tadı hayal kırıklığına uğratan yiyecekler

yiyecek değil fakat içeceklerden, -hayal kırıklığı değil çünkü bir beklentim yoktu- lakin mide bulantısı ve ekstrem tiksinti yaşattı. bira ve şarap.
bir kez içmem yetmişti bir daha ömür boyunca ağzıma sürmedim. hayatımda içtiğim en iğrenç iki şeydi.

ejder meyvesi. aşırı süper bir şey beklerken tadının kivi çakması olduğunun hatta nerdeyse tadı bile olmadığını anladığımda büyük hayal kırıklığı yaşamıştım

daha çok, tatlılarda bu sorunla karşılaşılır.

(bkz: peynir helvası)
(bkz: kerebiç)

hayal kırıklığından öte, bunların tadından bir şey de anlamadım.

midyedir kendileri. sakatat diye ölen ben kokorece paçaya vs ateş eden ben midyeyi bir türlü sevemedim. ben midyeyi nasıl sevmem lan!

eskiden pazardan alınan çileklerin en az yarısının tadı hayal kırıklığına uğratırdı. son senelerde genelde pek uğratmıyor.

şırdan.

ben kokoreç, paça ayarında bir fark, kalite bekliyordum. yağ içinde, etten çok pilav yiyorsun.

avokado
çocuklar bundan ne anlıyor. ham kavundan da kötü tadı.

siz bu avokadoyu, peynirli ya da ton balıklı salatanın içine küp küp doğrayıp tüketmediniz mi hiç?
bolca limon! orası önemli.

sadece limon ile bile tüketebilirsiniz aslında bu avokado meyvesini.
sağlıklı bir şey sonuçta.

ha, neden avokadoyu örnek verdim?
20'den fazla yazar ayrı ayrı ''avokado'' yazmış başlığa.

evet! çok lezzetli bir armut gibi görünen mu meyvenin tadı, öyle hapır hapur yerseniz hiç marine etmeden, hayal kırıklığı yaratır.
yaratabilir.
tamam, bunu anladık...
avokado en tepede!
nasıl yemeniz gerektiğini de anlattım.
kurtulalım artık ondan.

ben şahsen, şu yanıtı verirdim;
acı salatalık!

bahçeden koparmışsın, taptaze!
elinde pıtır pıtır ediyor... rengi, şekli falan muazzam...
kırt diye ikiye kırıyorsun, hemen o an!
sonra kocaman bir ısırık alıyorsun ve o da ne?
''acıymış!''
bildiğin acı.

günlerce suladığın aklına geliyor sonra, o büyüsün diye...
büyük hayal kırıklığı gerçekten.

sinirleri alınmamış ciğer, iyi pişirilmemiş et...
bunlar da komple hayal kırıklığı.

midye.

boyoz +1 birader.

ıstakoz, bebek ahtapot, deniz tarağı, karides.

sushi'den sonra farklı tatlar denemeyi bıraktım.

künefe
peynir zaten sevmem pek. bildiğin keçi peyniri yemiş gibi oldum. alibaba restoranları pişmanlıktır

kalkan balığı. meğer hiçbir numarası yokmuş.

yaz helvası zannedilip ekmek arasına konan çiğ tofu.
allahım kimsenin başına vermesin.

avokado yazanları görünce inceden bir üzüldüm.
kahvaltıda ekşi mayalı kızarmış ekmek üzerine, baharatlandırıp ezdiğiniz avokadoyu sürdükten sonra, poşe yumurta eklediğiniz vakit yıldızları sayarsınız.

benim için mantıdır. devamında yoğurt eklenen tüm yemekler olabilir.

zerde; çevremde bu tatlı için olsa da yesek diyene rastlamadım.

kımız.

yüzyıllarca içmişler bir de, iğrenç ya.
bir heves gittik kemalpaşa'daki çiftliğe, ver dedim aslan parçası içelim şunu neymiş.
öfff...
bir daha asla.

croissant. rakipsiz bu konuda. frozen yoghurt ikinci sırayı alır.

tartışmasız ejder meyvesidir. ömrümde onun kadar heves ve zaman israfı başka hiçbirşeyle karşılaşmadım ki buna insanlar da dahil.