şeriatın türkiye'ye gelecek olması

(bkz: geldikleri gibi giderler)

bu goruse ait ne varsa silinmek uzere. seriat diyen yasli tayfa gitmek uzere. bunlara aldiris etmeyen z kusagi ise gumbur gumbur geliyor. 10 sene sonra seriatin s'si bile zikredilmez. emin olun.

(bkz: türkiye'nin laik olma sebebi)

çok uzak bir ihtimaldir.

böyle bir ihtimal olsa dahi, allah'ın emrettiği şeriat değil, hakim gücün ve zihniyetin istediği şeriat gelecektir.

peygamberimiz (saa), allah'ın emrini tebliğ etmeye başlayınca, 40 50 yıl gibi kısa bir sürede; islam, iran ve roma gibi dönemin süper güçlerini sindirmeyi başardı. bunu yaparken askeri güçten ziyade; toplumsal düzen, sosyal adalet, toplum/birey uyumu gibi konularda kendine özgü barışık sistem sayesinde başarılı oldu. çünkü vadettiği düzen, toplumun büyük kısmını kucaklıyordu.

emeviler islam hilafetini gasp edince: toplumsal düzenin yapı taşlarının yerini değiştirdiler. müslüman yöneticiler kisra ve imparatorlar gibi yaşamaya başladı. arkadaşları ile birlikte karnına taş bağlayan peygamber (saa) in minberinde, 1001 odalı saraylarda yaşayan yöneticiler oturuyordu. kendi ashabının* hak talep etmesi üzerine sırtını kırbaçlatmaya hazır olan peygamberin yerinde, kendini eleştiren sahabeleri* kırbaçlatan yöneticiler oturuyordu. kısacası yöneticiler allah'ın emrine uyacakları yerde, allah'ın emrini kendi çıkarlarına uydurdular.

bu düzen genel anlamda isim değiştirerek günümüze kadar geldi. birçok insan şeriat denilince; emevi şeriat sistemini, allah'ın emrettiği şeriat sistemi ile karıştırdı.

bugün toplumun büyük bir kısmı düşmanını tanıyor. düşmanına kimlik verme konusunda sıkıntı yaşıyor.

nitekim muhammed ikbal in "kaçın müslümanlardan sığının islama" çağrısı günümüz toplumu için hala geçerliliğini koruyor.

gelme ihtimali yoktur çünkü bu sığır sürüsünü besleyemezsin.

o yüzden içiniz ferah olsun.
zaten çıkacak iç savaş neyimiz var neyimiz yok onu da götürür.

şeriat 3 5 marjinal yobazın ıslak rüyalarını süsler sadece.

hayırdır kaç uçağıyla geliyor?

gelmeyecek olandır, ama hala şüpheniz varsa buyrun örgütlenin arkadaşlar (bkz: tkh) ileri atmadığınız her adım saat başı on adım geri gitmek ve cumhuriyetin çürüyüşüne ortaklıktır.

(bkz: biletler biletix'te)

not: yavaş yavaş gelsin, acele etmesin. taliban'ın bile reform yapmak zorunda kaldığı çağda nereye geliyormuş, merak ettim doğrusu..

bütün dini yönetimler gibi şeriat yönetimi de kölelik düzenidir. geçmiş alışkanlığıyla köleliği kabul edebilecek kıt zekalı bir kesim varsa da çoğunluk asla kabul etmez. kan alırlar kan.

namusum, şerefim, sevdiğim herkesin başı üzerine hatta her şeyden değerli olan türklüğüm üzerine yemin ederim ki; ben o günü görmeyeceğim.
çünkü ya olmasın diye mücadele edip kazanacağım, ya da bu yolda ölüp gideceğim.

kendine oturup izlemeyi yakıştıran türklüğünü sorgulasın.

