sen kimsin radyo yayını

rahmetli fatma girik'i anmış olmak için miko'nun cenk'e bir kez tüüü sana demesini dilediğim yayın.

boş beşik:)
genede bi tükürseydin iyi olurdu:)))

olm bu nasıl yayın, cenk arkada portakal falan soyuyo tabak çatal sesi var. dinleyiciye hiç saygı kalmamış...

tanım: swh

o fakirlikten be arkadaşlar... kirlen! boz!
''senden kıymeti mi'' diyecek kadar zengin olmadık heç...
oyuncak alındı mı uzun zaman oynanırdı, giyecekler ise tüm kardeşlerce sırasıynan giyilirdi.
bizim evdeki sıra bitince, komşuya, kuzenlere geçerdi...

miko'nun bu gece devrim yapacağı yayın. 3 vakte kadar sözlüğe küfür gelecek galiba *

ben ne için geldim bilin bakalım??!
haaayyyaatta bilemezsiniz...

canımlar, güzel insanlar bu akşam yayın yapmayacağım, buraya kadar tamamız. ama neden yapmayacağım? dahası ne zaman yapacağım? bundan da önemlisi kiminle yapacağım?

efendim, tıpkı geçen hafta olduğu gibi bu hafta da yayın perşembe saat 21:00'de! peki perşembe akşamlarımızın çiçeği, canımız, bizim güzel güzelcim'imizin yayın gününde radyoda işi ne bu miko'nun? evet abi işim ne radyoda benim perşembe günü? deli miyim neyim! bi' kendime geleyim ya...

şöyle ki, geçen haftanın biraz kafamı dinleyeyim güzel insanı, bu hafta için de dedi ki, "mikom zaten yeni döndüm, bir sürü de iş birikti, yayını yetiştiremeyeceğim galiba." dedim ki cevaben, "o zaman yetheeeeerrrrr kadın, özledik, benim yayına geliyosun!" iyi demişim di' mi? çok uzattım biliyorum ama olaylar tam olarak böyle gelişti. bizde şeffaflık çalışır biliyorsunuz ve bakla is coming sonunda; bengaripsengüzeldünyaumutlu kendi gününde, kendi saatine sen kimsin'de!

kendi yayınlarında üç kelime yerine beş ederse canından can koparacaklarmış insanını, ağzını radyoda kerpetenle bile açamadığımız bu kadını,* dolu dolu 2 saat, kendi entryleri ve anlatmak istedikleri ile dinlemek isterseniz -ki istersiniz biliyorum- 3 şubat perşembe saat 21:00'de sözlük radyosu'nda buluşalım efendiiim.

bu miko size daha ne yapsın...***

"bu miko size daha ne yapsın"

su böreği

yayın günü gittikçe daha çok işime gelmeye başlayan program*.

bir aksilik olmazsa dinlemedeyim bu hafta. şimdiden iyi yayınlar diliyorum.

veeeee bugün günlerden perşembe olduğuna göre; radyoda bengaripsengüzeldünyaumutlu günü! hepimiz iyiyiz, mutluyuz, huzurluyuz, sağlıklıyız ve akşamı bekliyoruz değil mi hep birlikte?

çok sevdiği gökyüzü temasıyla, yıldızlarla bezeli güzelcim afişimiz elbette cenk'in arka bahçesi imzalı.*

akşam görüşmek üzereee!
twitter | instagram

valla zamanında paylaştım, yeminle becerdim. oh be!
efendim; üzerinde konuşacağımız pek değerli o entryler şöyle; #730256, #952785, #1110081, #857345, #1050015, #1583773, #1578215, #1736755, #1685873, #1668210, #1643802.

heyecanla beklemekteyimdir. ya da bu kahve çarpıntısı. sonuç olarak kalbim çarpıyor sizin için.*

ahmed arif konuşmuyor muyuz?

a a güzelcim tatlı tatlı konuşan bir bot değilmişş, gerçekmiişş.*

naif olmak güzel bir şey insanlara kırılmak da güzel.
-bengaripsengüzeldünyaumutlu

gecikmeli de olsa geldim. iyi yayınlar kızlar*.

sözlükten sevgili olup evlenilir dediğinde bengaripsengüzeldünyaumutlu aniden dönüp ben şöyle

benimle?..

bu kadar düşünceli başlıkları bu kadar naif açıklamanı seviyorum sevgili bengaripcim.
miko, sesini duymak her defasında programda konuştuğumuz zamanı hatırlatıyor..
ne kadar tatlı arkadaşlarsınız ya siz. ikinize de sarılmak istedim dinlerken.

edit: toplum içinde verilen nasihat hakarettir lafını ilk defa duyuyorum. aşırı beğendim.

allahım ya bengaripsengüzeldünyaumutlu, beni övdü.
canımsın be. çok teşekkür ederim. iyi ki varsın!
bugün benim yüzümü güldüren tek şey bu oldu. sizi seviyorum.
biraz duygulandım bu doğru..

yayının başını kaçırdım ama selamını aldım kabul ettim cicim.

evet, başlarda karşılıklı olarak birbirimize bir ön yargımız vardı (ki ön yargının aslında ne kadar yanlış bir şey olduğunu hepimiz ezbere bilsek de elimizde olmadan düşünüyoruz bazı yanlış şeyler.) sonra iletişim kurunca ve birbirimizi bir parça da olsa tanıyınca hallettik olayı.

bu arada, beni genelde öyle havalı, kendini beğenmiş sanıyorlar*, alışkınım. bu arada çok da yanılmış sayılmazsın, burnum karakter bakımından olmasa da fiziksel olarak biraz büyük gerçekten. yaşasın estetik demek isterdim ama o kadar param yok.

***

ben maaş almıyorum. üste para veriyorum yazmak için. baktım benim gibi bir deliye herkes katlanamıyor, parası neyse vereyim de şu köşeye ilişeyim dedim. yoldaş da kırmadı sağ olsun. bütün paramı buraya verdiğim için burnumu da yaptıramıyorum*.

edit: onur akın şarkılarını ben de çok seviyorum genel olarak. bir ara kaset denen cihaz varken getirmişti bir arkadaş bana kasetini. sabah akşam dinliyordum.

burada çok haklı. çocuklara neyin kötü olduğunu, özel alanlarını, bölgelerini korumayı hayır demeyi öğrenmeliler.
bazı bazı öğretmenler bazen çoğu veli gibi bunu sallamıyor. halbuki cinsel taciz gibi okulda kötü davranışları bile algılamayan, zarar gören çok çocuk var.
bunların eğitimi verilmesi gerekiyor.
ama genel olarak o yatarak para kazanan o ögretmenler var ya sizlerin beceremediğiniz şeyleri yapmaya, bozdugunuz şeyi düzeltmeye çalışıyorlar..