1.
izmir kıbrıs şehitler caddesinde gazi kadınlar diye anılan çokça bar ve cafenin bulunduğu bir sokakta bir kadın popomu avuçlamıştı.
öyle yakışıklı bir erkek değilim muhtemelen çok sarhoştu arkadaşlarıyla iddiaya girdi.
yoksa bunu neden yapsın, popomda güzel değil.
öyle yakışıklı bir erkek değilim muhtemelen çok sarhoştu arkadaşlarıyla iddiaya girdi.
yoksa bunu neden yapsın, popomda güzel değil.
devamını gör...
2.
kunteper canavarı olduğunu söyleyince sürekli adımı söyleyerek taciz ediyorlar.*
devamını gör...
3.
4 sene önce tramvayla dershaneye giderken uğradım. kendimi o kadar kötü hissettim ki uzun süre tramvaya veya otobüse binemedim, dershaneye gidemedim.
o birkaç saniyelik olay insanı çok kötü etkiliyor.
o birkaç saniyelik olay insanı çok kötü etkiliyor.
devamını gör...
4.
uzun bir süre kendimi suçlamam ve bunu aşmamın yıllar aldığı bir olay. erkek bir öğretmenimiz sınıftaki tüm genç kızları taciz etmişti. hatta erkekleri de taciz etmişti. el kadar çocuğu vardı bunları yaparken. bu olayın üstünden 8 sene olmak üzere. hala birisi aniden dokunduğunda korkuyorum.
devamını gör...
5.
her kadını geçtim, her insanin başına en az 2 kere gelen olaydır kendisi. hatırlıyorum, bir keresinde toplu taşımanın birinde kalabalık bahanesiyle dizime dayamıştı 30 yaşlarındaki bir adam. oysa boş olan bir sürü yer vardı fakat biz sanki 100 kişiymişiz gibi sıkışmıştık. iki koluyla da hareketimi engelliyordu ilk durakta affini isteyerek izin istedim geçebilmek için. keşke o an çaksaydim, bağırsaydım bi tane ama o an belki yanlışlıkla oluyordur vs. diyorsunuz. inince anlaşılıyor fakat o zaman da iş işten geçmiş oluyor zaten. bi' ara listeme bakayım kaçıncı tacizdi acaba bu ya hatırlayamadım şimdi bak.
devamını gör...
6.
ne yazık ki ülkemizde erkek, kadın, yaşlı, çocuk, hayvan fark etmeksizin herkesin başına gelebilme olasılığı yüksek olan olaydır. taciz travmasının atlatılması hiç de kolay değildir.
devamını gör...
7.
merhaba, bu entry acı barındırır.
sol frame’de gördüm ve yaşadıklarımı paylaşma gereği duydum. özellikle moronlara ithafen yazmak isterim.
taciz, tecavüz dalga geçilecek, hafife alınacak bir konu değildir.
bir merhaba demeyi, bir boş bakışı, yarım gülüşü de taciz diye adlandırmayınız.
______
yaş beş. bu yaşıma dair ve hayatıma dair en eski hatırladığım tek şeyin taciz olması bile başlı başına bir hüzün.
annem çalışıyor, baba başka ülke de. her çocuk gibi ben de arkadaşımla yaz günü dışarda oynuyodum. aramızda otuz beş- kırk yaş olan bir akrabamız beni görünce arabasını durdurdu ve “annen çağrıyor, seni ona götürmemi rica etti” diyor. bense korkuyorum. annemden bana öyle bir bilgi gelmedi sabah evden çıktığında.
korkuyorum çünkü bu adamla ne zaman yalnız kalsak “kucağıma gel” diyor. anlayamıyorum neyi neden yaptığını fakat beni rahatsız eden bi şey var.
o gün annemi kızdırmamak adına bindim arabasının ön koltuğuna. tek eli direksiyondayken diğer eli ile pantolonunun fermuarını açtı. o tarafa bakmak istemiyorum, bu harekete anlam veremiyorum. bir yandan sol elimi çekiştiriyor. inicem diye bağırmaya başladım ve yavaş giden arabadan adeta atlamak suretiyle kaçtım. şansım varmış, kaçabilmişim. annem eve geldiğinde hiç konuşmamıştım. böyle garip bi şey nasıl anlatılır? ya beni döverse? ya inanmazsa bana? işte asıl o zaman dünyam başıma yıkılır. sustum.
