sosyalizm yeniden güç kazanabilir mi sorunsalı

bir süredir konunun taraftarlarınca yapılan ama sonuca ulaşılamayan tartışmadır. pek çok kişiye göre sol, sscb'nin tarihin derinliklerine karışması ile beraber gücünü tamamen yitirmiştir. çin ise sol'dan sapmış, işçi sınıfına ihanet etmiştir. yani sol bir süper güç değildir ve kapitalistleri korkutacak bir yanı kalmamıştır.

diğer karşıt görüşteki gruplar ise dünyada gelir adaletsizliğinin ve işsizliğin artığını, orta sınıfın giderek fakirleştiğini bu durumlarında sol'un yeniden güç kazanmasına sebep olacağını savunmaktadırlar. yani sosyalizm ve komünizm evrim geçirerek tekrar yükselişe geçecektir.

bu bağlamda ileri sürülen bazı görüşlere göre sosyalist-komünist düşünce; kadın hareketi, lgbt, çevre sorunları, hayvan hakları vs. gibi pek çok konu ile tekrar tekrar harmanlanmış ve 21.yüzyıla uygun bir hale gelmiştir. tek gereken yeni liderler ve siyasi hareketler çıkarmaktır.

sosyalizm ve komünizm bu topraklarda kendine yer bulamaz. inancı insandan alırsan geriye bir hiç kalır. mezopotamya tarihin başlangıcı ile birlikte inançla var olan coğrafyanın adıdır. sosyalizm ve komünizm ancak ergen yaşların kız tavlama aracıdır. entel gösterir. bu fikirlerin en savunucuları odtü ' de bulunur. mezuniyet sonrası en büyük kapitalist şirketlerde çalışmak için can atarlar.nerden mi biliyorum. gördüm. yaşadım.

cevabı imkansız olan sorudur.
zira insanlar para kazanacak, kazancak ki hırs yapacak. hırs yapıp, daha fazla gelir elde etme amacıyla ikinci fabrikasını kuracak ki daha çok kişiyi istihdam edecek.

marka takıntısı olacak, olacak ki o fabrikada üretim olsun olsun ki çalışanlar, işçiler, aracılar herkes ama herkes para kazanabilsin.

tüm bunlara karşı olan ekonomik veya sosyal boyutta ki herhangi bir görüşün tekrar canlanması mümkün değildir.
denendi ve başarılı olmadığı anlaşıldı.

liberaliz diye faşist olmadığımız kalmıştır bir tek onu da gördük burada...


edit: (bkz: liberal bireylere faşist yaftası)

sosyalizmin çıkış amacı kapitalist ekonomiyi ortadan kaldırmak ve yerine ortak mülkiyet anlayışına dayanan bir ekonomi oluşturmaktır. bugün kapitalist düzen hakimken, emekçinin alım gücü, yaşam standardı, sosyal hakları ortadayken, sosyalizme bok atan, ya bundan ekmek yiyen kapitalist ya da emek değerinin önemsiz olduğu konusunda baskılanmış, hiçleştirilmiş, umudu, hevesi, inancı elinden alınmış, direnişinin sonuç getiremeyeceğine inandırılmış emekçilerdir.bu şekilde düşünmeye zorlayan yine kapitalizmdir.

tek bir cümle ile durumu basite indirgeyeceğim. istanbulda yaşayan bir insan, temel hakkı olan barınma ve bir de yanında olan ısınma ihtiyacı için 20 günlük emeğini satıyor. ( 1 aylık ortalama kira 1500 tl +500 tl doğalgaz faturası) asgari ücret 2.825,90 tl. gıda yok, sağlık hizmeti yok, giyim/eğitim masrafı yok, su ve elektrik faturası yok. kapitalizme güzelleme yapmak, şu şartlar altında faşistliktir. söyleyeceklerim bu kadar.

dünyada bulunan güçlü devletler sosyalizmi benimsemediği sürece diğer ülkelerde güç kazanan sosyalizmin karşılaştığı yaptırımlar sonucu geri düşeceği açıktır. kendi kendine yetemeyen devletlerin bu sürece girmesi pekte akıl karı değildir. ilk yapılması gereken kendi kendine yetebilecek konuma gelmektir.

bir söz vardır. baskalarinin tecrübe ettiği şeyleri sadece ahmaklar yeniden tecrübe eder diye.

ınsanlar sosyalizmin yikiciligini tecrübe etti.buan rağmen yeniden bu yıkıciligi tecrübe edeceksek bu bizim ahmak olduğumuzu gösterir.

bi batı ülkelerine birde eski sscb ülkelerine bakın allah aşkına ne sosyalizminden bahsediyorsunuz.

sosyalizm eşitlik yaratmaya çalışırken kaçınılmaz olarak özgürlükleri kısıtlamakta ve sonunda totaliter bir rejime dönmekte.
sosyalizmi deneyen her ülkenin karşılaştığı sonuç aynı oldu. eşitlik vs özgürlük kıyaslamasında, bu altın kafesteki bülbül vs çöplükteki karga bile olsa, çöplükteki karga kazanacaktır.
çalışmadığı bilinen bir ideolojiyi yeniden canlandırmaya çalışmak yerine, çalıştığı bilinen yönetim şekilleri üzerine yoğunlaşarak bunları daha iyi noktaya taşımak çok daha mantıklıdır.
bugün geçerli olan ve çalıştığı bilinen sistem ise sosyal liberalizm yani sosyal liberal demokrasi ya da sosyal devlet anlayışı. . devletin eğitim, sağlık vb. hizmetleri verdiği, işsiz ya da yaş veya sağlık durumu nedeniyle çalışamayan kişilerin onurlu bir yaşam sürecekleri miktarda finansal yardımla desteklendikleri, çocuk yardımının yanı sıra ihtiyacı olanlara sosyal konut yardımının yapıldığı, serbest girişimcinin iş kurmasına, işsizin iş bulmasına yardım eden bir sistem.
bu sistemin hala eksikleri olmakla birlikte şu anda çalışan en iyi sistem. kişilerin özgürlüklerini korudukları, demokrasinin çalıştığı ve herkesin en azından minimumda tüm temel ihtiyaçlarının karşılandığı bir sistem. şu anda bunu bir ileri aşamaya götürmek için tartışılan evrensel temel gelir. evrensel temel gelirde sağlandığı takdirde ki zaten mevcut koşulda büyük oranda sağlanmakta, sosyalizmden çok daha iyi bir sistem ve çalışan bir sistem.