türkiye'de milliyetçiliğin yükselmesi

o bu değilde sözlükte çok fazla solperen ucube var. allah bunların belasını versin.
t: bir gerçek.

cok hayırlı bir gelişmedir tanrı sayımızı arttırsin. yoksa başka arkadaşlarında değindiği gibi yakın bir gelecekte asimile olan biz olacağız, milliyetçilik bir zorunluluk gibi bir şey bu çağda. normalde benimde halkimdan (maalesef) tiksindigim çok nokta var ama düşman çok daha ucube olduğundan, mecbur milliyetçi oluyoruz yapacak bir şey yok herkes üzerine düşen rolü oynuyor.

dogrusu memeciligin yukselmesi olandir

#3113654
sayımız artsa ne olacak? kuru kalabalık. olimpiyata 101 oyuncuyla katılıp 2 gümüş üç bronzla dönüyorsun. 90 milyonluk ülkenin spor ederi bu. he, türkle evlen, üç çocuk doğur, nüfusumuz 180 milyon olsun ama aynı madalyayı al.
tarımın bitmiş. adam türk işçi iki bin lira yevmiyeyle çalışıyor diye suriyeliye 1000 lira yevmiye veriyor. sonra bakıyor o fiyat da kurtarmıyor fasulyeyi tarlada bırakıyor. sen taze fasulyeyi tarım şehrinde 100 liraya alıyorsun.
eğitim desen rezalet. avrupa'da ortalama eğitim süresi en az olan ülkeyiz: 8.8 yıl. lise biri bitirememişiz.

liseyi bitirenler de bir hoş. üniversite sınavında 65bin kişi sıfır çekiyor. matematik ortalaması 2.3 soru. fizik desen ondan kötü.
sanayi sanayi diyoruz. sanayimizin girdilerinin büyük bir kısmı ithal. bu nedenle korkunç bir dış ticaret açığımız var. eğitim sisteminin durumna bağlı olarak kalifiye elemanda da sıkıntı büyük. eleman da haklı. asgari ücrete yavşak bir patrona kendini ezdireceğine mcdonalds'ta hamburger servis ediyor. en azından sigortası yatıyor.
he siz çoğalın. sayınız 250 milyon olsun. aya doğru uluyup turan'a doğru sefer edersiniz sonra.

en yakın seçimlerde bu yönde bir gelişim görülmedi. iyi parti eriyor. mhp geriye doğru yerinde sayıyor. zafer sadece medyada var. soğanın milliyetçiliği,kovalandığı mhp çizgisinde akp.nin hıh deyiciliği dozunda.
peki diğerleri milliyetçi değil mi, değiliz mi diyorlar: hayır. objektif bir milliyetçilik tanımı mı var: yok. herkes kendince milliyetçi ötekilerce değil. kimi ulusalcı, kimi sol ulusalcı. hepsi birden atatürkçü. gül gibi geçinip gidiyorlar. geçinemeyen ve yoksullaşansa halk ve emekçi kitleler..
bizde siyaset gerçek sınıfsal dinamikler üzerinden yürütülmeyip, hatta algılanmayıp, kof hamaset kavramları ile sürdürüldüğü, yöneten sınıfların işine de öylesi daha iyi geldiği için, işçiler sermaye düşmanı diye sendikacı kovalıyor, sermayedar sanat özgürlük savunuculuğuna soyunuyor..
en keskin siyaset tartışması da solculuk, sağcılık deyimleri ile yürütülüyor. hepsini yobaz gerici bulma ödlekliği ve güya atatürkçü şemsiye en revaçta ve işbitirici gibi, ama onları da kemalist yobaz diye beğenmeyen tekstil ve kıl fetişistleri sevmiyor.
özetle ve ağız tadıyla politika ve ülke sorunu tartışılamıyor. bundan herkes zarar görüyor. ama gerçek de bu.
klavye başında vatan kurtarıyoruz da ezan susup bayrak inmiyor.. ama fiyatlar, vergiler, cezalar, bütçe açıkları, dolar enflasyon da inmiyor..