———-
başka bir gün o akrabalarımıza gidiceğimizi duyduğumda dünyam karardı. yine korkuyla uyudum, korkuyla uyandım. annem nereye ben oraya mecburiyetiyle gittik şahsın evine. akraba ya hani. güvenilir(!) akrabadan böyle bir şey beklenilmez, düşüncesi dahi en fesat insan ilan eder seni...
akşam oldu. lanet olası şahsın arabasındayız. bu sefer en küçük çocuğu da yanımızda. annem ve diğer akraba arabadan inip, markete gittiler. yine o iğrenç cümle:
“kucağıma gelsene”
kendi çocuğuna neden yapmıyosun? diyorum, o benim çocuğum ama olmaz ki. iyi ki arka koltuktayım, burda beni yakalayamaz.
———-
aradan yıllar geçti, olayı anneme anlatabildim. inanır mısınız bana inandı.
annem bana inandı. babana söylemeyelim, katil olur, dedi sustuk. fakat o akrabadan hesap sormadı, soramadı çünkü bir evlilik söz konusu idi.
hem ya o akrabanın eşi, anneme değil de akrabaya inanırsa?
sol frame’de gördüm ve yaşadıklarımı paylaşma gereği duydum. özellikle moronlara ithafen yazmak isterim.
taciz, tecavüz dalga geçilecek, hafife alınacak bir konu değildir.
bir merhaba demeyi, bir boş bakışı, yarım gülüşü de taciz diye adlandırmayınız.
______
yaş beş. bu yaşıma dair ve hayatıma dair en eski hatırladığım tek şeyin taciz olması bile başlı başına bir hüzün.
annem çalışıyor, baba başka ülke de. her çocuk gibi ben de arkadaşımla yaz günü dışarda oynuyodum. aramızda otuz beş- kırk yaş olan bir akrabamız beni görünce arabasını durdurdu ve “annen çağrıyor, seni ona götürmemi rica etti” diyor. bense korkuyorum. annemden bana öyle bir bilgi gelmedi sabah evden çıktığında.
korkuyorum çünkü bu adamla ne zaman yalnız kalsak “kucağıma gel” diyor. anlayamıyorum neyi neden yaptığını fakat beni rahatsız eden bi şey var.
o gün annemi kızdırmamak adına bindim arabasının ön koltuğuna. tek eli direksiyondayken diğer eli ile pantolonunun fermuarını açtı. o tarafa bakmak istemiyorum, bu harekete anlam veremiyorum. bir yandan sol elimi çekiştiriyor. inicem diye bağırmaya başladım ve yavaş giden arabadan adeta atlamak suretiyle kaçtım. şansım varmış, kaçabilmişim. annem eve geldiğinde hiç konuşmamıştım. böyle garip bi şey nasıl anlatılır? ya beni döverse? ya inanmazsa bana? işte asıl o zaman dünyam başıma yıkılır. sustum.
———-
başka bir gün o akrabalarımıza gidiceğimizi duyduğumda dünyam karardı. yine korkuyla uyudum, korkuyla uyandım. annem nereye ben oraya mecburiyetiyle gittik şahsın evine. akraba ya hani. güvenilir(!) akrabadan böyle bir şey beklenilmez, düşüncesi dahi en fesat insan ilan eder seni...
akşam oldu. lanet olası şahsın arabasındayız. bu sefer en küçük çocuğu da yanımızda. annem ve diğer akraba arabadan inip, markete gittiler. yine o iğrenç cümle:
“kucağıma gelsene”
kendi çocuğuna neden yapmıyosun? diyorum, o benim çocuğum ama olmaz ki. iyi ki arka koltuktayım, burda beni yakalayamaz.
