siyaset

türkiye'de çocuklar dahil bilen bilmeyen herkesin siyaset bilimci edasıyla fikrini belirttiği(dayattığı) anlayış. takım tutar gibi parti tutuluyor ve apolitik ya da ılımlı olmak mümkün değil, ya en uçtasın, ya en uçta. kaçarın yok. herhangi bir gün türkiye gündemini gören batılının ''yakında seçim mi var'' diye sorduğu andır türkiyede siyaset. gerçekten seçim haftası mı geldi, diğer günlerden daha farklı değil zaten senin için dışın olmuş siyaset.

benim için karşılığı 'filler tepişir, çimler ezilir.' olan terimdir.

bir belgeseldir. ne belgeseli olduğunu söylemem. *

gerekli yerde yapılması olağan muhabbettir.ama insanımız o kadar abartır duruma getiriyor ki olayı. aylık 20-30 bin maaş alan vekil gülüp eğleniyor, halk açlıktan kırılsa bile birbirini yemekten başka birşey yapmıyor.

birde dostla siyaset konuşulmaz diye bir kural vardır. her yerde yazmaz.

eskilerin deyimiyle fahişelerin işidir.

siyaset dışında hiçbir bilim insanlarla ilgilenmez. sosyal bilimler, insanla ilgilenir. bütün insanlar tek bir konsept olarak baz alınırlar. lakin siyasetin temeli insanların çoğunluğudur. her insanın aynı olduğu bir durumda, siyaset var olamaz çünkü siyaset anlaşmazlıktan doğar. siyaset farklı insanların arasında, bu insanların birbirleriyle iletişime geçmesi ve birbirlerine tepki vermeleri sonucu doğan alanda, yani kamusal alanda var olur. siyasetin amacı bu alanı değiştirmektir. siyaset, hiçbir zaman insanları değiştirmeyi hedeflemez. mesela bir kurumu örnek alalım: bir kurumu değiştirmek istediğinizde kurumun üyelerini mi değiştirirsiniz yoksa kurumun ne olduğunu, nasıl işlediğini belirleyen kurallarını mı? aynı durum siyaset için de geçerlidir: siyaset, insanların yaşadığı çevrede bir sıkıntı olduğunda, o çevreyi yani kamusal alanın kurallarını değiştirmeye dayanır. insanı değiştirmeye çalışan din olabilir, felsefe olabilir ancak hiçbir zaman siyasetin kendisi değildir. çünkü siyasetin kendisi insanların çeşitliliğine dayanır. eğer bir toplum da her sıkıntı çıktığında toplumu çevreleyen kuralları, kurumları değiştirmek yerine insanları değiştirseydik, o toplumun içinde bulunan her birey birbirinin aynısı haline gelirdi.

esinlenilen kaynak: was ist politik?-hannah arendt

günlük işlerimizi yapmak, düzenlemek ve korumak olarak tanımlayabiliriz siyaseti, aslında hayatımızdaki her şey siyaset kavramının içerisinde yer almaktadır.

eğer işiniz veya olmak istediğiniz şey bu kavramla ve politikayla ilintiliyse, genç yaşta dünyanın yükünü omuzlarınızda hissedebilirsiniz. türkiye siyaseti ve kurumları erkenden yaşlandığınızı hissettirir maalesef.

siyaset , fayda-zarar temelinin üstüne kurulu olan
farklılıklardır.

siyaset, kansız savaş. savaş, kanlı siyaset (savaş ve siyaset adına okuduğum en güzel söz)

arapça seyislikten gelen kelimedir.
at terbiyecisidir yani efenim. çokta şeetmemek lazım.

"dünyanın en boş, fakat insanlık bitmediği sürece sona ermeyecek olan görüş ve anlayışıdır." insanlık son bulduğunda, sonunun gelmesine sevineceğim iki şey vardır;

1)çakma çiğköfte yapan çiğköfteciler
2)siyaset

tüm benliğimle uzak durmak isteyip duramadığım kavram.

boş iştir.

en azından türkiye sınırları içerisinde...

toplumsal sorunlarımızı çözebilmenin tek yöntemidir. bazen çatışma bazen de uzlaşı şıklarıyla çalışır. memleketin başına gelmiş en ahlaksız şey olan 12 eylül askeri darbecileri tarafından halk siyasetten öcü gibi korkutulmuştur. halkımız da bu oyuna büyük ölçüde gelmiştir. hele örgütlenme falan filan dersen bir çevrene bakarsın istemsiz mitçisi şucusu bucusu var mıdır diye. bu hal bizi bireysel olarak hiç bir ateşten kurtarmamış bilakis cehennemin en diplerine atmıştır.

tepedekilerin konumlarını yetenekleriyle ve bilgi birikimleriyle değil hasbelkader doğru ata oynamış olmaları ve o ata biat etmeleriyle kazanmış insanlar topluluğu.

arapça kökenli bir kelimedir. seyis kelimesi ile aynı kökenden gelir.

genel anlamı yumuşak kuvvet ile toplum yönetme sanatıdır.

hırsızlığın yasal zemine oturtulması için uydurulmuş bir kavram.

türkiyede günlük hayata neden bu kadar sirayet ettiğini çözemediğim kavram