dünya klasikleri / edebiyat
7.1 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

stefan zweig'ın intihar etmeden önce yazdığı son kitabı. her zweig kitabında olduğu gibi detaylı psikolojik çözümlemeler görüyoruz fakat bu sefer ele aldığı karakter psikolojisi oldukça yıpranmış, oldukça travmaya maruz kalmış birisi. dolayısıyla anlatması oldukça zor bir karakter. fakat zweig bu işin altından başarıyla kalkıyor. kitapta yer verilen bir diğer karakter ise bir satranç şampiyonu, kitapta da belirtildiği gibi entellektüel cahil kavramının vücut bulmuş hali. yazar cahilliğin içindeki deha olarak tanımlıyor karakteri ve bu karakter gibi normalde tek bir cümle dahi kuramayan insanların sırf tek bir alanda uzmanlaşmış oldukları için bir dünya paraya ve şöhrete sahip olmalarının eleştrisi yapılıyor. bu iki karakter haricinde detaylı işlenen bir karakter yok kitapta, öyle ki kitabın baş anlatıcı hakkında bile doğru düzgün bilgi verilmiyor. kısacık kitap zaten

doktor b nin yaşadıkları hariç, yapılan birkaç satranç maçından sonra hemen bitiveriyor kitap


kitap 2. dünya savaşı zamanlarında, nazi almanyası döneminde geçiyor. zweig o dönemde yaşananlara birebir şahit olmuş biri olarak dönemi başarıyla aktarıyor.


doktor b nin mahkumiyeti sırasında geçirdiği nöbetler ve onu o noktaya getiren durumlar oldukça başarılı bir şekilde anlatılıyor. bu anlatma süreci sırasında freud'un etkisi oldukça hissediliyor, zaten zweig de karakterlerini bir psikolog edasıyla ele aldığı için ben şahsen çok şaşırmadım.


benim şahsen beğendiğim bir kitap oldu, okumak isyenlere de rahatlıkla öneririm. *
devamını gör...
bir insan anca bu kadar mükemmel delirir. kitabı bitirdiğimde dediğim cümle buydu. çünkü kitaptaki kişiyi bi odaya hapsediyorlar. ve o kişi orda çıldırmamayı, bir kitap sayesinde başarıyor. oda satranç bilgileri veren bir kitap sayesindeki. adam o odadan çıktığında artık bir satranç uzmanı olmuş oluyor. harika bir kitaptı...
devamını gör...
kapatıldığı bir odada ugraşacak hiçbir şeyinin olmaması durumunda beyin fonksiyonlarını yitirmeye başlayan dr b nin buldugu bir satranç kitabı sayesinde yaşama tekrar tutulmasını anlatan sürükleyici bir kitaptır. insan zekasının neleri yapabileceğini gösterdiği, akıcı anlatımıyla okunması gereken bir kitaptır. ayrıca stefan zweig in ölmeden önce yazdığı son kitap olmuştur.
devamını gör...
stefan zweig'ın en beğendiğim eseri. belirtmek gerekir, zweig modern dönem romancılığın ustalarından olduğundan, her eserinde demek istediğini özetler bir öz cümle bırakmıştır. okuyunuz, okutturunuz efendim.



bize hiç bir şey yapmadılar bizi tümüyle hiçliğin içine yerleştirdiler. çünkü bilindiği gibi yeryüzünde hiçbir şey insanın ruhuna hiçlik kadar baskı yapamaz.