———-
aradan yıllar geçti, olayı anneme anlatabildim. inanır mısınız bana inandı.
annem bana inandı. babana söylemeyelim, katil olur, dedi sustuk. fakat o akrabadan hesap sormadı, soramadı çünkü bir evlilik söz konusu idi.
hem ya o akrabanın eşi, anneme değil de akrabaya inanırsa?
devamını gör...
8.
10 yasindaki bir cocukken basima gelen igrenç şey.
markete giderken 14 15 yaslarindaki bir sokak cocugu beni bir anda tutup kalçami sıkmaya baskadi. kac dakika onunla mücadele ettim bilmiyorum .benden güçlüydü ve ben çırpıniyordum. yoldan arabalar vizir vizir geciyordu muhtemelen farketmediler bile .neyseki yoldan geçen yasli bir teyze beni tuttugu gibi o igrenç seyin elinden aldi. eve kosarken yolda dustum ustumdeki kalin pantolana rağmen dizim korkunç bir sekilde kanadı hala o yerin izi var. 15 16 yasina kadar bir daha hic markete gitmedim hatta sokagada pek cikmadim ve o günden sonra o pantolunuda giymedim .
hala karsilastigim bazi problemlerin bununla ilgili oldugunu düşünüyorum ...
markete giderken 14 15 yaslarindaki bir sokak cocugu beni bir anda tutup kalçami sıkmaya baskadi. kac dakika onunla mücadele ettim bilmiyorum .benden güçlüydü ve ben çırpıniyordum. yoldan arabalar vizir vizir geciyordu muhtemelen farketmediler bile .neyseki yoldan geçen yasli bir teyze beni tuttugu gibi o igrenç seyin elinden aldi. eve kosarken yolda dustum ustumdeki kalin pantolana rağmen dizim korkunç bir sekilde kanadı hala o yerin izi var. 15 16 yasina kadar bir daha hic markete gitmedim hatta sokagada pek cikmadim ve o günden sonra o pantolunuda giymedim .
hala karsilastigim bazi problemlerin bununla ilgili oldugunu düşünüyorum ...
devamını gör...
9.
o kişiden uzak durmaya itecek bir nedendir. evet üzülürüm, evet çok talihsiz bir şey, evet suçlamak tabii ki olmaz ama biri bana seneler önce böyle bir şey yaşadığını söylediğinde o insandan uzaklaşırım. çünkü onca zaman içinde bir düğüm oluşmuş kişiyle sağlıklı bir insan ilişkisi kurmanın imkansız olduğunu düşünüyorum.
devamını gör...
10.
ülkemizde hatta ülke ile alakası yok dünyada hemen hemen her kadının ve bir çok erkeğin çocukken, ergenken ve yetişkinken birden fazla kez başına gelmiş olan olaydır.
gerçekten anlatmayınca yaşanmadığını mı sanıyorsunuz? biz mi şanssızız da hayatımız boyunca bir çok kez tacize maruz kaldık yoksa?
gerçekten, ben bir erkeğin söylediği şeylerden * size bakma şeklinden, dokunma şeklinden hiç bir zaman rahatsız olmadım diyebilen kadın var mı? toplu taşımada diziyle, koluyla bacağıyla sıkıştıran bir erkeğe denk gelmemiş, otobüsten indiğinde takip edilmemiş olan kadın var mı?
inanmayan, tacize uğradıysa ilişkimi keserim diyen arkadaşlara da benden ev ödevi : eve gidin eşinize, kızınıza, annenize, kız kardeşinize sorun bakalım hiç bir erkeğin söylediklerinden, konuşma şeklinden, bakışından, dokunmasından rahatsız olmuşlar mı? ama sakin sorun, onlara kötü birşey olamayacağının garantisini verin ve evet derlerse* sen kısa giydin dar pantolon giydin ondan oldu demeyin e mi?
gerçekten anlatmayınca yaşanmadığını mı sanıyorsunuz? biz mi şanssızız da hayatımız boyunca bir çok kez tacize maruz kaldık yoksa?
