"ölemiyordum çünkü daha yaşamaya başlamamıştım." eğer okumaya başlarsanız sizi ezerek üstünüzden geçer.

''...daha güzel yaşam diye bir şey yok.''

eserleri de şöyledir:

eski bahçe(1978), öykü
çocukluğun soğuk geceleri (1980), roman
auf den spuren eines selbstmords (bir intiharın izinde 1983),roman
yaşamın ucuna yolculuk (1984), roman
eski bahçe - eski sevgi (1987), öykü
kalanlar (1995), deneme
zaman dışı yaşam (2000), senaryo
devamını gör...
beni aşırı depresifleştiren yazar.
devamını gör...
'benim en büyük mutluluğum her şeyden kaçmak...''
devamını gör...
yaşamın ucuna yolculuk kitabını okuduğum yazar. depresif,melankoliktir ve üslubu sizi anında etkisi altına alabilir.
devamını gör...
en sevdiği yazarlardan birisi cesare pavese olan yazar.: ay ve şenlik ateşleri’nde atıflarda bulunmuştur.
devamını gör...
okumaya çekindiğim kadın. sanki her an kalkıp beni pataklayacak gibi bu kadar çok düşündüğüm için. halbuki ne de güzel gülüyor kitapların kapağında.
devamını gör...
defalarca intihara kalkışan ve her seferinde bir şekilde hayata tutunan yazar.

yazarın dili yalın ve kitapları ince olmasına rağmen bir çırpıda okunacak türden kitaplar değil. hüzünlü, kasvetli bir havası var. her cümlesinde ayrı bir derinlik var. sanki dünyadaki bütün acıyı yüklenmiş gibi.
birçok kez psikiyatri kliniğine yatmasının sebebinin de iç dünyasındaki çatışmalar olduğunu düşünüyorum. kitaplarını okurken iç dünyasının yansımasını hissettiriyor.

dipnot: zor bir dönemden geçiyorsanız okumayın.
devamını gör...
çok tatlı bir tebessüme sahip olan yazardır. acı çeken insanlar gibi gülüyor. güneş gibi gülüyor.
devamını gör...
iç dünyasındaki kavgayı kaleminde de gördüğümüz, yüzünü çepeçevre saran hüzünle bana önceki yıllardaki beni hatırlatan yazardır.

anlatımı akıcıdır lakin siyah bir hırka vardır sözcüklerin üzerinde.
--! spoiler !--


"doğumum bile bir kökünden kopma idi. on yaşıma kadar çevremi, özellikle çevremdeki sessizliği kavramaya çalıştım. yirmi yaşım ile otuz yaşım arasında aklın bittiği yerleri ve çıldırmanın sınırlarını aradım. otuz yaşım ile kırk yaşım arasında ne akıllı ne de çılgındım, dünyayı kavradığımı sandım. kırk yaşındayım. bugün, gecenin bazı saatlerinde kitlenin anlamsız gürültüsü içinde boğuluyorum. kendimi öldürmeye çalışıyorum, özlemlerim kalmadı, bıraktım. hepsini kendi ve benim dünyamı anlamaları için bıraktım ve bana ölümsüzlerin sonsuz acıları kaldı."

--! spoiler !--
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

"kendim hakkında karar vermekten yoksunum.
sanki bir eşyayım.
konuşup, fısıldaşıp, istedikleri yere koyuyorlar beni."
devamını gör...
''sizin düzenininizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla hiç bağdaşan yanım yok. aranızda dolaşmak için giyiniyorum. hem de iyi giyiniyorum. iyi giyinene iyi yer verdiğiniz için.''
nedense bana intihar ederek öldüğü izlenimi veren çocukluğun soğuk geceleri ve bir intiharın izinde kitaplarının yazarı.
devamını gör...
"neden bunalımları çözümleyemiyoruz? neden dost olmadan, erkek-kadın, karı-koca olmaya çabalıyoruz? yirmi yaşlarının başındaki insanlar böyle mi olmalı? sevişmek için ilkin nikah imzası mı atılmalı? ya da yalnız kalıp, yıllar yılı erkek-kadın özlemiyle kendi kendilerine mi boşalmalılar? erkekler, kadın resimlerine mi bakıp heyecanlanmalılar? ilk kadını genelevde mi tanımalılar? karı-kocalar birbirlerinin gövdelerine "mal" gözüyle mi bakmalı? insanın doğal yapısı bu davranışların tümüne aykırı. bizim insanlarımızın insan sevmesi, insan okşaması çocukluktan engelleniyor. saptırılıyor. çarpılıyor."
devamını gör...
10 eylül 1943 de memleketimde doğan yazardır.
devamını gör...
pavese'den etkilenmiştir. sürekli intiharı düşleyip denemelerini yapsa da göğüs kanserinden ölmüştür. genel olarak intihar ederek öldüğü sanılır.
devamını gör...
tezer özlü'den:
"çocukluğumuz üzerine kâbus gibi çöken eski kuşaklar, bilinçli yıllarımızı da elimizden almayı başaramayacak. biz mutlu isek, mutlu olmayı istediğimiz ve bunun için çaba harcadığımız için mutluyuz...

