türk halkı ne zaman ayaklanacak sorunsalı

maalesef olmayacak olmayan durumdur. sebepleri şu şekildedir öncelikle insanların ekonomik durumu o kadar kötüki bir çok şey için bile elini kolunu kipirdatacak hali yok. topluma bakın insanların yüzü gülmüyor hep mutsuz. bunun yanısıra ülkede iletişim çok zayıf burada da zaman zaman tartışma konusu başlığında da yazılanları görüyoruz. o yüzden insanlarda böyle bir mucize olacakta refah seviyemiz yükselecek gibi beklenti var. bu da imkansız.

boşver kardeşim sen bunları al keyif çayı iç makarnanı ye

başta bir lider olmadan ayaklanma olamaz. lider yok.

cevabı olmayan sorular sordular...buradan

pompaci militan'ın önderliğini bekliyoruz.

soda şişesi çalkalanmaz.

vatandaşın canını al ama parasını dokunma lafı beni hep umutla beklentiye sokardı. inanırdım ki milletin hepsi açlık çekince bir şeyler değişecek. öyle olmuyormuş. bugün trafikteyken "bu ülkede çıldırmadan nasıl yaşanır?" diye düşündüm. cevabım yok. yaşıyoruz, yaşamak buysa. kahırdan ölcem artık.

(bkz: taksim hold'em (film))

bilincimizi, duyarlılığımızı ayaklandırmalıyız ilk etapta bakan kör olmak yerine okuyan farkındalığı olan insanlar olduğumuz sürece sorun kalmayacağına inancım tam zor olan kafayı o hale getirebilmek.

gözlemlediğim kadarıyla türk halkının ayaklanması için gereken 2 önemli şey vardır.
ilk olarak gıda. karnına girecek ekmeği bulup üstüne de biraz para koyabiliyorsa herhangi bir sorun yok demektir.
ikincisi ise toprak. bunun en büyük örneği 1. dünya savaşı kaybedildiğinde meydana gelen şahısların sahip olduğu topraklar üzerinde hak iddia etme durumudur. ki halk bunun cevabını kuvayi milliye, düzenli ordu ve kurtuluş savaşı gibi olaylarla vermiştir.

george orwell'ın “1984”
“bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler.”

"dur şunu egm'ye şikayet edeyim halkı isyana teşvikten."

demokratik toplumlarda ayaklanmaya gerek kalmaz. protesto etmek dersen, o başka. bugün amerika'da avrupa'da insanlar protesto edebiliyor bir şeyleri. ama türkiye'de hakkını ararsan, bir konuda sesini çıkarırsan hemen terörist oluyorsun.
(bkz: başbakana yazar kasa fırlatan adam)

türk halkı farklı kültürden insanları her ne kadar sentezlesede farklı fikirleri birarada kaynaştıramaz bunun en belirgin sebeplerinden birisi eğitimdir eleştirel bakış açısı gelişmeyen bir toplumdan ayaklanma beklemek olanaksızlaşıyor belirli bir kesim ayaklanma yapabilir mesela gezi parkı gibi ancak tüm halkın ayaklanması için milli değerler ile oynayacak bir itici güç lazımdır 20 senelik iktidar partisi döneminde toplum normları ile o kadar farkedilmeden oynandı ki halk buna rıza gösterdi ve bunun sonucunda üretemeyen eleştiremeyen fikir beyan edemeyen bir toplum yaratıldı hoş gerçi farklı fikirleride hep bastırdılar o ayrı neyse uzun lafın kısası biz treni kaçırmış bir milletin çocuğuyuz ve bu kadar ayrıştırıldıysak hepimizin bir fikirle trene binmeside zor beklemeside..

2023'te olursa secimde ancak o zaman kendini ifade edebilirsin gerisi boş işler. ayrıca bu adama oy veren cogunuluk var yani istenen parti iktidarda evet, ben
ve sen nefret etsekte sevenler, tapanlar var demokrasinin çürük tarafında bu aydın fikirler cogunluğun cehaletinde kayıp oluyor.

yıllarca aman yavrum bunları konuşma, küçüksün sen ne bilirsin, senden büyükler dururken sana laf mı düşer, saygı saygı saygı diye koyun ve saf bir nesil yetiştirildi. ama öyle ki şuan gelen nesil bu iğrenç zihniyetlere daha az kulak asıyor ve düşünmeyi öğreniyor, saygıyı önce kendine göstermesi gerektiğini biliyor çünkü hak etmediğini bildiği koşullarda yaşıyor. araştırıyor ve en önemlisi kimseye inanmıyor. kimseye. (çoğunluktan bahsediyorum) benim de tüm umudum içinde bulunduğum saygının ve itibarın kazanılması gerektiğine inanan bu nesildedir. ayaklanma mı? çığlıklarımızı atmaya başladık ama o kadar körler ki bunun bile farkında olmadıkları için bu iş sessizce bitecektir. biz bir önceki nesilden ve iğrenç zihniyetlerinden üstün geleceğiz. ülke düzelir mi bilmem. ama biz bu ülkede bir koyun olarak hayatlarımızı bitirmeyeceğiz.

malûm türk halkına gelince. kendi isteğiyle tutsak olmuş bir insana özgürlük sunmak pek akıl kârı değildir. ama bu şartlarda akıl söz konusu da değil gibi zaten.

ayaklanma tarzı işe yaramaz eylemler olmadığına göre halk o kadar da kriz halinde değil demektir. üstelik seçimle, kalemle, fikirle olmayan ayaklanma ancak topluma zarar verir. seçimle gönderemediğini sırf zoruna gidiyor diye türlü yollarla göndermeye çalışırsan bunun adı demokrasi oluyor mu? yoksa size çalışmıyorsa demokrasinin hiçbir kıymeti yok mu?

ayaklanmak vatana, devlete karşı çıkmak olarak algılanacağı için toplumun geri kalanı tarafından destek görmeyeceği gibi üstüne bir de terörist ilan edilirsiniz. sonuç olarak adınız niyazi'ye çıkar. burası orta doğu. sen açın, garibanın hakkını savunmak için ayaklanacak olursan seni kolluk kuvvetlerine ilk ihbar edenler o açların, garibanların kendisi olur. o yüzden tavsiye etmem.

bu halk için hayatımı riske atamam. terk edip gidiyorum 1 seneye. ne haliniz varsa görün.

neye kalkincak, kime kalkincak? unutmayin, iktidar destekcisi de fazla ve muhalefet destekcisi olan cogu insan azinliklara dahil olmadigi icin umursamiyor bile. ayrica gercekten devletin degismesine ihtiyac duyan kesimin (ogrenciler vs.) mecali mi var sizce kalkinmaya?

sömürüldük. cahilleştik. ayrıca artık iktidar değişse bile bu zamanda yapacağın hareket senin direk ömrünü kitliyor gibi bir şey. kusura bakmayın. bu ülkede kafa kesen insanlar var.

ayrıca kimle, neyle gerçekten? cehalet o kadar planlı arttı ki ülkede gerçekten kimle ve neyle? zaten bilinçli olanda korkuyor, bastırılıyor.