gerçekten, ben bir erkeğin söylediği şeylerden * size bakma şeklinden, dokunma şeklinden hiç bir zaman rahatsız olmadım diyebilen kadın var mı? toplu taşımada diziyle, koluyla bacağıyla sıkıştıran bir erkeğe denk gelmemiş, otobüsten indiğinde takip edilmemiş olan kadın var mı?
inanmayan, tacize uğradıysa ilişkimi keserim diyen arkadaşlara da benden ev ödevi : eve gidin eşinize, kızınıza, annenize, kız kardeşinize sorun bakalım hiç bir erkeğin söylediklerinden, konuşma şeklinden, bakışından, dokunmasından rahatsız olmuşlar mı? ama sakin sorun, onlara kötü birşey olamayacağının garantisini verin ve evet derlerse* sen kısa giydin dar pantolon giydin ondan oldu demeyin e mi?
devamını gör...
11.
tacizin küçügü büyüğü olmaz. eski sevgilim tarafından defalarca ilişkiye zorlandım. yapmayınca küfürler etti. pek uzun sürmedi ama o zaman bununda bir tacize girdiğini bilmiyordum. sonradan anladım. malesef aynı yerde oturuyoruz onu her gördüğümde resmen panik atak geçiriyorum. yaşayan anlar. gögsüm sıkışıyo ve ellerim titremeye başlıyo. gercekten çok kötü bi duygu.
devamını gör...
12.
bu konuyla ilgili önümde iki seçenek var;
1) daha önce (ki 26 yaşındayım) hiç başıma gelmedi.
2) başıma geldi ancak haberim bile yok.
çünkü zihnimi ne kadar yoklasam da hatırlamıyorum.
dileğim birinci seçeneğin herkesin başına gelmesi. ancak ikinci seçenek maalesef ki çok daha güçlü. tam da bu nedenle nasıl karşı çıkılacağını öğrenmek gerekiyor. aşağıdaki link bu amaçla hazırlandı.
www.standup-international.c...
güncelleme: gecenin üçünde sinir sistemi havada girdi yazılırsa ardı ardına 5 kere 'tam da' denir elbet.
1) daha önce (ki 26 yaşındayım) hiç başıma gelmedi.
2) başıma geldi ancak haberim bile yok.
çünkü zihnimi ne kadar yoklasam da hatırlamıyorum.
dileğim birinci seçeneğin herkesin başına gelmesi. ancak ikinci seçenek maalesef ki çok daha güçlü. tam da bu nedenle nasıl karşı çıkılacağını öğrenmek gerekiyor. aşağıdaki link bu amaçla hazırlandı.
www.standup-international.c...
güncelleme: gecenin üçünde sinir sistemi havada girdi yazılırsa ardı ardına 5 kere 'tam da' denir elbet.
devamını gör...
13.
yaşamayan kadın varsa o ne güzel kadındır ne şanslı kadındır. çok kötü bir histir, allah kimseye vermesindir.
devamını gör...
14.
