türklere özgü davranışlar

politize olmak.

tüm hayatı siyasi temeller üzerinde yaşamak.

kimsin lan sen, sen kimsin lan... kavga da kimin kim olduğunu çözemeden birbirlerini döver, sonra baş göz(t) dağılır, herkes hiçbir şey olmamış dağılır.

sus! ağlama diyerek,
ağlayan çocuğu daha da dövmek.

elalemi bu kadar önemseyen başka bir millet varmı bilemiyorum, sanmıyorum da.

çok kasıyoruz, yok yere kasıyoruz, bide bunu içselleştirmişiz.

şöyle düşünün dans ederken aklınızda dans mı var, dans hariç herkes mi var.

yolsuzluk, arsızlık, hırsızlık, tembellik, her türlü ahlaksızlık karşısında adamına ve adamın sosyal statüsü/maddi gücüne göre muamele yapmak. zengin ve nüfuzlu kimselerin yaptıklarını meşru görmek ancak aynı şeyleri yapan kendi çevresi ya da statüsündeki insanları ayıplamak, linç etmek. kraldan çok kralcılık, çifte standart, iki yüzlülük. son olarak da kendini yıllar önce çökmüş bir imparatorluğun parçası olarak görmek, ona özlem duymak bu uğurda aptalca işler yapmak.

her işi son dakikaya bırakmak.

"kim o?" sorusuna "beeen" diye cevap vermek ve ses anelizi yapıp kim olduğunu bilmek.

kafa tokuşturmak vs.

itina ile yumurtanin kapıya dayanmasını beklemek

trafikte kadınları zor duruma sokmak. başka bir ülkede bunun yapıldığını sanmıyorum. gidiş dönüş tek yön yolda, arabayı bayan sürücünün üstüne sürüp korkutup gülmek. mağara devrinde araba olsaydı, o zamanın erkekleri bile yapmaz bunu eminim. arabada çocuk olduğunu görüp pardon demeleri. arabada çocuk olmasa ne bilmem neyin çocuğu.

restoranda yemek masasının üzerindeki peçetelikte yer alan tüm peçeteleri kullanma güdüsü.

her bir peçete ile ağzın burnun farklı köşelerini silip temizledikten sonra bu sümüklü ve yağlı peçeteleri buruşturup yemek tabağının içine atmak.

ya na yapacaktı diyenler için:

- daha az sayıda peçete kullanılabilir,
- kullanılmış peçeteler tüm çirkinliğiyle tabağın üzerinde sergilenmek yerine katlanarak tabağın altına sıkıştırılabilir,
- sümüklü ıslak peçeteleri garsonun eliyle toplamasını beklemektense yakında çöp varsa atılabilir ya da tuvalete giderken alıp orada çöpe atılabilir.

başkaları için yaşamak. evet başlığın altında bolca komedi içerikli tanım var ve bazıları bu duruma değinmiş ama bende değinmek istedim çünkü en sinir olduğum ve düzeltilemeyeceğini düşündüğüm olay bu. orta doğu toplumlarından başka hiçbir yerde göremediğim ve göremeyeceğimi düşündüğüm bir olay bu ki yabancı bir ülkede ( kuzey avrupa, amerika ve kanada için diyorum.) yaşayan tanıdıklarımla konuşuyorum, hiçbirisi bu kadar abartılı bir şekilde yok diyor. tamam onlarda da insanların düşüncesini önemseme var ama millet ne der tarzında bir durum yok. en basit örnek evlenmemek. yav arkadaş millet evde kaldı der diye evlenmek nedir? ya da bak daha da sinir bozucu olanı, üniversitede seçeceği bölümü millet salak der diye seçmeyenler. örnek olarak sosyoloji veya felsefe tarzı bölümleri iş imkanı dışında aman millet anlamaz, havamı atamam, yarım saat açıklamak zorunda kalırım sonra da sağlık olsun derler diye seçmeyen çok insan tanıdım. sırf "ben hukuçuyum morug" edasında dolaşabilmek için hukuk okuyup sonra işinden memnun olmayan bir ton insan var bu ülkede.

bizim milletimiz asla özgür olamaz. çöle bıraksan bedeviler ne der? amazonlara bıraksan papağanlar ne der? kutuplara bırakılsak dahi penguenler ne der? sahi bu yazıyı görenler acaba hakkımda ne der?

ölçü birimlerini argo kullanarak anlatmak
1. bir uzunluk ölçüsü olarak kullandığımız; "nah kolum gibi" .
2. yol tarif ederken kullanılan; "buradan bi yüz metre ilerden dön abi.'' bi yüz metre denilen en az 300 metre tabi :)
3. birinin çok konuştuğunu belirtirken kullandığımız; "bir araba laf"

sadece türklere özgü olmayan davranışları bile türklere özgü zannetmek.

boşanan insana acımak.

bekarı evlendirmeye çalışmak.

türkler'e özgü davranışlar yazması gerekirken türklere özgü davranışlar yazmak.

meraklı olmak.

türkler'e özgü bir davranış yoktur. özgün olduğunu düşündüğünüz ne varsa onu şu koca dünyada başkaları da yapıyor merak etmeyin. basitçe hepiniz insansınız. kendinizi özel hissetmek için muhayyilenizin esiri olmayın.

türkler'e özgüdür.