sendika

üyelerin sosyal ve ekonomik çıkarlarını korumak amacıyla kurulan tüzel kişiliğe sahip örgüttür.

türkiyede siyasi partilerin arka bahçesi olup asıl amacı olan kitlesel kazanımlar yerine şahıslara ve zümrelere hizmet eden sözde stk.

fransızca'da hak aramak manasına gelir. fransız komünistlerinin tüm dünya emekçilerine armağanı olan, çalışanın emek mücadelesini örgütleyen kuruluşlardır.

ülkemizde siyasi partilerin uzantısı olan, ona göre üyelerine torpil bulan hak aramaktan uzak ve bihaber kuruluşlardır. nasıl bir rant dönüyorsa kıç kadar şehir ve ilçelerde bile neredeyse üye için birbirini vuracak gereksiz, cahil insan dolu. uzak durulması gerekir.

ülkemizde hak arayanlarından birine üye olursanız muhtemelen işten atılmanıza sebep olacak olan kuruluşlardır.

ülkemizde genellikle üyelerinin, emekçilerin değil işverenin yararına çalışan örgüt.

sendikanın doğuşu, 14. yüzyılda avrupa'da lonca teşkilatının bozulmasına kadar gider. ama net bir tarih verelim, denirse sendikacılık, 1824 yılında ingiltere'de başladı diyebiliriz. bu durumun temel sebebi de ingiltere'de sanayinin feodal yapıdan erken kopması, aristokrasinin de burjuvazi yakınlarında konuşlanarak sanayi devrimi'ne zemin hazırlamasıdır.

tamam ingiltere'de sendika doğdu ama öyle işçilerin birbirlerine kenetlendiği bir ortam filan oluşmadı. ingiltere'deki isçilerin aristokrat işçileri oluşturup rahat rahat takılması neticesinde işçiler arasında da bir hiyerarşi oluştu. altta kalanın yine canı çıktı. mesela vasıfsız işçilerin örgütlenmesi için "yeni sendikacılık" oluşturulmaya çalışıldı fakat tam bir proleter sosyalist harekete dönüştürülemedi.

fransa'ya bakacak olursak orada sendikacılık, daha yavaş ve geç gelişse de doktriner ve dini görüşlerin sendikalaşmadaki etkisinden ötürü başta sendikacılıkta mücadeleci bir tutum izlendi. özellikle grev konusunda çok dişli davrandılar ve 1864 yılında yasal grev hakkını elde ettiler. ingiltere'de doğup ilerleyemeyen anarko sendikalizm de fransa'da gelişme imkanı buldu güya. sonra yok coğrafi koşullar yok papa xııı. leo'nun risalesi derken sınıf mücadelesi fikrinden de grevlerden de vazgeçildi. grev yerine toplu sözleşmeye gidilerek aman ağzımızın tadı kaçmasıncılığın tohumları atılmış oldu.

tanım: anası ne ki danası ne olsun işçi hareketi (!)

ulkemiz de genellikle sarı sendikacılığın görünmesi
ulkemiz de neden sendikanın gelismediginin göstergesidir.

kuruluşunda en az yedi işçi veya işverenin bir araya gelmesi gereken kuruluş.

1980'li yıllarda yeşilçam filmlerinin dahi romantizmden cayıp filmlerinde işlediği kavram.

işçinin hakkını gözetmek, emeğinin karşılığını vermek, hakkını aramayı esas alan yapı ve örgüt.

(bkz: sarı sendika)

işçilerle alakalı olanın amblemlerini birbirinden ayıramıyorum.
hepsinde dişli çark figürü var ulan!
ayrıca 7 tanesi bir araya gelip konfederasyon oluşturabiliyorlar ki onların da amblemi dişli çarklardan oluşuyor.

atatürk'ün kendi döneminde, şeyh sait isyanı bahanesiyle çıkardığı takriri sükun yasasıyla yasakladığı işçi, emekçi birlikleri. 1925'te yasaklanmış, halkın partisi chp'nin devam eden 25 yıllık iktidarı boyunca da yasaklı kalmıştır. sonradan nato'ya girerken elin oğlu "lan oğlum neden sizde sendika yok, işçilerin adına kim karar veriyor sizde" sorusuna cevap verebilmek için sarı topraklı bir arazi üstüne sarı boyalı sarı türk iş kurulmuştur.

sendika; 1789 fransız ihtilali sonucu ortaya çıkmış, cefakar emekçilerin kendi haklarını sermayenin paragöz patronlarına karşı korumak için kendi aralarında kurduğu bir sivil toplum kuruluşudur(stk). sendikalar, işçi ve emekçilerin haklarını savunur; işçileri, patronlara ve hükümetlere fişleyen sendikamsılara sarı sendika denir. sosyal devletlerin anayasalarında işçiler için "sendika ve gırev hakkı" vardır ve normal olarak görülür.
kısacası sendika, emekçilerin güvencesidir; sendikasız emekçi olmaz çünkü bir ülkede sendika olmadığı takdirde patron tarafından sigortasız ve kaçak işçi çalıştırılır.
işçi ve emekçilerin hakkını koruyan sendikanın temsili bir resmi

bir zamanlar,

:sendika bize yabancı. bizde zaten ahi evrandan bu yana dernek geleneği var, sendika kurmaya ne gerek var buyurun derneklerde birleşelim "diye sözler söylenirdi.