anasayfada denk geldim. cevapları okudum. içimdeki o iğrenç acı yine gün yüzüne çıktı. ilk tacize uğradığımda hatta tecavüzün köşesinden döndüğümde daha 14-15 yaşlarındaydım. hemde teyzemin kkocası tarafından. üstelik ramazan ayında. o zamanlar taciz ne tecavüz ne erkeğin organı nedir hiç bilmiyorum ki. o zamanlar şimdiki zamanlar gibi her şey açık seçik değildi. ama bir şeylerin yanlış olduğunu zararlı olduğunu her şey başladığında içime düşen korkuyla anlamıştım. ramazan ayında ve yaz mevsimindeydik. ortaokuldayım. evimiz iki katlı ikinci katı teraslı. orda teyzemle kocası kalıyordu. annem babam ben yaz oldugu için terasta uyuyorduk. teyzemde anneanneme gitmişti bir iki haftalığına. gece annemler sahura kalktılar. ben o gün oruç tutmayacaktım nedendir bilmiyorum. uyuyorum tek. eniştemde de içeride salonda uyuyordu. en azından ben öyle sanıyordum. sonra adım seslerini duyup uyandım ama gözlerimi açmadım. yavaşça bana yaklaşan o nefes sesi. kıyafet hışırtısı. üzerimdeki pijamanın yavaşça indirilişi. organının tenime hafifçe sürtünmesi. her tarafımın titrediğini hatırlıyorum. uyanıp kalkmaya ne yappıyorsun demeye cesaretim yok. sadece kıpırdanmakla yetindim. kıpırdanınca içeri kaçtı gitti. bende bir hışımla aşağı annemgilin yanına indim. ama nasıl ağlıyorum. ne olduğunu ne yapmaya çalıştıgını bilmiyorum ama hissediyorum kötü bir şey yapacaktı bana. babam soruyor kızım noldu diye karnım ağrıyor demekle yetiniyorum. ve o gün susuşumla bu yaşıma kadar susuyorum. yıllar geçti hatırlayınca midem bulanır. işin kötü tarafı ben hala kimseye söyleyemedim ve sürekli görüşüyoruz teyzemlerle. o şerefsizle sürekli yan yanayım. içimi deldi geçti de kimselere diyemedim. şimdi düşünüyorum o gün kıpırdanmasam yaşayacağım şey bütün hayatımı mahvedecekti. susmayın olur mu. ben bir kere sustum ömür boyu diyet ödüyorum siz susmayın.
devamını gör...
15.
bugün bir parkta oturmuş biraz soluklanıyordum. yanımda, karşımda kısaca dört bir çevremde yaşlı amcaların görüş alanlarına girmiş oldum. belki on dakika ya oturdum ya oturmadım orada ama bakışlarından bir türlü kurtulamadım. kimisi önümden geçti bilerek, baktığımı gördüklerinde başlarıyla selam verdiler. selam deyince medeni bir selam anlamayın.
"selaam baayann ne güzelsniz." selamı o. *
neyse kalktım durağa yürüyorum karşıdan karşıya geçerken baktım biri bana seslendi soru sormak için.
gözümün ucuyla baktım parkta karşıma oturan amca.
yaya ışığı kırmızı yanıyordu ama insanlar geçiyordu, "bu ışık neden kırmızı acaba" gibi bir şey dedi.
bozuktur ondan dedim.
"ama karşıdaki arabalar duruyor."*
bu bozuk orasının değil dedim sanırım.
"almanya'da ışıklar.." bla blaaa ne dediyse işte. "... ben de almanyadan geldim buraya..."
(karşıdan karşıya geçtik hala konuşup yanımda yürüyor. ne sorarsa sorsun soğuk bir ses tonuyla kısa cevaplar verip hızlı hızlı yürüyorum.)
heralde gider başımdan diye hızlandım ben hızlandıkça o da hızlandı. benden uzaklaşsın diye yani o konuşmayı kessin diye yolun soluna doğru yavaş yavaş sapmaya başladıkça o da saptı.
arkadaş böyle bir şey yok ya. ben hızlandıkça hızlanıyor ben sola saptıkça o da sapıyor. *
meydandayız yolda insanlar akıyor, gündüz vakti. adama bak ya. ne kimseden çekiniyor ne başka bir şey. en son "sen öğretmen misin..." bla blaa yine alakasız bir şey sordu ve git gide yaklaştı. ben sola saptıkça alanım daha da darlaştı tedirgin oldum beni sıkıştırır bir de dokunmaya falan kalkar diye.
baktım bundan kurtuluş yok "hayır değilim amca" dedim ve telefon gelmiş gibi yaptım.