100 yıl daha hayalini kursalar da asla gerçekleşmeyecek olan eylemdir. halkın ölüm uykusuna yatmış olduğuna güvenerek, diktatörlük rejiminin 25 yıldır yıkılamadığını düşünerek, bütün yetkileri tek elde toplamış olmanın verdiği özgüvene bağlı olarak kimsecikler böyle bir hayal kurmasın. türkiye halklarının bazı kilometre taşları olduğunu ve o gün geldiğinde her şeyin bambaşka olabildiğini gezi direnişinde tüm dünya aklına kazıdı. şeriat söylemleri günümüzde tepki ölçmek adına test aracı olarak kasıtlı bir şekilde gündeme atılsa da bu sözlerin kaynağı da türkiye'ye asla şeriat getiremeyeceğini çok iyi biliyor. bilmeyenler için ise bir kez daha hatırlatalım ; laik türkiye cumhuriyeti çatısında altında yaşıyorsunuz ve cumhuriyetin ilerici güçlerinin mücadelesi ile birgün mutlaka sosyalist cumhuriyet kurulacaktır fakat asla geriye gitmeyecek, gericilere teslim olmayacaktır.

gelirken iki ekmek bi yoğurt da alsın dediğim durumdur. bazılarının bu arap düşlerinden gına geldi artık. bizim ülkemizin yönetim sistemi cumhuriyettir. beğenmeyenler için ortadoğunun en güzel yerlerine tek yönlü bilet alabiliriz. malum onlar bu tarafa doluştuğu için orada yer açılmıştır bayağı.

şeriatı yedim.

çekerim silahı, s*kerim şeriatı...

şeriat isteyen yallahsın arabistan'a.

şeriat arabistandan bile yavaş yavaş giderken, türkiye'ye getirilebileceğini düşünenler fazla hayalcidir. zaten sanılanın aksine üzerinde anlaşılmış tek tip bir şeriat yoktur. iranın şeriatı başka, talibanın, suudun, yemenin, işidin şeriatı başkadır. kuranın neresinde ne denildiğinde 1400 yıldır anlaşamamış olanların şeriatta anlaşabilmeleri mümkün mü. islamcı kurancı ve biraz ürkek ve utangaçta olsa şeriatçı ve tek başına iktidar gücüne sahip bir parti iktidarındayız. ne kadar, ne tip bir şeriat öngörüyorsa yapmaya yetkisi var. yapabildiklerini de yapmakta.. şeriat bu değilse başka hiç bir 'şey' de değildir. anayasa değişikliği dahi uydurma bir bahanedir. can atalay kararında görüldü. hangi anayasa..!
şeriat, şeriatçı tayfanın (inanmamadıkları ve bildikleri halde) saf inançlı insanlara anlattıkları bir düş, bir ütopya, bir masaldan ibarettir. en katı yorumundan en rafine biçimine kadar çeşitli ülke ve topluluklar çapında uygulama örneklerinin hiçbiri başarılı ve kalıcı olmamış, olamamıştır, olamayacaktır da.. reel siyasal yönetimlerle çatışan hiçbir şeriatçı da, özgür ve gelişmiş modern dünya ülkeleri dışında bir adrese kaçmamış, sığınmamıştır. ya ingiltere ya abd ya fransa veya almanya adreslidirler.
özetle, bilcümle yönetici ve yetkilileri meclis çoğunluğu imamhatip kökenli bir ülkede yaşıyoruz. görülebilecek 'şeriat'!tan fazlası da görülemez. (böyle şeriat mı olur diyenler, bu başa böyle tarak misali, böyle ülke ve böyle müslümana da böyle şeriat denilir.)
don kişot'u yeniden ama dikkatle bir kez daha okumanızı öneririm. yeldeğirmenlerini ve diğer tüm simgeleri metaforları tebessümle yeniden farkedeceksiniz. akp ve tabanı şeriat istemiyor. kasdettikleri 'şey'i yanlış anlıyorsunuz. onlar siyaset yapıyor.. yanlış anlayan sizsiniz.!

izmir'den denize dökülmesi an meselesidir.