sinan canan

şahsini ölmedim ama hafif sürünüyorum vesilesiyle tanidiğım 1972 ankara dogumlu biyolog. kendisi ayni zamanda bir akedemisyen, yazar ve nörobilimcidir. herhangi bir kitabini henuz okumadim ama açıkbeyin adli youtube kanalinin içine düsmus durumdayim diyebilirim. kanalın icerigi oldukca zengin, kesinlikle takip etmenizi tavsiye ederim. kitaplarina da değineyim, bir cok kitabi hakkinda oldukca olumlu geri donuslere denk geldim. dijital gelecekte insan, değisen beynim, beynin sırları kitaplarini okunacaklar listeme simdiden ekledim hatta. eserlerinden bagimsiz yazarin hayata bakis acisini ve dusunce yapisini oldukca begendim. degerlerine bagimli, kararinda gelenekci fakat olabildigince modern, yeniliklere acik ve de akilci biri. ozellikle genç tayfa youtube videolarını izlemeli derim. genclere hitaben söyledigi her cumlenin alti cizilebilecek kadar degerli cunku.

tüm kitaplarını okuduğum; çenesi kuvvetli, sakin görünümlü, ankaralı, biyolog, sinir bilimi uzmanı prof dr. hocadır.

her insan cehaletine tapar sözüyle kalbime taht kurmuş bir insan

“irade en iyi beyin egzersizidir.” diyerek ufuk açmıştır kendisi.

bu da gecer yahu felsefesini bana öğreten yüce gönüllü eğitimci ve değerli hocam

evrim ve dinin birbirine zıt olmadığını örnekleyerek anlatıyor. bazen aklım alıyor bazen zorlama geliyor.

hayal tüccarı

din tüccarı olmayan kişi

bizi aşar dediğimiz meseleleri bilal efendiye anlatır gibi anlatan bir abimiz..
bir kaç videosunu izlemiştim. bir kaç tv programında da.
eleştirebilecek kadar bilgim yok. bana anlattıkları güzel geliyor. ''cahil olduğum için muhtemelen''
kitaplarını hiç okumadım. okumak isterdim. fakat tembelim işte. üzgün surat.

bi insanın konuşmasından esinlenip de kendinizi aya fırlatmayı düşünmüyosanız , bence gayet güzel konuşan gerek programlarda gerek kitaplarında insana bakış açısı sunan güzel bi insan. birebir konuşmuşluğum da var ve gerçekten kaliteli olan nadir insanlardan biri bana göre.

tanımayanlar'ın anlattıklarını dinlemeyenlerin yada yazdıklarını okumayanların çok şey kaybettiğini düşündüğüm muhteşem bir insandır kendisi.

benim keşkelerimden birisi oldu, onu okuyup dinledikten sonra, keşke çok erken yaşlarda tanımış olsaydım sinan hocayı, onun bir dersine girip, biyolojiyi yada insan beynini o yaşlarda ondan dinlemiş olsaydım dedim.

kendisini keşfettikten sonra aradaki açığı kapatmak için, nerde ne kadar videosu varsa izledim. ne kadar kitap yazdıysa okudum. sağolsun oda yazmaya ve video çekmeye devam ediyor.

ifa (insanın fabrika ayarları) herkesin mutlaka okuması gereken kitaplarından. okuyup hayatını sorgulamayan, ben ne yapıyorum demeyen var mıdır?
hayatınıza, özellikle tanımaya çalıştığınız kendinize bakış açınız değişecek, başka bir yerden bakmanızı sağlayacak ideea ediyorum.

birde bazı insanlar vardır, hangi konu hakkında konuşursa konuşsun,dinlemekten hep keyf alırsınız, işte sinan canan tam olarak onlardan birisi.

her şeyi destekli bilen bir abimiz.
felsefesi var. insana, özellikle günümüz insanına dair söylediği şeyler son derece doğru geliyor bana.
kafası çalışan bir adam.

insanın ancak konfor alanından çıkınca, beyninin gelişeceğini iddia eden nörobilim uzmanı. çektiği reels videolarını izleyenlerin çoğunun, konfor alanından çıkmayı paraşütle atlamak, bungee jumping yapmak gibi ekstrem sporlarla ilgilenmek şeklinde anladığını ama aslında gıcık olduğun birini dinlemek, işe her zaman gittiğin yoldan daha farklı bir yoldan gitmek, normalde hiç dinlemediğin tarzda bir müzik dinlemek gibi basit eylemlerin de konfor alanından çıkmaya örnek olabileceğini söylemişti. yani benim anladığım kadarıyla, konfor alanından çıkın derken, beyninizi otomatik pilottan çıkaran eylemleri yapın demek istiyor.

fetönün gülen cemaati olduğu yıllarda tarafını "hocaefendi"den yana koyan, onun sözlerini paylaşmakta pek de bir beis görmeyen; günümüzde ise beyin filan diyerek popülerlik yakalayan kişi. dün de sevmezdim bugün de sevmiyorum kendilerini. düşüncelerini güzel pazarladığı bir gerçek. düşüncelerinin de güce doğru değiştiği de...

niye ünlü, anlayamadığım kişilerden.

dine inanan bilim adamı olur mu: olur. ancak dinle ilgili kişisel düşüncesini, asla bilimle ilintilemeden bilim yapmak koşuluyla.. çünkü din bilim dışı ve bilime karşıdır. din/tanrı hakkında kendi kişisel düşüncesini bilimsel miş gibi gösterme yönünde bir çaba, o kişinin kendini savunma, doğrulatma psikolojisinde olduğu, bilimi bu psikolojisine malzeme kıldığını gösterir. ne kadar başarılı ve donanımlı olursa olsun, artık amacı bilimsel olmaktan çıkmış kişiselleşmiştir. bilim objektif bilgilerle ilerler, kişisel subjektif kabullerle değil.
sinan bey neden illa bir yerlerde dinle ilintilemeye çalışır anlattıklarını merak etmiyor musunuz.. hanginiz fizik öğrenirken, matematik, biyoloji kimya öğrenirken "acaba din bu konuda ne diyor" diye düşünürsünüz. fiziğin, biyolojinin ne dediğini kendilerinden öğrenebilirsiniz; çünkü hiç birinin dini de, tanrısı da yoktur.
din ve tanrı varsa, bilime gerek yoktur ki.. tanrıların yasaları dinlerdir, bilimde aramamanız gerekir.
sinan bey, gençlikteki dinden büyük kopuşu görüyor, biliyor.. amacı ve yapmak istediği, bu genç kuşağı kitle edinecek bir popülerite yaratmak. din, tanrı vb.nin bilimle çatışmadığına inandırmak. çirkin ve yıpranmış ilahiyatçılar dışında yeni bir dil ve imajla yeni model bir inanç önderliği kurmak.
eğitimli, elit kent gençliğine -kimileri z kuşağı diyor- bilim soslu metafizik pazarlamak..
bilimle dini barıştırıp harmanlamayı, felsefenin kurucuları başaramadı da sinan canan mı başaracak. taslaman islam'ı ne kadar evrimci yapabildiyse sinan bey de bilimle din ve tanrıyı ancak o kadar kaynaştırabilir.. (ama rating yapar mı, ürettiklerini satar mı, kesin yapar ve satar. bence zaten amacı da bu. )

zeki 1 adam. burda kotuleyenleri cebinden cikarir, ama tekmeme de dayanamaz duser bayilir. evet.

zeki 1 adam. ama dinden suphe ettigini dusunuyorum bu sebepten baya kiviriyor anlatilari.

(bkz: herbokolog)