"efendim.. efendim baba.. hıı geliyorum şimdi bi yirmi dakikaya evet evet.. abimler ne zaman geliyor.."
hem babayı hem de abiyi koydum konuşmaya, peşimi bıraktı adi pislik. anne deseydim veya abla deseydim telefonda belki de bırakmayacaktı.
neden anneyi duysaydı bırakmayacağını ama baba kelimesini duyunca bıraktığını şimdi burda uzun uzadıya anlatmak istemiyorum. hem yorgunum hem de anlayan anladı.
tramvaya binince yaşlı amcalardan olabildiğince uzağa gitmek istedim. o an kendimi çok çaresiz hissetmiştim. yol bitip gelip bana dokunsaydı.. ya da başka herhangi bir şey.
kimse bana amma abarttın demesin. dakikalarca takip eden, hızını ve yönünü karşı tarafa göre arttıran biri eminim buna da yeltenirdi.
o tramvayın içinde yaşlı amcalardan çekinince taciz veya tecavüz mağdurlarının ne hissettiğini çok iyi anladım.
bir erkek tarafından tecavüze uğramış bir kadının diğer erkeklere karşı mesafeli davranmasına anlayışla karşılardım lakin açık söyleyeyim pek de anlamazdım. şimdi çok iyi anlıyorum. maalesef ki..
"selaam baayann ne güzelsniz." selamı o. *
neyse kalktım durağa yürüyorum karşıdan karşıya geçerken baktım biri bana seslendi soru sormak için.
gözümün ucuyla baktım parkta karşıma oturan amca.
yaya ışığı kırmızı yanıyordu ama insanlar geçiyordu, "bu ışık neden kırmızı acaba" gibi bir şey dedi.
bozuktur ondan dedim.
"ama karşıdaki arabalar duruyor."*
bu bozuk orasının değil dedim sanırım.
"almanya'da ışıklar.." bla blaaa ne dediyse işte. "... ben de almanyadan geldim buraya..."
(karşıdan karşıya geçtik hala konuşup yanımda yürüyor. ne sorarsa sorsun soğuk bir ses tonuyla kısa cevaplar verip hızlı hızlı yürüyorum.)
heralde gider başımdan diye hızlandım ben hızlandıkça o da hızlandı. benden uzaklaşsın diye yani o konuşmayı kessin diye yolun soluna doğru yavaş yavaş sapmaya başladıkça o da saptı.
arkadaş böyle bir şey yok ya. ben hızlandıkça hızlanıyor ben sola saptıkça o da sapıyor. *
meydandayız yolda insanlar akıyor, gündüz vakti. adama bak ya. ne kimseden çekiniyor ne başka bir şey. en son "sen öğretmen misin..." bla blaa yine alakasız bir şey sordu ve git gide yaklaştı. ben sola saptıkça alanım daha da darlaştı tedirgin oldum beni sıkıştırır bir de dokunmaya falan kalkar diye.
baktım bundan kurtuluş yok "hayır değilim amca" dedim ve telefon gelmiş gibi yaptım.
"efendim.. efendim baba.. hıı geliyorum şimdi bi yirmi dakikaya evet evet.. abimler ne zaman geliyor.."
hem babayı hem de abiyi koydum konuşmaya, peşimi bıraktı adi pislik. anne deseydim veya abla deseydim telefonda belki de bırakmayacaktı.
neden anneyi duysaydı bırakmayacağını ama baba kelimesini duyunca bıraktığını şimdi burda uzun uzadıya anlatmak istemiyorum. hem yorgunum hem de anlayan anladı.
tramvaya binince yaşlı amcalardan olabildiğince uzağa gitmek istedim. o an kendimi çok çaresiz hissetmiştim. yol bitip gelip bana dokunsaydı.. ya da başka herhangi bir şey.
kimse bana amma abarttın demesin. dakikalarca takip eden, hızını ve yönünü karşı tarafa göre arttıran biri eminim buna da yeltenirdi.
o tramvayın içinde yaşlı amcalardan çekinince taciz veya tecavüz mağdurlarının ne hissettiğini çok iyi anladım.
bir erkek tarafından tecavüze uğramış bir kadının diğer erkeklere karşı mesafeli davranmasına anlayışla karşılardım lakin açık söyleyeyim pek de anlamazdım. şimdi çok iyi anlıyorum. maalesef ki..
devamını gör...
