fazla açılma sabri boğarlar adamı!
devamını gör...
her türlü pişman edecek durumdur.
iki ihtimal var;
olumlu yanıt alırsanız "keşke daha önce söyleseydim de mutluluğumuzu ertelemeseydim" pişmanlığı ve olumsuz yanıt alırsanız "keşke daha önce söyleseydim de bu zamana kadar boşuna umutlanmasaydım" pişmanlığı.
hayat çok kısa, ne kadar zamanımız kaldı bilmiyoruz. bu yüzden mutluluklar ertelenmemeli. sonuçta illa mutlu olunacak diye bir şey yok her şeyin geçici olduğunu da unutmadan üzüntü varsa o da yaşanmalı. freud'un söylediği gibi "itiraf edilmemiş hiçbir his asla ölmez."
itiraf edin ki, ölmesi gereken hisler ölsün, yaşanması gereken mutluluklar yaşansın.
devamını gör...
hoşlandığım çocuğa yazdım.sonra yürüdüm hatta koştum.şu an çok mutluyuz...seven sevdiğine söylesin.içinde tutmasın.belki çok iyi gelişmeler olacak aranızda.belki de anlaşamayacaksınız ama denemeden bilemezsiniz.korkmayın duygularınızdan eminseniz yazın gitsin.
devamını gör...
bu konu hakkındaki en iyi tanımı dostoyevski yeraltından notlar kitabında şu şekilde belirtiyor: “ insana en çok acı veren şey, söyledikleriyle söylemek istedikleri arasındaki uçurumdur.”
devamını gör...
evet kapı kapalıyken zordur.
devamını gör...
siz açılamazken başkaları neler neler yapar. şu hatadan , ekstra hüzünlü romantizmden vazgeçin artık. karşınızdaki de insan. büyütmeyin gözünüzde. gidin ne istiyorsanız dürüstçe konuşun.
devamını gör...
insanlar konuşmanın zararı olmadığını düşünür ama karşıdakine layık olmaktan epey uzaksanız dalga konusu olabilecek düzeye düşmekten korkarsınız. bazen utangaçlık ya da cesaret toplayamamaktan kötüdür durum.
devamını gör...
açılın kardeşim!!! dağa taşa vura vura yüzüne yüzüne söyleyin hislerinizi! söylemezseniz içinizi yakar kavurur kendinize yazık edersiniz!.
devamını gör...
kesin beni sevmiyordur, sevmicekdir ya da red edecektir korkusuyla yapılan bir davranış.
devamını gör...
onurlu olun ve açılın.
ben bunu yaptım ve hiçbir karşılık beklemeden çünkü karşılığı olmadığını biliyordum.
sevip de söylememek bence alenen sevdiğin kişiyi kandırmak. gözlerinin içine bakıldığı her saniye seni seviyorum demek isteyip boş sohbete devam etmek... düşman başına.
uzaktan hiç muhatap olmadan sevenlere sözüm yok onlar baş tacı ehehehe.
devamını gör...
kalmadı efendim böyle dertler. ayarında olduğunda çok güzel dertlerdi bunlar.

hele bir de karşı taraf da hoşlanıyor fakat açılamıyorsa taraflar karşılıklı olarak o çekimi hisseder ancak heyecan, reddedilme, kaybetme gibi tatlı tatlı korkularla birbirlerine açılamazlardı. her seferinde konuşmak için cesaret toplanır ama müstakbel partner salına salına karşıda bitiverince elektrik çarpmışa dönülür mala bağlanırdı. ne günler günler sene 85 falan tabi.
şimdi beş dk sonra sevişebiliyorsun hiç açılmasan da oluyor.

ben geri istiyorum böyle şeyleri. karşımda görünce dilim milim tutulsun, kızarayım domates gibi olayım istiyorum. beni görünce elini kolunu nereye koyacağını şaşırsın bardakları devirsin bir romantik komedi klişesinin içinde bulalım kendimizi istiyorum…
devamını gör...
büyük bir hatadır. yaş ilerledikçe insan sevememeye başlıyor. duygular hala gençken korkmayın yapın, reddedilmeyi de kişisel algılamayın. söylemesi zor biliyorum ama gerçekten çoğu zaman sizinle alakalı bile olmuyor.
devamını gör...
hayatında biri yoksa özgüvensizliktir.
devamını gör...
eziklik yaşayan tiplerin çektiği dert.
devamını gör...
beni seven kişi evime tavuk döner ayran ısmarlayıp içine "seni seviyorum" yazdırsın.
ulan çok romantik bea!
lakin azizim böyle kızlar kalmadı :(
devamını gör...
açılmakta sorun yok.boğulmak sorun.kardeşim işin ucunda hayal kırıklığı yaşamak var.sevilen seni senin onu sevdiğin kadar sevmiyor ya da hiç ilgisi bile yoksa napıcan?
*öt gibi ortada kalıcan.
devamını gör...
iki türlü de kaybetme durumu içerisine gireceksin.
o yüzden korkmamak lazım.
ya red yiyeceksin ya sevdiğinin uzaklara gidişini izleyeceksin. karşı taraf sinyali yakarsa ne âlâ.
güzel mutlu eder... ayrıca korkanın çocuğu olmaz. hayat düsturumuz bu. *
devamını gör...
seven, sevdiğinin poposuna şaplak atsın.
devamını gör...
herkesin var mı bilmiyorum ama benim ilkokulda çok çok sevdiğim bi kız vardı. nasıl sevdim, ne zaman düştü gönlüme emin değilim, bi sabah kalktım ve aşığım. aşığım tamam ama kızla tek kelime konuşamıyorum, herkesin saçını çekerken buna dokunamıyorum, sıradan pandiklerken bu yakınımda olduğunda put gibi kaskatı kalakalıyorum. tek yapabildiğim gözümü dikip öküzün trene baktığı gibi bakmak.*

ilköğretim 8 sene olmuştu daha yeni haliyle biz bununla 6, 7, 8 hep aynı sınıfta okuduk. her hadta cuma günü açılacağım diyordum kendime, sonra cesaret edemeyip vazgeçiyordum. bu sefer tamam, artık açılacağım diye diye senelerce cuma günü okul çıkışlarını bekledim, gecenin karanlık ayazlarında, yazın kavurucu sıcaklarında.

en son artık mezun olacağız bu cuma açılmazsam başka cuma yok, açıldım güç bela. "bula bula bu günü mü buldun?" diye bir güzel azar yiyip kalbi kırık bi şekilde hayatıma devam ettim sonra.
devamını gör...
mal mısın evladım? karşındaki münneccim mi? zaten iki yol var. hisler karşılıklıysa o enerji sizi birbirinize çeker. yok karşı taraf bilmiyor ise söyleyeceksin. en kötü gidecen yanına "senden hayvan gibi hoşlanıyom" diyecen. ha red yersin yemezsin o da takdiri ilahi. alnında ne yazıyorsa o.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sevilen kişiye açılamamak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim