susmak

sonucunda hüzün bir parçan oluyor.

verilecek cevap bulamayınca veya dilini kurmadan küfür etmek için yapılan. bazen susmayı yaşam biçimi haline getirmiş insanların gerçekleştirdiği davranış biçimi.

verilen en güzel cevap

anlayana ağırından bir tepkidir.

susmak bir sanattır demiş goethe. hayat zaten çok gürültülü, bazen susabilmekse zifiri sessizlik.*

bazen sadece mecbur olduğun için susarsın,çünkü ne konuşsan fayda etmez karşındakine..

mantıklı bir eylem olmasına karşın, gönlün razı olmadığı bir davranıştır.

birine, anlamayacağını bile bile konuşmaktır bazen de.

en büyük erdem.

yanyana iken aşılmaz duvarların en yükseği.

“susmak, çürütülmesi en güç savunmadır."

sus, sus ki cehaletin anlaşılmasın.
konuşacaksan düşün! söyleyeceklerin sessizliği bozacak kadar kıymetli mi?
diyelim ki konuştun. ok yaydan çıkmıştır artık.
belki birinin kalbine saplanır belki de bir ağaca.
yaydan çıkan ok yerini belli eder başkalarına.
işte o vakit sen de başkalarının oklarına hedef olursun.
illa anlatacağım bir şey var diyorsan gözlerinle konuş.
seni anlayan dostundur, seni anlamayansa senden uzaktadır.
açma ağzını derim çünkü
dillerin konuşması, kalplerin helakındandır.

(susmak ile ilgili okuduğum duyduğum ve kendi düşündüklerimin bir özetidir. belki yanlış belki doğru. ben beceremedim susmayı. kafanda tart sana hitap edeni al bu entryden ve yoluna devam et derim...)

sustukça cahiller çıldırır.

erdemleri insanların yaptığı ve her zaman baş tacı olarak karşıladığım tarzdır.

edebim el vermez edepsizlik edene. susmak en güzel cevap, edebi elden gidene. yunus emre

gönül sözü, susmakla söylenir. mevlana

"söz gümüşse, sükut altındır" anonim herhalde.

başlığı görünce aklıma gelen söz...sahi ne kadarını sustuk konuştuklarımızın?????
susuştu yüzün
bu ufukta bitiyor yüzün
ve başka bir gökyüzü başlıyor
komşu ellerle sarmalanıyorsun
yanıyorsun....
ne kadar övülsen az
avazım çıktığı kadar susuyorum
ismindeki sesli harfleri
mayınlı bir gülümsemeyle
senin karasularında olmak,
üstünde ilkbahar bir entari,
sanki
yeniden
eski bir öyküye başlamak...
yüzündeki o billur akşam kahvaltısı
sürgülerken özümü,
ne kadarını sustuk
konuştuklarımızın?....
yılmaz erdoğan

içinden konuşmaktır.

hava ile taşınan titreşimlerin östaki borusuna sızmadan doğrudan gözlere iletilmesi eylemi.