16.
ilginçtir ki bir erkek olarak benim de başıma geldi. bir gün 17-18 yaş civarındayım, ankara da otobüse bindim. cam kenarındayım oturuyorum otobüste ağzına kadar dolu, işlek bir saatti. yanımda da 40-50 yaşlarında bir kadın var annem yaşlarında. kadın bana sokulmaya başladı, başta niyetini anlamadım diğer taraftan sıkıştırıyorlardır dedim rahatsız olur diye bende iyice köşeye sokuldum. sonra baktım kasıtlı yapıyor iyice sıkıştırdı beni. ben hala kötü niyetli düşünmüyorum. sonra kadının elini bacağıma atması ile dondum, kadının suratına baktığımda sırıtarak bana bakıyordu. utanarak iyice büzüldüm, kadın sürekli bacağımı okşuyordu, bindigim hat uzundu o yüzden uzun süre buna maruz kaldım, ayağa da kalkamadım yer yoktu. ama soğuk soğuk terliyorum bir yandan ne yapacağım ben diye. kadını terslemeye tepki vermeye korktum, üste çıkmak için bu genç beni taciz etti dese ayvayı yerdim. kimse bana inanmazdı üstüne birde dayak yiyip karakolluk olduğumla kalırdım. ses etmeden öylece gittim. daha sonra benim tepkisizliğimden cesaret almış olmalı ki cinsel organıma dokunmaya kalktı dokunması ile benim ayağa fırlamam bir oldu hızlıca otobüsten indim yol kenarında bir yere çöktüm kaldım. o günden beri toplu taşıma araçlarında asla bir kadına yanaşmam bile.
devamını gör...
17.
öyle yazılıp okundugu kadar kolay yaşanmayan durum. kadin,erkek fark etmeden istemedigin bir dokunuş sonrasinda bütün hayatını etkiliyor. sevdiğin insanların ani hareketlerinden bile cekinir oluyorsun. özgüvenini kaybediyosun,her ne kadar hata yapmamiş olsan da uzun bir süre acaba ben mi sebep oldum diye düşünüyorsun. korkunç bir his. küçüğü büyüğü de yok taciz tacizdir,bazilari o otobuste,asansörde sıkıştırmalari tacizden saymiyor onun bile insani ne denli etkiledigini fark etmiyorlar. ne diyelim allah yaşatmasin.
devamını gör...
18.
geriye dönüşü olmayan travmalar bırakan ülkemizde cezası pek olmayan durum.
devamını gör...
19.
hayatımın belli dönemlerimde yaşadığım durum. o kadar ki intihar etmeye kalkışmama sebep oldu. öyle az buz da değil yani. bunu bir zamanlar "güvendiğim" insanların yapması beni çoğu şeyden uzaklaştırdı. birine güvenmek o kadar zor oldu ki benim için.
bir de son zamanlarda görüyoruz, iyiden iyiye arttı bu olaylar. o yüzden akşam okuldan dönerken aşırı panik oluyorum. keşke bu dünya bu kadar kötü olmasa.
ayriyeten okuduğum bölümde de taciz/tecavüz vakaları var. bir zamanlar korkumdan konuşamadığım için şimdi korkan insanların sesi olmak beni gururlandırıyor.
bir de son zamanlarda görüyoruz, iyiden iyiye arttı bu olaylar. o yüzden akşam okuldan dönerken aşırı panik oluyorum. keşke bu dünya bu kadar kötü olmasa.
ayriyeten okuduğum bölümde de taciz/tecavüz vakaları var. bir zamanlar korkumdan konuşamadığım için şimdi korkan insanların sesi olmak beni gururlandırıyor.
devamını gör...
20.
en makbulü toplu taşıma aracında olanıdır. bir anda tacizcinin damını dizine indiriverirler. tenhalarda ise yapacak bir şey yok. genç kızlarımız mümkün olduğunca kalabalık yerlerden gitsinler, tenhalardan uzak dursunlar. akşamları hele o tenhalara hiç girmesinler. bir de yasal ya da değil biber gazı temin edin ve mecbursanız tenha noktalardan gitmeye, o noktalarda eliniz çantanızın içinde biber gazı tutulu şekilde yürüyün. yasal veyadeğil alın, devlet koruyamıyor işte sen kendini koru. toplum boka sarmış vaziyette.
devamını gör...