tanımlarını okuyarak bir yazara aşık olmak

bana aşık olan varsa allah aşkına yesillendirsin. dm den bı gülücük atsın.

iyi gelir bana. ihtiyacım var aplam...

abartmasanız mı?

ya hayatım, sevişeni bile var...

hoşlanmak, kendini yakın hissetmek vs. tamam da aşık olmak nedir, bu kadar sersemlik de olmaz ki.

god bless you yeraltı edebiyatı parçalayıp, trollük mertebesinden hallice minik nüanslar ile sarkazmdan sarkazma koşturan tiplere düşülmüyor değil; lakin bireyin fiilen de trol çıkması itibariyle datça'nın hayıtbükü koyunda soğuk denize dal çık yapmak icap ediyor.

derhal açıklansın öyle gizli saklı olmaz sözlükte
biz bir aileyiz *

aşık olmak biraz güçlü bir kelime bence ama hoşlanılabilir, mümkündür.

onun da kralını yaşıyoruz...

kelimelerine asik olmuştur, sonucta tanimadigi bir insan,aşk böyle bir şey değil.

evet her yeni girdiğim tanımı okurken kendime yeniden aşık oluyorum*

bu zamana kadar kimsenin fikirlerine aşık olmadım eşim hariç. diğerleri için de hep tipini görüp de aşık olduğum oldu. şimdi düşünüyorum da cinsel çekimden başka birşey değilmiş.

tanımlarımı okuyarak bana aşık olacak biri varsa lütfen beni engellesin.
sosyal hayatımda yeterince manyak var, siz eklenti olmayın lütfen.
güzel omuzlarınızdan öper, mutlu günler dilerim.

#2281964 baktım da fikrim değişmemiş.
(bkz: senin yolun yol değil)

(bkz: sapyoseksüel) olabilir.

bu zamanda düşünebiliyor olmak gerçekten zor bi meziyet. bir insan doğru konuşuyor, doğru ifade edebiliyorsa o insanı görsen de görmesende aynı kişiliği hissedersin. bir insanı tanımak için doğru bir yöntem, denenir.

sonu hüsranla bitecek eylem.
denemeyiniz.

yapmayın etmeyin. başıma gelen bir olayı anlatayım da feyz alın. 3-4 sene evvel ekşiden bir kadınla flörtleşmeye başladık. ilk girişimi ben yaptım çünkü nasıl anlatayım inanılmaz zekice tespitler var ve kültür seviyesi arşa değiyor kadının. sürdü bayağı muhabbet, ben cidden sanki aşık oluyorum, görmedim etmedim. sonra telefonlaşma filan derken bir fotoğraf gönderdi ki allahım bu nasıl güzellik. ben içimden diyorum tabi oğlum bu sefer dört ayak üstüne düştün valla. hem zeki hem güzel kadın. ben tabi buluşma muluşma için hafiften yer yapıyorum. ama bi terslik var, gelmek istemiyor bahaneler filan. bahane olması garip çünkü o da gerçekten sürekli ilgi gösteriyor, yani öyle istemiyormuş gibi bir hali yok. ama ben bi kıllanmaya başladım. ismini yazıyorum google, sonuç yok. dur lan fotoyu da aratayım dedim, isim tutmuyor. ben tabi hemen çakozladım. bildiğin sosyopat bu kadın. ya da ne bileyim öyle bişey. foto çalıyor filan. ben doğrucu davut konuşması yapıp engeli bastım buna.

tek-eşli flört tercih ettiğim için bu sefer başkasına eğildim. işte yine biriyle flörtleşiyorum. mesai gibi amk artık benim için flörtleşmek. neyse. muhabbet geliştikçe söylemlerde, cümle kalıplarında filan çok çok hafif tespit edilmesi neredeyse imkansız (benim gibi obsesif eğilimleriniz yoksa) benzerlikler dikkatimi çekti. abi bunun da meslek tutmuyor isimle. hiç şüphelenmiyorum bir önceki sosyopattan çünkü yine ben ilk mesajı attım . biraz zorladım filan bu bana "oha lan yine yuttun amk" diyor. abi delirecem. tanımlarında bildiğin tamamen başka bir insan kimliği, kişiliği oluşturmuş. ama nasıl oluyorsa hep benim ilgimi çekiyor. allah belanı vermesin deyip yine engeli bastım.

sonra bu flörtleşmeler 1-2 tur daha yine döndü farklı şekillerde kah o olta attı ben yuttum, kah ben attım o yuttu. kadınla behzat ç. ile ercüment çözer gibiyiz. romantik versiyonu. o kaçıyor ben kovalıyorum ama bulamıyorum gerçekte kimdir.

neyse, uzatmayayım. o ara ben iş yerinde biriyle tanıştım zaten, hevesim kaçtı. merak etmiyorum filan. daha doğrusu arada izini süresim geliyor ama işte zaman yok çünkü sevgilim istemediğimiz halde bir anda hamile kaldığı için (şansıma sokayım zaten, hanıma sordum [o zaman hala sevgilim] nasıl iş ya hep prezervatif kullanıyoruz nasıl oldu filan dedim ya arada bunları üretim hatası yüzünden delik üretiyorlar filan kısmet dedi geçiştirdi) apar topar evlenmek zorunda kaldık. ben bir anda çoluk çocuk sahibi adam oldum. nerede acaba o sosyopat flörtüm şu anda, ilginç kadındı.

düşünceleri ifade eden kelimeler vasıtasıyla birini tanımak ve o kelimelerin zihinde oluşturduğu imgeye yatkın hayali bir karaktere his beslemek.


bir yerde dinlemiş miydim, okumuş muydum hatırlamıyorum ama şu hikayeyi anımsatır;

genç bir adam bir kütüphaneden kitap alır. bir gün sadece kitap okumuş olmak ona yetmez ve kitabın arasına bir mektup koyar. günler sonra o mektuba yanıt gelir.
uzunca bir süre aynı düşünceler içerisinde yazışıp dururlar ve genç artık dayanamaz.
buluşma günü plan bellidir. kadın eline bir gül alacak genç onu elindeki gülden tanıyacaktır.
buluşma yerine gelince genç adam yaşlı bir kadın görür. elinde gül vardır. önce durup düşünür sonra kararı verir; onun düşüncelerine aşıktır, görüntüsüne değil. onu bu şekilde de sevmeye razı olur ve kadına yaklaşıp ismini sorar.
kadın ismini söyler ve der ki: bu gülü şurdaki genç kız bana verdi. siz yanıma gelirseniz bana kendisini işaret etmemi söylemişti. :)
belki de böyle bir şey olabilir.
ben bir sözlük vasıtasıyla evlenmiş insanım. her şey olur. :d

yani kendime

bu başa gelmesin diye en abaza halimle yazıyorum çoğu zaman. tüm bunlara rağmen inatla düşmeye meyledenler oluyor ama görmezden geliyorum şimdilik. bakın bir gün tersime geleceksiniz ve sıradan elden geçirecem hepinizi karılar. lütfen, reca ediyorum az da meriçlere düşün. onlar bilir değerinizi, ben bilmem.