sözlük yazarlarının favori kalecileri

de gea.

muslera. canım benim.

beşiktaşta aumann vardı bir ara. maça şapka ile çıkardı. ben de onun yüzünden şapka giymeye başlamıştım. iyi miydi kötü müydü hatırlamıyorum. küçüktüm ben, o zamanlar daha cine5 piyasaya çıkmamıştı. maçlar show tv'de yayınlanırdı.

jean-marie pfaff
bayern münih'in unutulmaz kalecisi. 1982-1986 dünya kupalarında oynamış, fenerbahçe 'nin efsane toni schumacher transferine karşılık aynı dönemde trabzonspor tarafından transfer edilmiş, bir sezon oynadıktan sonra da kariyerini tamamlamış belçika'lı kaleci.

edit:
velociraptor'ün #2370758 tanımından sonra jorge campos hakkında hatırladığım birkaç şeyi de ben ekleyeyim; dünyanın gelmiş geçmiş en kısa kalecilerinden. boyu kayıtlarda 170 cm olarak geçse de aslında daha da kısa olduğu söylenirmiş. 40'ın üzerinde golle dünyanın en çok gol atan kalecilerinden biridir ayrıca ve giydiği rengarenk fosforlu ve ilginç tasarımlı formaları da kendisi çizermiş.

ismail çipe.

kısa boylu kaleciler benim favorilerim. ilk aklıma gelen hatayspor'un kalecisi erce kardeşler'in babası bursaspor'un efsane kalecisi eser kardeşler. meksika milli futbol takımının rengarenk formalarıyla ünlü efsane kalecisi jorge campos. kolombiyalı deli manyak rene higuita, gençlerbirliği forması giymiş hırvat asıllı şilili kaleci nicolas periç. bu saydıklarım kısa boylu kaleci ekolünden. bu saydiklarima istisna olarak da samsunspor'un ali uyanık'ı yani allum buker'i diyorum.

benim için galatasaray kalesini belli dönemler için korumuş bazı kalecilerdir.

öncelikle berlin panteri lakabını kazanan ve oynadığı dönemde herkes tarafından büyük bir saygı gören turgay şeren. keşke hiç yorumculuk yapıp da ali sami alkış ile karşılaşmasa idi.


ikinci sırada bir galatasaray efsanesi olan zoran simoviç var benim için. kafasını kale direğine çarptığı halde maçın sonunu getirmek konusunda bir saniye tereddüt etmeyen büyük kaleci. keşke o da mehmet ali erbil'e denk gelip gol show programına çıkmasaydı.


benim için bir diğer unutulmaz kaleci ise hayrettin demirbaş'tır. kendisini yıllarca izledik ama bir paris saint germain maçında ilk golün tekrarı verilirken ikinci golü yemesi müthişti.


bir diğer unutulmaz kaleci ise brad friedel'dır. türkiye'ye geldiği zaman amerikalı kaleci olmayacağına dair muhteşem eleştiriler alan brad friedel karşı karşıya pozisyonlardaki başarısı ile unutulmaz olmuştur.


beşinci sıradaki kaleci ise claudio taffarel'dir. onun için ne desem az. yediği penaltı golünden sonra, sanırım real madrid maçı idi, yan yatıp sahaya baktığı o an hep aklımdadır. ayrıca gözlerinden öpüyorum taffarel.


bir sonraki isim ise faryd mondragon olacak. onu da gerçekten sevdim ama şampiyonlar ligi maçında rakibe kafa atıp sonra kendini yere atıp rakibin kırmızı kart görmesini sağlaması ve hakeme türkçe küfür edip kırmızı kart görmesi fenalar fenası idi.


sondan bir önceki isim ise hali hazırda kalecimiz ve kaptanımız fernando muslera'dır. gol yediğinde, hatalı gol yediğinde bile kızamam. inanılmaz kurtarışların adamıdır o ve dünyanın en güzel gollerini hep muslera yer.


son isim ise çok az kişinin hatırlayacağı bir kaleci. gintaras stauce. geldi, az kaldı, gitti. ama ben hiç unutmadım onu. keşke daha uzun kalsaydı. kedi gibi derler ya, tam öyle bir kaleci idi.

edwin van der sar ve peter schmeichel bir araya gelmiş. yeni bir fotoğraf, gördüğüm paylaşımdan çıkarttığım kadarıyla.

ikisi de zamanlarının efsaneleriydiler. edwin'i ilk 5'ime almamıştım bu başlıkta yaptığım listede ama güven veren bir kaleciydi. teknik direktör olsam takımımda isterdim yani kesinlikle.

(bkz: gianluigi buffon)
(bkz: iker casillas)
(bkz: petr cech)

cláudio taffarel
fernando muslera

fevzi.

1. ben
2. bizzat
3. kendim

uzun zaman kalecilik yaptım. önceleri takoz olduğum ve bacak kırdığım için kaleci yapılıyordum. (sonraları tekniğim gelişti) kaleci olmayı sevmezdim ama işimi iyi yapmayı severdim. sonraları kaleciliği kanıksadım. mahalle takımına girdim ve kaleci oldum. kaleci olduğunuzda favori kaleci olarak kendinizi seçiyorsunuz. bir yerinizi kırmamanız gerekiyor bir yandan. geleni gideni yiyen başarısız bir kaleci olduğum halde kendime desteğim tamdı, federasyonu ve hakemleri hiç sevmezdim. yıldız turnuvalarında bile öküzler gibi şike yapılırdı. futbol ve hatta spor biz küçükken kokuşmaya başlamıştı türkiye'de.

bako iyi kaleciydi..

z kuşağı bilmez. bu üçünün de kafa kırıktı. *
(bkz: rene higuita)
(bkz: jose luis chilavert)
(bkz: gabor kiraly)

oliver kahn tek geçerim.

marjan mrmic.

(bkz: genzo wakabayashi)