devamını gör...
santranç stefan zweig'ın intahar etmeden önce yazdığı son kitaptır. nazi döneminde piskolojik işkencelere maruz kalmış bi adamın elinde sadece çaldığı bi santranç kitabıyla akli dengesini korumaya çalışması ama işlerin istediğinin tam tersi şekilde gelişmesi nedeniyle hiç santranç oynamamasıyla devam eden olaylarda şans eseri bi gemide yapılan bi santranç turnuvasında yön gösterici olması nedeniyle dünya şampiyonuyla bi santranç turnuvası yapılması istenir adam önce karşı çıksada turnuvayı kabul eder ancak turnuva hiç kimsenin beklemediği bi şekilde sonuçlanır.
devamını gör...
stefan zweig'in yazarlık, gözlem ve analiz yeneteneklerinin bilinen zirvesini gösteren kitabıdır.
bu kitabı özel kılan o kadar çok neden var ki biz en arkadakinden başlayalım. bu kısacık romana, böylesi bir hikayeyi ve tüm bilinç karmaşalarıyla böylesi karakterleri sığdırabilen hacı stefan zweig, demek yaşasaymış bugünkü twitter piyasasının da altını üstüne getirebilirmiş.
fiziksel, ekonomik ya da zihinsel... hepimizin bir şekilde güç tapınıcılığıyla ilişkilenirken ayaklarımızın altında kalanların toplanıp bir araya getirildiği kitapta "hiçlik" duygusunun da bugüne kadar yapılmış en güzel tasvirlerinden birini içerir. zorbalık, baskı, korku ve faşizm basınçları altında, zeka ve üretkenliğin nasıl da edilgenleşip etkisizleştiğini görüyorsunuz. rönesantan beri avrupa'nın abandığı idealist, akılcı ve ilerici düşüncelerin tarihsel zaman doğrusunda, an sayılabilecek bir kısa süre içerisinde, nasıl da yerle bir olabildiğini görüyorsunuz. insanın bildiğini bilemez, konuşabildiğini konuşamaz, düşünebildiğini düşünemez bir gerileme hallerinin acı öyküsünde, yazarın umutsuzluğu, varoluş sorgusunun dipsiz kuyusu, sizi de içine çekiyor.
ve oyun olan, sadece satranç değildir belki. en basit hamlelerle niteliğin, kültürel alt yapının bile üzerinin örtülebildiği sistemsel hayatın içerisinde, adil olmayan tek bir ölçütle hareket edilebiliyor: güçlü olmak. izole, yalıtılmış, kıt kanaaat koşullarda da olsanız yine de bir yol var. bir yol var...
devamını gör...
bu kitapla ilk karşılaştığım zaman arabada yolculuk yapıyorduk ve amcam okuyordu sesli bir şekilde. çok güzeldi. hatta ben, amcam okurken uyaya kalmıştım ve rüyamda kitapla alakalı bir çok şey görmüştüm. kitabın sonlarına doğru da uyanmıştım ve dinlemiştim. amcamın arabada okumasından yaklaşık 1 - 1,5 sene sonra okumam için kitabı bana verdi. rüyalarım eşliğinde (amcam arabada okurken gördüklerim) okudum. ne zaman vurucu bir cümlesini okusam o cümle ile alakalı rüyam aklıma geliyordu. resmen okumak yerine televizyonda film izler gibi olmuştu. çok muhteşem bir kitaptı. hâlâ aklımda. dr. b. 'ye çok üzülmüştüm. hele o otel odasındaki tutsaklığı... ve askerin cebinden satranç kitabını alması. şahsen ben korkudan askerin cebinden asla o kitabı alamazdım. ve final olaradak da gemideki o satranç müsabakasını unutamıyorum. o müsabakanın bitişi beni çok etkilemişti. hiç beklediğim gibi değildi. stefan zweig ile ilk tanışmam bu kitap sayesinde oldu. daha sonraları birçok kitabını da okudum. iyiki bu kitabı okuyup bu yazarla tanışmışım diyorum.
devamını gör...
sürgünde yazılmış bir eser ve geniş bir psikoloji birikimine sahip stefan zweig'ın bu birikiminin tüm eserlerinde bıraktığı etki bu kitabında da okuyucusuna oldukça hissettirdiği kitabı. bu kitaptan sonra eşi ile intihar etmesi sebebiyle stefan zweig'ın son kitabıdır da aynı zamanda. kitap kısa sürede bitecek ancak etkisi uzun yıllar sürecek olan satrancın ise bir oyundan fazlası olduğunu okuyucusuna gösteren özel bir eserdir.
devamını gör...
stefan zweig'ın kaleme almış olduğu 1942 yılında yayımlanmış olan eser.kısa olmasına rağmen etkileyici bir kitap.satranç,aynı zamanda stefan zweig'ın intihar ederek hayatına son vermeden önce yazmış olduğu son kitabıdır.
devamını gör...
stefan zweig'ın yazmış olduğu hap halinde bir eser olup tek seferde bitecek kadar sürükleyicidir.

hayatında ilk sifonlu tuvaleti konuk edildiği otelde gören mirko czentovic adlı dünyaca ünlü satranç ustasının bindiği gemide yaşadığı rekâbeti konu ediniyor.

kitabın vermek istediği mesaj ise bence hayatını adadığın şeyin sadece senin dünyada önem arz ettiği idi.
sahip olduğun kibir şah mat olana kadardır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
zweig in ilk okuduğum kitabı..
bulunduğu ortamdan kendini soyutlayarak nasıl başka bir boyut yarattığına şahit oluyorsunuz.
harika bir yazar. tüm kitaplarının alıp okunması gerek.

not: keşke daha çok kitap tanımı olsa.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"satranç (kitap)" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim