üniversitedeki kadınların yüzde 70’i başörtülü değilse orada özgürlük yoktur

neden ki diye sorulduğunda mantıklı bir cevap verilemeyen önerme.

yüzde 50 olsun, o da olumlu yokluğu.

peki baş örtüsü takmayı bırakanlar da buna dahil mi? değilse özgürlüğün ne demek olduğuna bir bakmak gerekir diye düşünüyorum

asıl o kızların yüzde 70i saçı açıksa özgürlük vardır. zorla saçını kapatıp üniye gönderdiğiniz kızlar kaynıyor her yer. seçme özgürlükleri olsa kapanmazlardı eminim. şimdi kapalı olup üni zamanları yasağı bahane ederek kısa etekle üniye gitmiş kızlar da tanıyorum. lütfen birbirimizi kandırmayalım.

bu insanların derdi hiç bir zaman özgürlük olmadı. amaçları sadece iktidarda olmak ve tek tipleştirmekti.

mantıksız bir önermedir. türkiye'deki kadınların %70'i kapalı falan değildir. tahminimce yarı yarıyadır hemen hemen.

şu an ülkede türban yasağı olmamasına rağmen üniversitelerde türbanlı kadın oranı düşükse bu da kendi problemleridir, kızlarını okutmayıp ev hanımı yapan muhafazakar ailelerin suçudur muhtemelen.

her türbanlı kadının baskıyla örtündüğünü söylemek güç bu arada. elbette ki özgür iradesiyle örtünen ya da küçükken kendisine dayatılmışsa da zamanla bunu benimsemiş kadınlar da olabilir. ama ülkede türban baskısı yapan aileler de azımsanacak oranda değildir.

yine mağdur mu oldular diye düşündüren önermedir. bu ülkede her kadın başörtülü değil ve olmayacak da, islamcılar bunu kabullenmekten başka şansa sahip değil. siyasal islamın egemen olduğu bir ülkede başörtülü üniversite öğrencisinin sayıca az olması da bir zahmet başörtülü olmayandan bilinmesin.

hala kadınların giyiniş şeklş konuşuluyorsa orada özgürlük yoktur.

türk kadını 'kendi' isteği ile hiçbir dayatma olmaksızın, ister başörtü kullanır ister kullanmaz. asıl özgürlük budur. %70 diyen kişi halkı tanımıyor demektir, kendi fikrinin sorgusuz bir şekilde doğru olduğuna inanıp, %70 diyerek insanları galeyana getirmeye ve bu fikri kadınlara ve erkeklere dayatmaya çalışmaktadır. velev ki kadınlarının %70'i kapandı, eminim kalan %30'u da zorla kapatmaya çalışmak için elinize hak geçtiğini düşüneceksiniz. sizler kadının nefes almasına, var olmasına bile katlanamayan, çağ dışı yaratıklarsınız, ancak türk kadını bundan daha değerlidir, kendisi için en iyi olana karar verir, sizler gibi insanlar bir şeyleri dayatmadığı, zorlamadığı ve susup hayatına baktığı sürece, türk kadını özgürdür. bu özgürlüğü atatürk bize haklarımızı vererek sağlamış ancak sizler bunları yıkmak için elinizden geleni ardınıza koymuyorsunuz, kendinizi çok zeki sanıp, halkı yönlendirmeye çalışıyorsunuz ancak bu kandırmacalara inanmayacak gerçek cumhuriyetçi kadınlarımız ölmemiş ve hala varlıklarını sürdürmektedir. gerçek özgürlükleri adına savaşmaktan vazgeçmeyecekler.

yav nedir bu ülkenin siyasal islamcılardan çektiği. ne bitmez çilemiz varmış 20 yıldır çek çek bitmedi.

yok artık diyorum ne diyim. bir kadının başörtülü veya açık olması onun kendi fikridir. başörtülü veya açık kadınların hangi üniversiteye gideceği de kendi seçimidir.

bu memlekette zaten tam anlamıyla özgürlük yok arkadaşlar. ama bunun başörtülü olmakla ne alakası var? üniversite yönetimi kimseyi başını aç veya kapat diye zorlamıyor. kapalıların çoğunluğu özgürlükle nasıl bağdaştırılıyor? herkesin tercihi kendine.
asıl başı açık olanların, tesettürlülere saygı duyduğu, tesettürlülerinde açıkları ayıplamayıp saygı duyduğu yerde özgürlük ve medeniyet olabileceğine inanıyorum.

hade lan ordan, kadınları kendinize kole etmek icin bikmadiniz tanriyi kullanmaktan o başını kapatacağına siz gözünüzü kapatın potansiyel sapıklar sizi. allahta belanizi versin.

bu hanımefendiye sınıfımı göstermek isterdim, o kadar özgürlük hakim ki neredeyse başı açık kadın yok.

ya sabır ya.
dünyada pandalar, bilmem ne tür kediler, kuşlar falanlar filanlar tükenirken diyorum ya siz niye tükenmiyorsunuz. bir siz bir de hamamböcekleri ! hamamböcekleri için çin bir merkez kurup çöp yediriyordu. ne yapmalı ya sizi de çöp yerine koyup hamamböceklerine mi yedirmeli. çünkü hamamböceği dahi faydalı bir iş yapıyor. çöp yiyor. ya siz ?
siz zarar vermekten başka ne yapıyorsunuz siz !?
ay yıldım.

tanımlanamaz entity*. çünkü önce sırasıyla "özgürlük, üniversite, kadın, başörtüsü" tanımlanmalı. bunların anlamı netleştiğinde başlığın ne kadar osuruktan teyyare olduğu anlaşılır.

üniversitedekilerin kılık kıyafetiyle uğraşmak yerine, dünya standartlarında eğitim şartlarına sahip olmalarıyla, eğitim kadrosunun liyakatli, alanında iyi yetişmiş akademisyenlerden oluşmasıyla, üniversitelerin dünyanın en iyilerinin arasına girmesiyle uğraşmıyorsanız, derdiniz eğitim değildir ve asıl o zaman özgürlük yoktur diyebileceğimiz durum. ne yapalım yani, başörtüsü olmayanlara zorla mı taktıralım yüzde 70 olacak diye.

baktığım yerden herhangi bir yere konumlandıramadığım açıklama, bildiğim kadarıyla başörtüsü konusu çözüleli çok oldu, 'üniversiteler sen başörtüsü takıyorsun hocalık yapamazsın' demiyor, bundan sonrası kişinin kendi tercihi, ayrıca ülkenin %70 başörtüsü takıyor iddialı olmuş hadi diyelim ki öyle başörtüsü takaların büyük çoğunluğu kırsalda, şehirlere geldikçe bu oran düşüyor, tüm bunların haricinde başörtülü veya başörtüsüz ülkede öğretmenlik yapamaz gibi bir durum söz konusu değilken din üzerinden seçim çalışmaları başladığını gösteren gereksiz açıklama olmuş.

isveçte, norveçte, finlandiyada ve dünyanın en ileri ve gelişmiş diğer tüm ülkelerinde, üniversitedeki kadınların binde biri bile başörtülü değil. suudi arabistanda, afganistanda vb %100'ü başörtülü..
peki afganistan ve benzerlerinin norveç, finlandiya, almanya vb.den, daha özgür ülkeler olduğuna kim inanır. kadir inanır mı..!!

bu özgürlük denizinde sadece haşemayla mı girilebiliyor?

bak sakın 28 şubat denmesin.
26 sene geçti, yeter daa.
ağlamayın da aşalım artık bu asılsız travmayı.