yaşadığım anların, onları yaşarken anıya dönüştüğünü algılar, onları yaşarken anılaştırırdım. sonra bunu en güzel biçim de savinio'da okudum: "yaşanan an da anı olacak."
devamını gör...
10 eylül 1943 yılında öğretmen bir ailenin son çocuğu olarak dünyaya gelen çevirmen ve yazar.

bir yanı kesinlikle ''nihilist'' etkiler taşıyan, edebiyatımızın erken yaşta yitirdiği özgün yazarlarından biridir. farklı bir bakış açısı ve kalemi vardır, eğer bu kadar genç elimizden kayıp gitmeseydi kim bilir daha ne kadar o kendine has havasıyla eserler verirdi..

yaşamın ucuna yolculuk adlı romanı aslında almanca ''bir intiharın izinde'' (auf den spuren eines selbstmords) adıyla yayınlanıp almanya'da ''marburg edebiyat ödülü''nü kazandırmıştır yazarımıza. aslında insanların ilgisini çekmesi ve o değerli ismini duyurması da bu kitap ve ödül sayesinde olmuştur. daha sonrasında türkçeye ''yaşamın ucuna yolculuk'' olarak çevrilmiştir.

1986 yılının soğuk bir şubat günü göğüs kanserinden hayata veda eden özlü'nün kabri aşiyan mezarlığı'nda bulunmaktadır. kendisini ziyaret etmek, ona belki bir çiçek, belki dua, belki ise birkaç güzel söz bırakmak isteyen yazarlara ve okurlara duyurulur.

şimdi, okuduğum ilk eseri olan kalanlar'dan sevdiğim bir alıntıyı paylaşarak tanımımı sonlandırıyorum.

benim kişiliğimin yöresi mutlaka anadolu'da bir kasaba. hiç kibar değil. bilinçsizce alçakgönüllü. ne baharımsı ne yazımsı. sessiz, durgun, ama geniş değil, yalnızca can sıkıcı.
devamını gör...
ilk kez tezer özlüyle sanıyorum çocukluğun soğuk geceleri ile tanışmaya çalıştım. yapı kredi yayınlarının yerlerini gezenler bilir tezer özlü kendi portresi ve rekabetçi fiyatıyla insanların ilgisini çekecek bir isimdir. pek tabii normal bir insan olarak ben de bu tuzağa yakalandım. okumaya çalıştım ama okuyamadım. çünkü ya dünyaya pembe gözlüklerden bakıyor ya da baktığımı sanıyordum. gel zaman git zaman yolumuz yaşamın ucuna yolculukla tekrar kesişti. o zamanlar belki daha depresifleşecek bir ruh halim vardı (ne kadar depresiftim tartışabilirim ondan depresyondaysanız denemeyin) ama tezer özlüyü anlamlandırmaya hazırmışım. yazarın dilini hissettim ve dilini hissettiğim an da çok sevdim. tezer özlünün tanımladığı bana göre hayatın ta kendisi ve sizi kendi düşünce sistemine davet ediyor. kendi düşünce sistemini allayıp pullamıyor. hayatı sorgulamak, kendini ve yazarı tanımaya çalışmak beni depresileştirmedi. dolayısıyla türk edebiyatının gamlı prensesini sevmek istiyorsanız akışına bırakın. gönlünüz ne zaman anlamaya hazırsa ...
devamını gör...
hayatımın en kritik anlarından birinde okuduğum bir kitabıyla tüm hayallerimi bana sorgulatmış yazardır. acaba gerçekten onlar benim hayallerim miydi, yoksa bana hayal etmemi söyledikleri ve üzerimde pek de eğreti duran "ideallere" mi sarılmıştım? hiç bana ait gibi olmayan ayak uyduramadığım onların idealleri... sonrasında en baştan ne istediğimin peşine düştüm bir nebze de olsa kendimi buldum, kendimi bulduğum çok an'a denk düştüm. özellikle üzerimde etkisi olan kısmı bırakıyorum sizlere;



