ülke ekonomisini düzeltme yolları

üretimi arttırmak.

(bkz: eğitim)
(bkz: üretim)
(bkz: adalet)
(bkz: darağacı)

ekonomi düzeltmek değil de az harcamak yolundaki düşüncelerimi söylemek istiyorum.

önce kesinlikle milletvekillerinin son model arabaları altlarından alınacak. gerekirse iett kullansınlar, biz kullanıyoruz neyimiz eksildi?
sarayın masrafları azaltılacak, gereksiz kişiliklere verilen maaşlar düşürülecek, kimse yedi ceddini devletin kasasından doyurmayacak, 128 milyar doların hangi haltta olduğu açıklanacak hatta gerekirse tüm varlığını satacak o parayı geri koyacak* ve sonra da saçma sapan kurumlara dağıttığı paraları kesecek. ya senin neden zibilyon tane koruman var ve neden zibilyon korumanda son model araba var? abi siz kimi kimden koruyorsunuz ya?

uyanıyoruz rüyamızdan arkadaşlar. uyandık mı?

yöneticisini değiştirmek.

bir cumhurbaşkanı ve ailesi zevk-i sefa içinde yaşarken halk kahvaltıya peynir alamıyor.

sadece kadın üzerinden örnek vermek istemiyorum ama emine erdoğan'ın bir çantası 300/400 bin tl diye söyleniyor.
ömründe bu parayı bir arada görmeyenler var.

ömür boyu çalışıp bu parayı biriktiremeyenler. sırtını dine dayayanlar kârun kadar zengin iken halk açlık sınırında yaşıyor ve market arabaları artık bomboş.

altın mikrofondan cenneti vaat etmek kolay geliyor. sıkıyorsa hiç para almadan diyanet işleri başkanı olsana. zor mu gelir?

ülke ekonomisi derken hangi ülke? türkiye, artık katar sömürgesi olduğu ve son seçimlerde bu sistemin yaratıcısını tekrar seçerek halkın da bunu istediği onaylandığı için nafile olacak çabalardır.
yerli ve milli dediğiniz arabanın ortaklarından biri katar silahlı kuvvetleri. tabi ki tsk ortak değil. rte'nin yerine yetiştirdiği damat da katar silah sanayinin ayakçısı.
bence hala yapabiliyorken katarlılara ve onların ekmeğine yağ sürenlere daha pahalı, türklere ise daha ucuz mal satarak içinizi rahatlatın. en azından kişisel intikamınızı almış olursunuz. başka da bir şey yapamazsınız.

eğer sadece yöneticisini değiştirmek "yeterli" olsaydı akpden önce gelen her hükümet ile her seferinde art arda sefaletler yaşamazdık.

değiştirdiğimiz hangi siyasetçi refahı sağlayabildi veya sağlayabildiğini sanıyorsunuz? sorun yönetici üstü bir sorun. belki rejim yetersizdir(çift meclisli amerikan sistemi gibi, ingiliz anayasal monarşisi gibi daha fazla denetim mekanizması ve sorumluluk-yetki bölümü) belki de milli birliğimizin farklı kutsal fraksiyonlara(din, atatürkçülük, osmanlı temelinde muhafazakarlık) eşit şekilde saygı duyul(a)mamasıyla ortaya çıkan kutuplaşmamız neticesinde meyvesini veren siyasetçilerimizin çürükleşmesidir..

tek bildiğim şey sorunun sadece yönetici olmadığı ve sadece yönetim değişince ülkenin refaha erişemeyeceğidir. zira her seferinde "dolaaaar, enflasyon!!" diye naralar atıp bundan dem vurup iktidara gelenler bu sözleri sadece makam edinmek amacıyla dediklerini icraatleriyle kanıtladılar, ülkeyi daha da kötü ettiler.. bu samimeysizlik içinde halkın hangi siyasetçinin samimi olduğunu bilmesi çok zor. onun yerine neden kendilerini ülkelerinden yukarı görenler siyasetçilik yapıyor bu araştırılmalı. belki siyasete ilk atıldığında ülkesini düşünürdü, belki de en başından beri para ve makam için siyasete atılmıştı. peki neden? çünkü milli birliğimizin temeli çok zayıf, istikrarsız. depremde yardım ediliyor.. sonuçlar açıklanınca niye yardım ettik deniyor.. deprem günü olanlar milli birlik göstergesi değil, yardım edelim oy versinler bizden olsunlar göstergesiymiş. bizden değillerse yardım etmeyelimmiş..

sadece atatürk veya sadece osmanlı diyerek sadece din diyerek değil, daha birleştirici olunmalı. ülkenin temel taşları herkesi bu vatana bağlar, reddetmek cepheleştirir. eğer biri diğerininkine saygı duymazsa evvelsi gün orduya yapılandırılan solcular dün orduya yapılanmaya çalışan sağcıları doğurur, intikamı körükler. özetle; sorunumuz toplumsal olmalı, 100 yıldır biriken toksik sonucun ortaya çıkışı.. sağcılar intikam diye sağa oy veriyorlar. ekonominin 2002-2014 öncesindeki gibi olmadığını biliyorlar ama sola kaybetmek istemiyorlar. zira sol yeterince taviz vermiyor.

organ ticareti*
hiç bir şey üretmeyen, öyle embesil gibi yaşayan milyonlarca insan var.
onların organlarını değerlendirebiliriz, yaşarken tamamen zararlar çünkü.
bari dünyaya ve ülkelerinin ekonomisine faydaları olsun.

öncelikle battığını kabul edip ona göre aksiyon almaktır.