tanımlarını okuyarak bir yazara aşık olmak

eğer sapsoseksüelitenin dibini sıyırmışsanız gayet tabi mümkün bir durum bu.

hemcinsine aşık olma ihtimalini de düşünmelidir.

komik olmayan eylem. en azından bana göre komik değil.

kişinin gerçekte olduğu kişi olarak, yani esas karakteriyle bir şeyler yazdığını, karşı cinsiniz ve aynı zamanda bekar/yalnız olduğundan emin olduğunuzu varsayarak (yani istisnaları hariç tutarak) konuşuyorum:

mümkündür böyle hisler yaşamak. sizinle aynı şekilde düşünen, aynı şeyleri yapmaktan keyif alan bir insandan ha dışarıda etkilenmişsiniz ha burada... bir şeyleri ille de belirli kalıplara sığdırmaya çalışmanın anlamı yok. reelde görerek, severek birlikte olduğunuz insanlarla ayrılmadan bir ömür yaşamanın garantisi mi var? yahut size harika biri gibi görünüp, birlikte olmaya başladıktan sonra değişmeyeceğinin ve esas kişiliğini ortaya koymayacağının? nasıl ki gördüğünüz, duyduğunuz, kokusunu aldığınız birini hemen ve kesin bir şekilde tanıma şansınız yoksa ve her ilişki risk barındırıyorsa, burada da farklı bir durum yok. şanslı olan tam da aşık olduğu şeyi bulur karşısında, şanssız olan kandırılır. bu kadar basit.

bazı şeyleri siz yaşamıyorsunuz diye kimse yaşayamaz sanmayın. burada kendim için konuşmuyorum. mesela bana göre dağcılık son derece anlamsız ve spor bile değil ama bunu yapan bir sürü insan var dünyada. o yüzden "hahah ne saçma!", "öyle şey olmaz" falan demenize gerek yok. "büyük konuşmayayım ama ben yapmam" demeniz yeterli.

platonik aşka tutulmaktır.

aşk biraz fazla ama hoşlantı olabilir. çünkü buradaki birçok insan nasıl olsa anonimim diye düşüncelerini ve hislerini çekinmeden söylüyor. düşüncelerden hoşlanılabilir. ama yine de ilişki boyutuna taşınmasının pek mantıklı olduğunu düşünmüyorum.

kitaplarına hayran olup yazara aşık olmak gibi bir durumudur. ünlülere aşık olan çocuklar bu durumla benzer sayılabilir.

biraz absürttür zira internet ortamında yaratılmış personalarımız gerçek hayatta nasıl biri olduğumuz hakkında pek bilgi vermiyor.
mesela şahsım burda her şeye salça olan, gıcık birisiyken gerçek hayatta gayet sessiz bi tip.

aşk kavramının tanımı göz önüne alındığında hiç de şaşırtıcı değildir. kişi bittabi fikirlere de vurulabilir.

(bkz: hoşlanılan yazarın nick'ini mouse ile okşamak)

neden bana aşk şarkısı yazan çıkmaz.

çok değişik bir durum, onun aşk olduğundan emin değilim.
hayranlık olabilir,benimsemek olabilir ama aşk.. bilemiyorum altan.

en sevdiğim aşk türü... yazılarını okurken aptal aptal gülersin, kesin çok yakışıklıdır diye hayaller kurarsın, sana yazdığında heyecandan elin ayağın titrer, konuşmaya başladıktan 4dk sonra ayyy bu da iyi aptalmış dersin. ama o platonik olunan dönemin güzelliği çok az şeyde var.

kafayı sıyıran insan eylemidir. bu kadar yoklukta mısınız cidden?

boşluktur o boşluk

aşık olmazsın da ilgi duyar tanımak istersin. güzel bir durumdur, kafa yapısının uyuştuğunu gösterir.

üstteki yazara katılıyorum. ilgi duyarsın ayrı ama aşık olmak ne be abi ? ne yaşıyorsunuz?

yazılarına tarzına yaşam biçimine göre etkilenmek ya da kendine yakın hissetmek olabilir. bundan sonrası daha da yakın bir bağ kurulup iletişim haline geçildiğinde etkilenme boyutu şekillenebilir.

her 3 yazar tanımlarımın dibine düşünüyor.

(bkz: ilaç prospektüsü okuyarak iyileşmek.)

yapana geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum o halde.