"sordukları zaman, bana ne iş yaptığımı, evli olup olmadığımı, kocamın ne iş yaptığını, ana babamın ne olduklarını sordukları zaman, ne gibi koşullarda yaşadığımı, yanıtlarımı nasıl memnunlukla onayladıklarını yüzlerinde okuyorum. ve hepsine haykırmak istiyorum. onayladığınız yanıtlar yalnızca bir yüzey. ne düzenli bir iş, ne iyi bir konut, ne sizin medeni durum dediğiniz durumsuzluk, ne de başarılı bir birey olmak ya da sayılmak benim gerçeğim değil. bu kolay olgulara, siz bu düzeni böylesine saptadığınız için ben de eriştim. hem de hiçbir çaba harcamadan. belki de hiç istediğim gibi çalışmadan. istediğiniz düzeye erişmek o denli kolay ki… ama insanın gerçek yeteneğini, tüm yaşamını, kanını, aklını, varoluşunu verdiği iç dünyasının olgularının sizler için hiçbir değeri yok ki. bırakıyorsun insan onları kendisiyle birlikte gömsün. ama hayır, hiç değilse susarak hepsini yüzünüze haykırmak istiyorum. sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla bağdaşan hiç yönüm yok. aranızda dolaşmak için giyiniyorum, hem de iyi giyiniyorum. iyi giyinene iyi değer verdiğiniz için. içgüdülerimi hiçbir işte uygulamama izin vermediğiniz için. hiçbir çaba harcamadan bunları yapabiliyorum, bir şey yapıldı sanıyorsunuz. yaşamım boyunca içimi kemirttiniz. evlerinizle. okullarınızla. iş yerlerinizle. özel ya da resmi kuruluşlarınızla içimi kemirttiniz. ölmek istedim, dirilttiniz. yazı yazmak istedim, aç kalırsın, dediniz. aç kalmayı denedim, serum verdiniz. delirdim, kafama elektrik verdiniz. hiç aile olmayacak insanla bir araya geldim, gene aile olduk. ben bütün bunların dışındayım. şimdi tek konuğu olduğum bu otelden ayrılırken, hangi otobüs ya da tren istasyonuna, hangi havaalanı ya da hangi limana doğru gideceğimi bilmediğim bu sabahta, iyi, başarılı, düzenli bir insandan başka her şey olduğumu duyuyorum."

yaşamın ucuna yolculuk



bir insanın böylesine serzenişine, kelimeleriyle haykırışına, buhranına şahit olunca bir daha aynı insan olamıyorsunuz. ben olamadım, o kitabı okumadan öncekiyle aynı insan değilim. ideallerinizi hayalleri sanan o kişiyi geride bıraktığım için kendimi şanslı hissediyorum...

not: şu an yeniden okumaya cesaret edebilir miyim bilmiyorum, biraz depresif hissettiriyor tahmin edersiniz ki...
devamını gör...
insanın başkasına söyledikleri, kendi duymak istedikleridir. yazdıkları, okumak istedikleridir. sevmesi, sevilmeyi istediği biçimdedir.demişliğide vardır.
devamını gör...
yolum kesiştiği için kendimi şanslı saydığım, ciddi bir buhrana sokan ve o buhrandan asla çıkmak istememeni sağlayan yazar.

"şimdilik hiç kimseyle uykumu paylaşmayacağım. umutsuzluk dolu birisiyle hele hiç. o zaman birlikte balkondan atlamak kalıyor geriye."
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"tezer özlü" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim