ülke ekonomisini düzeltme yolları

ülke ekonomisini düzeltmek için fikir alışverişinde bulunulan başlık.

bence ayçiçek yağı üretmeye başlasak bir nebze olsun düzelecektir.

dışa bağımlılığı azaltarak. bu da tüketiciden çok üretici bir toplum olmak demek. o yüzden pek olabileceğini düşünmüyorum.

1. batı'nın kuyruğundan koparak. yeter daa, 100 senedir anamızdan emdiğimiz burnumuzdan geldi. 3 kalem tarım ürünü alacaklar diye, her şeyimizi peşkeş çektik.

2. sistem değişikliği. kur'an anayasası.

valla bu ülkenin tek kurtuluşu tarım ve hayvancılık. zaten batmışsın bir karış daha dibe bat, onunla da tarıma teşvik yap bununla ilgili yeni oluşumlar kur. sonuçta ihracata yönelik bir yatırım. hiçbir şey olmasa halkının alım güzü az yükselir yahu. tamam maden bakımından da zengin bir ülkeyiz ama o iş yaş devamlı bir dış mihraklar, ali cengiz oyunları. kimse elleşmeden atılım yapabileceğimiz yegane hususun tarım hayvancılık olduğunu düşünmekteyim.

her yönden değişiklik olmalı zannımca.
ilk olarak dış borçtan kurtulmak için yerli üretim yapılmalı. bu dediğimden kasıt hayali ihracat yaratılmamalı. sanayideki gelişmelere ayak uydurulabilmeli. enflasyon kadar genç işsizliğe de önem verilmeli. yeni iş sahaları oluşturulabilmeli.
demokrasi lafta kalmamalı, üniversiteler siyasetten uzak tutulmalı. kurumlar bağımsızlaştırılmalı. hoşgörü kavramı toplumca benimsenmeli. demokrasi, hukuk bunlar da ekonominin iyi olması için olmazsa olmaz kurumlardır.

yerli fabrikalar açarak.

tatliş tatliş şeyler yazılmış. evet tarım hayvancılık, evet fabrika üretim bunlar önemli, ama en önemlisi mevcut yönetimin gitmesidir. adamlar kasanın dibini sünnetliyor, sen kasayı doldursan ne olur!

arkadaşların dediklerini doğru bulmakla birlikte öncelikle akp ve erdoğan yönetiminin son bulmasıdır. evet. net. bitti.

üretimle başlayabiliriz bence daha sonra biraz kendi ülkemizden faydalanıp doğal kaynakları, madenleri düzgün bi şekilde işleyebiliriz. bi de tabi tarıma destek çok verimli toprakların olması çiftçiyi ekime yanaştırmıyor. zira sonradan ödedikler elektrik faturaları kârın yarısından fazlasını alıyor e zaten geriye kalan tohum, gübre, mazot vs vs bu yüzden haklı olarak kimse ekim yapmak istemiyor.

rahmetli sakıp sabancı'nın da dediği gibi; çalışmak, çalışmak, çalışmak.

üretim yapmak, ama yerli sermaye ile. böylece ithalatı, yani dışa bağımlılığı azaltmak. bir de her önüne gelen devlete atar gider yapmamak, ilişkileri hoş tutmak.

bu asla olmayacak bir ideoloji bence..

corona disease denilen durum hayatımızın son 1 yılını yedi hala yemeye devam ediyor.bu noktada ekonomiden önce bence telaşlanılması gereken daha önemli bir etken var ; ekonomiyi işleten ana özne = insan.

insanların ve toplumların psikolojik yapıları bence şiddetli şekilde hasar alıyor.insanlar buhranın eşiğinde belki bir çok ülke geçiriyordur bile.toplumların sosyolojik olarak yapısı, alışkanlıkları, rutinleri ve kültürel paylaşımları değişebiliyor.

ne kadar hasarsız atlatalım desekte, atlatamayacağımız ortada..

bu olayda, tarih kitaplarında yer edinecek ve biz cocuklarımıza bunları anlatacağız.şaka gibi ama filmlerde izlediğimiz senaryonun bir tık modern halini yaşıyoruz.ortalıkta bir hastalık var ve evlere tıkılıp, korunan insanlar.güvenli alan yok, antivirüs var , erişim kısıtlı.

yazsak, kesinlikle 7 sezonluk senaryo olur.

başlığıda ‘’covid-19’’ sezon 1 , ‘’covid -20 ‘’ sezon 2, ‘’covid-21’’ sezon 3..

devamı nasıl gelecek göreceğiz..çernobil vakasının daha geniş zamana yayılmış haline bakış attığımızı düşünüyorum çünkü bence bu tam anlamıyla biyolojik bir çernobil.

