sonu olmayan tartışma konuları

annemle yaptığımız tartışmalar.
kalan tüm tartışmaları aşıyorum anamı alamıyorum.

ingiltere'de var bu gerçi ama yazayım:

sütün üstüne mi çay konulmalıdır yoksa çayın üstüne süt mü? hafife almayın, bu konuda bizim menemen geyiğinden daha ciddiler

en büyük x takım, y takım muhabbetinin sonu yoktur.

kendinden yaşça büyük biriyle siyaset konuşmak. asla sonu yok. sonu olmadığını bildiğim için tartışmaya girmemeye çalışsam da bir girdap gibi içine çekiyor.

ormanda kimse farketmezken devrilen bir ağaç ses çıkarır mı?

konu hiç önemli değil. birbirine zıt karakterli 2 arkadaşınızı buluşturun. ortaya bi konu atın. birinin ak dediğine zaten biri kara diyecektir.

he fena bi kafa sevilmesi yaşarsınız. çokça maruz kaldım. bi yerden sonra alkol de fayda etmiyor.

tanrının özgeçmişi.

siyaset, milliyetçilik, devletçilik, vatan hainliği, ideolojik görüşler...

galatasaraylı ve fenerbahçelinin hangimiz daha büyüküz tartışması.

çıkar göster. yan yana tut. şöyle bir de salla. hemen hemen aynı gibi aslında. ama iyi yani, göğsümüz kabarmalı ve şükretmeliyiz. ihtiyaç sahiplerini memnun ediyoruz.

bak gördünüz mü? gs-fb deyince laf otomatik olarak rak kürek bir şeye dönüştü.

güzel örnek verdim bence. hayırlı ramazanlar.

warrocktr serverındaki "banlatmadık biz sizi, kicklettik biz" tartışmasıdır.

aaaaaaah kikiki.

(bkz: turkishmusic.org'daki sezen aksu tartışması)

düşünüyorum öyleyse varım.

tarihin sonunu getirmediği her ne varsa işte.

allah'ın var mı la senin diye başlar bitmez.
(bkz: ne ateist ne deist ne teist hiçbir şeyim diyen insan)

din ve siyaset.

her kategoriden türeyebilir çünkü burada tartışmanın "kalıcı" olmasını sağlayan şey; konu değil, bu konuyu tartıştığınız kişinin tutumudur. iki kişide birbirini dinlemeden, sadece birbirinin argümanını çürütüp; bireysel olarak haklı çıkmak uğruna hareket ediyorsa; o tartışma kabirde bile bitmez.

önemli olan kiminle fikir alışverişi yapmaya çalıştığınızdır.

din, siyaset, futbol, "benim de gay arkadaşlarım var", "benim de kürt arkadaşlarım var", "erduvanın götünün gılıyık"

tartışma kültürü ve tartışanlarına bağlı olarak değişir. bizde, sadece karşı tez sahibine dair ötekinin kendince yakıştırmalar yapması, tartışma sanılıyor malesef.
(örnek mi: tv.da taraflar israil-filistin sorununu güya tartışıyorlar. adam ilahiyat prof.u; uluslararası politika, ekonomi, ülkelerin enerji politika projeksiyonları vd vd konularında zır cahil, hac dışında ülkesinin dışına adım atmışlığı yok ama halen avrupanın ve dünyanın en saygın üniversitelerinden birinde kürsü sahibi ve konu hakkında düşünceleri, makaleleri uluslararası ölçekte saygı gören, referans gösterilen bilim insanına diyor ki: "ben zaten sizin ateist olduğunuzu duydum. filistin konusunda düşünceleriniz tabi ki böyle olacak." adamcağız, filistin için aktardığı düşüncelerin abd senatosuna sunulmuş, abd dışişlerinin bir raporuna dair olduğunu belirtmesine rağmen de, "ateist olduğunuzu inkar mı ediyorsunuz" diyor. öteki her ne kadar hayır, niye inkar edeyim, konu bu değil ve filistin konusu sizin düşündüğünüz gibi değil, dünya da böyle görmüyor, sizi anlamıyorum dese de "tartışma"! ilerlemiyor..
ama dikkatinizi çekerim: tartışmanın sonu olmadığı için değil; tartışma olmadığı için ilerlemiyor. bilmem anlatabildim mi..

menemen soğanlı mı olur soğansız mı?

siyaset ve din. siyaset konuşmayı sevmem ama dinde yardırırım.