tezer özlü

lise yıllarında 'yaşamın ucuna yolculuk' kitabını okumuştum. öyleydi ismi sanırım. hiçbir şey anlayamamıştım. bir şey ifade etmemesinden çok aşırı derin bir kitap gibi gelmişti. okuma listemde o da var. elbet sırası gelecek.

depresif bir yazar. depresif oluşundan olsa gerek, intihar ederek öldüğü sanılır. gerçek ise meme kanseri sebebiyle öldüğüdür.

"insan ne denli derin düşünebiliyorsa, sevgisi o denli derindir. o denli doyumsuzdur ve acısı da o denli büyük"

tezer özlü

tezer özlünün de dediği gibi; 'tenhalığı seviyorum. sık görüşülmeyen ama bağı da koparılmayan dostlukları. sakin mekanları, az rastlanılmayı, kendimle kalmayı, kendimi saklamayı ve sınırlarımı.'

yaşamın ucuna yolculuk en sevdiğim eserlerinden birisidir. ruhunu ölümsüzleştiren canım kadın.

"ne denli çok gidersem, hiç gitmediğim duygusuna, böylesi çılgın bir duyguya o denli güçle dalıyorum."

almanca yazip sonra turkceye cevirdigi auf den spuren eines selbstmords isimli eseri odul aldiktan sonra almanca orijinal metni duzenli olarak basilmayan yazar.

''babam ölemiyor, çünkü yaşamaya başlamadı'' cümlesiyle beni biraz vurmuş türk yazar.

birçok kişi kendisini melankolik yazılarından dolayı intihar etti olarak bilse de kendisi meme kanserinden hayatını kaybetmiştir...

bazı kitapları/

çocukluğun soğuk geceleri.

kalanlar.
eski bahçe.
yaşamın ucuna yolculuk.

gamlı prenses. bir kafka ve pavese aşığı. kimine göre çok karamsar ama kendini, yani insan olmayı tüm çıplaklığıyla anlatabilmiş. tezer özlüyü okumak onu tanımak yani bir insanı tanımak demektir. pozitif frekanslardansa gamlanmak kederlenmek belki daha iyidir diye düşünmeden edemiyorum. ülke ülke şehir şehir gezerken kendimi ve hayatı tanırken bulmak istiyorum. belki en mutlu halimle değil ama kendimi ararken. keşke daha çok tanıyabilsemişiz kendini. ama maalesef hayatın da en büyük olasılıklarından biri bu. hiçbirimizin kendi hayatımızı tanıyacak kadar süresinin olduğunun garantisi yok.

intihar ettiği sanılsa da meme kanserinden ölmüştür.

1943 doğumlu türk yazar...

çocukluğun soğuk geceleri
yaşamın ucuna yolculuk
kalanlar en bilinen eserlerindendir.

bir süre psikolojik tedavi görmüş, klinikte yaşadıkları kitaplarına da yansımıştır. kusursuz denebilecek bir ingilizceye sahiptir tezer özlü.
avusturya kız lisesi'nde okumuştur. genç yaşında yurt dışına gitmiş, görüş alanını genişletmiştir bu seyahatler, otostopla gezdiği de bilinir.

leyla erbil ve ferit edgü ile iyi arkadaştırlar.
yeşilçam oyuncusu güner sümer ile bir evlilik yaşamış, ayrılmıştır.

daha sonra erden kıral ile evlenmiş, bir çocuğu olmuştur.
43 yaşında isviçre'de hayatını kaybetmiş, cenazesi güçlükle istanbul'a getirilmiş, aşiyan mezarlığına defnedilmiştir.

canım tezer. ben karamsarlığı en çok onunla sevdim. intiharın kıyısında gezmesine rağmen intihar etmediği bilinmekte fakat kansere yenik düşmese bu hayata pek fazla dayanabileceğini sanmıyorum. aşiyandaki mezarlıkta yatıyor şimdi tezer özlü. mezarını her ziyarete gittiğimde onun şu sözlerini hatırlıyorum.

"burası bizim değil, bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi"

yaşamın ucuna yolculuk kitabında geçiyordu sanırım bu sözler. şimdi yaşamın dışındayken canım tezer. onu öldürmek isteyenlerin ülkesinde yatıyor. umarım barışabilmiştir ülkesiyle...

hayat bağıra bağıra susmayı öğretir insana. *

bugün doğum günü olan türk yazar.
çocukluğun soğuk geceleri
yaşamın ucuna yolculuk
kalanlar ve eski bahçe kitaplarının yazarı.

doğum günün kutlu olsun tezer özlü

kendi halim diye bir yer var;
çoğu zaman oradayım.*

yaşamın ucuna yolculuk ve kalanlar kitapları ile tanıdığım değerli yazar ve çevirmen.


kalanlar

tezer özlü; 1943/ 1986 yılları arasında yaşamış türk yazar ve çevirmen olup eski bahçe
çocukluğun soğuk geceleri
kalanlar
yaşamın ucuna yolculuk kitaplarının yazarıdır.

çocukluğun soğuk geceleri kitabının yazarıdır. "bir şeylere açılmak, bir yerlere koşmak, dünyayı kavramak istiyorum. dünyanın bize yaşatılandan, öğretilenden daha başka olduğunu seziyorum." cümlelerinin sahibidir.

(bkz: demir özlü)

tesadüf eseri yazdıklarına göz gezdirirken bir kez daha beni oha diye şaşkınlığa sürüklemiş yazar, tuhaf bir insan.

"
...
diyeceğim, sen bu doktorlara hiç aldırma, doktora gitmek de bize göre bir şey değil, kendilerini dinlemeden yaşamış insanlara göre. ölmek o kadar kolay değil. aslında bizim için iyi bir kitap ne ise, bir doktor için de kötü bir hasta o, üzerimizde çalışacak çünkü. sonra bu kandaki değerler falan bir hafta içinde bile değişebilen orantılar. aslında hastalık psikolojisine girmek, sokulmak, insanı hasta eden en büyük olgu. tütünü ve biraz alkolü bırakmanı hiç de önermem, çünkü tütün ve alkolsüzlüğün zararı daha büyük olacaktır. ancak kolestrin açısında kuzu eti vs. tereyağı kesersin, hemen iner… yiyecek perhizi kolay. et yememek de çok iyi bir şey aslında. gerisine aldırma, doktora da gitme. ben doktorlara gitmediğimden bu yana, akılca sağlığıma kavuştum, beni düşünemez duruma getirmişlerdi, şimdi bir kere uğruyorsun, hemen kesecekler… kendilerini kessinler, beni asla, öleceksem de ne nedenle öldüğümü bile bilmek istemiyorum, taş devri insanı gibi ölmek istiyorum, o da benim seçeneğim.
(...)"

tezer özlü'den ferit edgü'ye

zürih, 11 şubat 1985

melankolik kralice. depresif, huzunlu ve yalnız hissettiginiz donemlerde iyi gelir.
kendisi bioplardır. beyninde elektrosoş gorecek kadar karanlık donemleri olmustur. bu da yazılarına cok yansımıstır. kendini kendi elleriyle toplumun dısına atmıs bir uyumsuzdur sanki.

okuduklarım:
-yasamın ucuna yolculuk
-kalanlar
-zaman dışı
-eski bahçe
-çocukluğun soguk geceleri
-eski bahçe eski sevgi