sadri alışık

zamanın eyşanı olan gözleri 2 kere lacivert müjgan tarafından kalbi kırılmış abimiz.

hayatta iken en iyi arkadaşı (bkz: ayhan ışık)tır. bakın sadri baba ondan nasıl bahsediyor. buradan

sadri alışık denilince herkesin aklına eminim bir kaç replik geliyordur.
tüplü televizyonlarla her evi ziyarete den sadri alışık, hayat şakayla karışık...
; (bkz: bu da mı gol değil?) dediğinde yüreklerimizi dağlayan ofsayt osman karakteriyle
iki buçuk liralık şapkasıyla kendine has selamıyla bir sırdaş bir arkadaş olur seninle.
(bkz: turist ömer) karakteriyle beraber uzaya çıkarsınız. rıdvan, kazım, ömer... ismi değişse de o hep aynı kaldı gönlümüzde...
44 yıllık sanat hayatında 200 üstünde filmde rol alan başarılı bir aktör.
size sadri alışık'tan bir kaç replik:

zııt, yazzaneye uğra

seni gördügüm an zipkin yemis orkinosa döndüm!

bu da mı gol değil?

spak üç çay çek bize ordan , demli olsun

ne demiş cames bond? paran vasrsa dünya sana aşık, züğürtlere yakışır tahta kaşık. yes orrayt...

ve daha akılla kazınan niceleri.

güzel adammış.

turist ömer derler benim adıma
pişman olurlar bakmayanlar tadıma
sabahları bir kadeh, akşamları beş kadeh...
neşemi de bulunca dalgama da bakarım. amaney...

sadri alışık demek , "öyleyse kalanın da gidenin de gönlü hoş olsun" demektir.

"sokak köpeklerine selam vermek adam olmaya çeyrek var demektir" repliğiyle tanıdığımız sanatçıdır.

iyi insan olmanın da, hoşgörünün de, sevmenin de sermayesi bedava. sevin lan birbirinizi.

emektar oyuncudur.
genc filmleri daha gûzeldir.

“benimki dün gece de gelmedi…
nasıl da bekledim be,
10 senelik bekledim…
sevildiğin kadar zenginsin,
sevdiğin kadar cömert…
öpüşecek birilerini aramadık hani…
bizim için ölsün de demedik.
hani biraz sevse,
üstünü biz tamamlardık…
iyi insan olmanın da
hoşgörünün de
sevmenin de sermayesi bedava…
sevin lan birbirinizi!”

büyük aktördü allah rahmet eylesin.

1925 yılında doğmuş 1995 yılında kaybettiğimiz usta sanatçı. 1946 yılında sinemaya ilk adımını atmıştır. turist ömer ve ofsayt osman karakterleri ile bugün bile konuşulmaktadır. kuşkusuz türk sinemasında yeri dolmayacak ender insanlardandır.

benim nostaljik ruhum kendisini, şu şarkıyla ve tabii filmle tanıdı. sonra hangi filmde gördüysem daha bi etkilenir daha bi dikkat kesilir oldum. ve sempati besledim.

efenim. gelelim dilimiz* döndüğünce kendisini anlatmaya:

kendisi, türk tiyatrosu'nun devlerindendir. çolpan ilhan'ın eşi ve kerem alışık'ın babasıdır. tam adı; mehmet sadrettin' dir.
5 nisan 1925 istanbul doğumlu olup, 18 mart 1995 tarihinde hayata gözlerini yummuştur.

modernleriyle birlikte önce tiyatro, ardından sinema ve bir tür olarak komedi kültürünün, türkiye'de yerleşmesini ve yaygınlaşmasını sağlamıştır. bunu, 1959 yılında hayatını birleştirdiği ve ölene kadar da evli kaldığı eşi çolpan hanımla birlikte başarmıştır hiç şüphesiz.

yaklaşık 250 kadar filmde rol alan sadri alışık, şaka ile karışık filmindeki ofsayt osman karakteriyle ülkeye, bir brezilya dans ve şarkı türü olan, bossa nova kültürünü getirmiş ve öğretmiştir.

sayısız sinema filmi ve tiyatro gösterisine imzasını atmanın yanı sıra şiir ve edebiyata da ilgi duyan sadri alışık'ın ilk yayın yılı, ölümünden tam iki yıl öncesine tarihlenen, yani 1993 yılında kitapçılarda yerini bulan bir ömürlük istanbul: şiirler adlı bir şiir kitabı mevcuttur.

bir diğer kitabı olan, veda değil, merhaba'dır ise; ölümünden ancak on yıl sonra, 2005 yılında basılmıştır. bu kitapta kendisini; şeklinde tanıtan sadri alışık, türk sinema ve tiyatro tarihinin mihenk taşıdır diyebiliriz.

kendisi için, 1997 yılında çolpan ilhan teşviki ve idaresinde sadri alışık kültür merkezi kurulmuş ve zamanla bu kurum resmileşip, konservatuvar eğitimleri de veren özel bir tiyatro ve eğitim merkezi halini almıştır. hale hazırda hala her sene, sadri alışık sinema ve tiyatro ödülleri törenle, sahiplerine teslim edilmektedir.

eşi ve oğlunun kurduğu akademi de tiyatro eğitimi almış bir insan olaraktan söylüyorum, yaşasaydı "ne oluyo lan burada?" derdi. üzülürdü.

sadri alışık ben değilim desem çok mide bulandırıcı olur değil mi

komedisi kadar, dramı da iyi oynarmış.
güzel içermiş.

nam-ı diğer turist ömer.

burası umutsuzluk çarşısı
ama her dudakta, her sabah binbir umut
türküsü
bu yokuşun ölüleri ağlamaz
ayak sesleri derindedir duyulmaz.
güneşler, günler unutmak kadar uzaklarda
saklanır; görülmez.
bu koskoca gürültü yaşamak mı,
beklemek mi ölümü yeniden bilinmez?
sevgilerimle karışık,
sadri alışık.

rahmetlinin bir filmdeki fotoğrafı vatsap profil fotoğrafımdır epeydir.

sokak lambalarından birine sordum seni dün gece,
zannım yağmur yağıyordu. bütün ışıklara...
vakit seni, beni çoktan geçmişti.
yorgun, uykusuz, üşümüştü.
hep seni konuşmak istiyordu, biliyorum
ama dilinin altında bir selvi saklıyordu.
ağlıyor, ağlıyor ve konuşmuyordu...