ülkenin ekonomik durumu ile alakalı olarakta; türkiyenin ekonomisi hiç bir zaman iyi değildi.bu ülkede ‘’halk’’ mantığı değil, ‘’burjuva ‘’ mantığı olduğunu düşünüyorum.yani ne kadar değişim olursa olsun, ekonomik olarak asla yıkılmayan kısım burjuva ( günümüz sosyetesi) , ezilen genelde halk.
şimdi corona ile beraber halkın ezilmişliği daha baskın hale geldi.yüksek sosyete hala hayatına devam ediyor.

yani ülkenin ekonomisi zaten tek bir tarafa hizmet ediyor.bu ülkenin ekonomisinin kötü olduğu anlamına değil, stratejinin hatalı olduğu anlamına geliyor bana sorarsanız.



covid için ise ; dünya olarak bence hepimiz hayretle ve heyecanla ne olacağını görmeyi bekliyoruz.

eğer gömleğin düğmesini baştan yanlış iliklerseniz ne yaparsanız yapın verim alamazsınız. bazı arkadaşlar üretim demiş . üretim yapacaksın ama ne üretimi olacak bu ? teknoloji derseniz , yapılıyor ama çin malı , abd malı ve diğer mallar deyip öteleniyor. böyle mi üretim olacak yoksa tarıma dayalı mı bir üretim olacak ? yok tarıma dayalı olursa da , bazıları bu çağda tarım mı olur ? diyecek. kafalar karışık ve kimsenin ne yapmak istediğine dair en ufak bir fikri yok.

klasik cevap olarak tabii ki yapısal reformlar yaparak düzeltilebilir.

iktisat matematik gibi kesin kuralları olan bir bilimdir. bu elbette matematik kesiniği kadar 2x2 =4 değildir ama buna yakındır.

siz çıkıp kare kök 9, 3 değil derseniz size yapacak bir şey yok. kendi dünyanızda mutlu mutlu yaşarsınız.

sorun sizinle aynı dünyada yaşamayanların sorunun 3 olan cevabına doğrudan muhatap olması.

yani ya matematik öğreneceğiz ya da bu şekilde devam. enflasyonun açıklanması hatalı. doğru bile açıklasanız artık halk güvenmiyor. parasını türk parasında değil döviz ve altında tutuyor. siz de dünya eksi faiz ile borçlanabilirken uzun vadeli kaynak bulamaz durumdasınız. bulduğunuz da %6-7 faizli.

dünyaya açıklama yapıp güven vermelisiniz matematik öğrendik cevap 3 diye.

çoğu girilen yorumları okudum bu şekilde asla ve asla ekonomiyi düzeltemezsiniz ekonominin temel taşı sürdürülebilir olması gerekir bunu sağlamak için de ekonomiden önce eğitim den geçer. ülkemizde bilim hala oturmuş değil ilk önce bunu otuturmak gerek ve önüne gelen kritik konularda bazı kişilerin (özellikle özgür boştaş) gibi kişilerin. yorum yapmaması gerek. ülkemiz içinde ki ekonomiyi düzeltmenin yegane yolu eğitimdir eğer eğitimi iyi bir seviyeye çıkarırsanız sorumluluk bilinci yerleşmiş halk ekonominin de nasıl düzeleceği hakkında bilgi sahibi olucaktır. ülkemizde maşallah ekonomik krizden bol birşey yok kamu maliye disiplini bozuk, enflasyon, kur, işsizlik ve faiz oldukça yüksek birde bunların üstüne üretim oldukça az hem tarım hemde teknoloji
bu sorunlar kısa vadede çözülecek sorunlar tek tek sorunlar için to do listler hazırlanıp işin ehli insanlarla yapılması gerek ama herşey den önce ülkemize ve halkamıza uygun bir eğitim sisteminin otutturulması gerek dediğim gibi zaten sonra kötü ekonomi yerine bugünün almanya ve abd sinin konuştuğu konulara erişmiş olucaz.

yüksek dozda a haber alırsanız düzeliyor.

kolombiya peyniri üretimi.

hilal cebecinin fikrinin nesini beğenmedik?basalım işte bir sürü dolar. bir şey diyen olursa amerika başlattı deriz.

bi' sıfır atacan dolar 1 lira, görev başarılı.
(ironi)

liyakata önem vereceksiniz. hukuku el üstünde tutacaksınız. ülkede demokrasi olduğunu yabancı yatırımcıya hissettireceksiniz. bu üçünü yapın ekonomi düzelmezse beni bulun. ankara beni bulsun.

ekonomik tedbirlerden sonra alinması gereken en büyük tedbir nüfus politikası üstüne olmalıdır .nufusu azaltıcı tedbiler alınması gerek .idealimiz 50 milyon ve altı olmalıdır.