sözlük yazarlarının şahit olduğu absürt ortamlar

(bkz: türkiye)

6 ay önce kayseri'de anlaştığımız alman firmasından gelen bir mühendisin bir düğün zamanı dışarıda biraz içtikten sonra düğüne gelip sahneye çıkıp çoğu kayseriliden güzel azize ve çillibom oynaması. peşine ise cebinden çıkardığı 10 euro'luk banknotları havaya saçması çalgıcılar ihya olmuşlardı .

kalın bağırsak tümörü ameliyatında serdar ortaç dinlerken siyaset tartışan cerrahların bir anda dedikodu yapmaya başlamasıyla şekillenen formaldehit kokulu bir odada geçti.

hayat devam etti ama sonra.

üniversite sınavında turizm otelcilik kazandım diye dosta düşmana ilan etmem. nerden bileyim babamın formu değiştirip ilk sıraya kamu yönetimi yazdığını. absürt ortamdan ziyade absürt bir olay ama olsun.

geçtiğimiz yaz tatilde arkadaşın eşinin yaşadığı bikini kazası. bir anda işler nasıl karışıp çizgi film kuşağına bağlıyor.

(bkz: nü plaj)
ortam ve deneyim olarak farklı oluyor.

mevlitler ve altın günleri hep ilginç gelmiştir bana. çocukluktan beri bu toplaşmaların uzaktan izleyicisiyim. kilolu ev hanımları... yüksek sesli konuşmalar... arada atılan aşırı yüksek sesli kahkahalar... bitmeyen uğultu ve tabaklara değince çıkan çatal kaşık sesleri.. özellikle mevlitlerde* hoca çağırılıp yasin okutulur, dua ettirilir. hoca cehhennem azabından bahsedecek olursa herkesin gözü halı desenlerine dalar gider. iki vah vah edilir. hoca yollanır ve yapılan dedikodulara fütursuzca devam edilir. açıkçası bana bu yüzden absürt geliyor bu ortamlar. teyzelerin kafa yapısı, düşünceleri beni kırk yerimden bıçaklıyor gün sonuna kadar. içimden karşı tezler üretirim ama söyleyemem de. kalabalıklar içinde yalnızım triplerine girer varoluşsal sancılar çekip hayatın içindeki sığlıklarla baş etmeye çalışan bunalımlı genç rolüne bürünürüm. önceden sadece yemek yemek amaçlı giderdim arada. artık hiç gitmiyorum. gençleştim resmen bu kadar mı fark eder. *)

camında kocaman falcı yazan bir dükkanın önünden geçerken, okuma yazma bilmediği için camda ne yazdığını bana soran bir çocuğa "falcı yazıyor" demem ve bir saat sonra söz konusu falcının annemi bulup annemle "senin kızın bana falcı dedi" diye tartışması.