takımı da hiç bozulmamıştı, vallahi şiir gibi dövdü. yüzü de posterlerde tek kırışıklık olmadan göğe bakan fotoğrafı var ya, o. adam döverken bile göz teması kurmadı. muhattap olmadı lan döverken. hem dayak yedim, hem de aşağılandım.
o yüzden eleştirirken iki kere düşünüyorum, bu sefer gerçekten döver diye.

bir ara mütemadiyen gördüğüm teoman. hoş adam vesselam. rüyada olsa görmek güzeldi.

kerimcan durmaz.

fatih sultan mehmet. yıllar önce görmüştüm beraber istanbulu fed ediyorduk.

nasıl oluyor, merak edilendir. istihareye mi yatılıyor nedir. ben ünlü kişiyi normalde gördüğümde tanımıyorum*, kaldı ki rüyada görmek. demek nasılsa tanımayacak diye rüyama girmiyorlar*.

(bkz: sylvia plath)

the walking dead karakterlerini görmüştüm. daryl, rick vs... nasıl kafayı taktıysam artık.

sokrates ve platon.

hz. isa

süleyman demirel

başlığı daha önce görmüştüm ama rüyamda gördüğüm en ünlü kişiyi daha dün gece gördüm.
efendim her tarafın şantiye olduğu bir yerde geziniyorum ki, kesin bizim mahalledir o çünkü şu an bu satırları şantiyeden yazıyorum *)
polisler üst baş araması yapacak ve ben telaşla çantamı karıştırıyorum. çantamda tornavida, kerpeten bir de maket bıçağı var. maket bıçağı beni feci şekilde tedirgin ediyor ki aklıma yakın zamanda hayata geçirmeyi planladığım projem geliyor. yo cinayet işlemeyeceğim ama bazı odunları oymam gerekebilir. çok komiğim, gül gül ölüyorum kendime fbvb
polislerden bir şekilde kurtulup sahne gibi bir alana geliyorum. gibi diyorum çünkü etraf hala şantiye.
karşımda tüm yakışıklılığı ve yana taranmış saçları ile ediz hun beliriyor. ''siz o'sunuz' derken heyecanla elimdeki anahtarı havaya fırlatıyorum. ama anahtarın yere ulaşması çok uzun sürüyor. çok yüksekte olduğumuzu anlıyorum ve başım dönmeye başlıyor. o sırada ediz hun tüm centilmenliği ile elimi tutuyor ve şu şarkı eşliğinde dans ediyoruz.
içimden dans etmeyi beceremediğim geçse bile şansım yaver gidiyor ve alnımın akı ile sanatımı icra ediyorum.
bu başlığa yazmak için ediz hun'u beklemişim demek ki.
-son-

hz. muhammed (s.a.v)
hz.aişe
hz.adem
inançlı ama aşırı dinci yanım olmamakla birlikte bunları görmüştüm, hem de her birini bir iki defa.

(bkz: seda sayan)

ben senin akıl hocalarını da biliyorum diye bağırmasıyla sıçrayıp uyanmıştım.