üretkenliğin aniden durması

bir çok sanat sever, fikir adamı, tasarımcı, problem çözen bireylerin zaman zaman yaşadığı, kimilerine göre merkür retrosundan kaynaklandığı düşünülen kimilerine göre beyinlerinin hararet yaptığından dolayı sağa çekip biraz kaputun üzerine su dökmeleri tavsiye edilen üretememe durumu.

bir tasarımcı olarak benim de bu aralar içinde olduğum dönem.

tanım: hayattan zevk alamama sonucu ortaya çıkan hadise.

araştırmamaktan ve egodan kaynaklanan bahanedir.
bunca reklamcı var bunca reklam ortada dönerken bir reklamcı çıkıp üretemiyorum demiyorsa kimse de demesin ayrıca hangi sektörde olursa olsun birilerine danışın belki fırsatı olmayan biri konuyu daha önce düşünmüştür ve tek anlatımla sizin ufkunuzu açacaktır.

eve kapandığımdan beri dibine kadar yaşadığım durum umarım yoluna koyabilirim.

zaman zaman umutsuzluğa düştüğümüzde karşılaştığımız durum.

aylardır içinden çıkamadığım durumdur. ne tuval görmek istiyorum ne boya. bitti yani. ilham kalmadı. heves kalmadı.
(bkz: içimdeki sanat aşkını öldürdünüz)

meşguliyetlerden ötürü. başka bir yerlerde üretiyorum ama sanat kadar tatmin etmiyor.

''olur öyle'' dediğim durum.

yorulmuşsun sen. kafka da yoruluyordu öyle arada, fakir bir döneme giriyordu. sanırım korkulmaması gerekilen bir his çünkü gerektiğinde geri geliyor fakat ben 1 yıldır bekliyorum... belki de kendime vakit ayirmayişimdandir.

antidepresan kullanmaya başlamanızla birlikte başınıza gelebilecek durum.

bu yüzden hangi safhada profesyonel yardım almanız gerektiğini hesap edebilmek önemlidir.

monotonluk ne kadar artarsa üretkenliğin durması o kadar artar. üretken olan insanlar fikirlerini çok farklı işler, çok farklı olmayacak ortamlarda buluyor. ne kadar tempo o kadar üretkenlik.

(bkz: yazar tıkanması)

üretilen şeyin ülkede gereken ilgiyi görememesi sonucu ortaya çıkmış olacağının kanaatindeyim.

bu süreç uzun sürerse depresyon sınıfına girer.

depresyon: uzun süreli durgunluk hali.

ya durdu, ya da yazacak başlık bulamıyorum.

dolar arttı ondandır. üretici yıllardır kazanamıyor ülkede sorun yapma

acıyı aşka bağlamaktan vazgectiğin an..

üretkenliğin aniden durmasından bile bir şey üretebilirsiniz. ki o kadar yetenekliyseniz o durmaz zaten. akar...

her tasarımcının ara ara tosladığı duvar.
sebepleri kişiye göre değişir ancak, genel anlamda hayat olarak adlandırılan bütün, üretkenliği ciddi sekteye uğratır.
sonra bir şarkı, bir manzara veya bir başka neden patlatır zihindekileri.
bak bu kısma kadar okuyana işin basit ipucunu veriyorum not edersin; üretme faslı tıkandı ne yapacaksın?
önce eldekileri, istenen doneleri ve diğerlerini bir kağıda basitçe not edeceksin.
üç ana bölüm her zaman işe yarar.
ilerledikçe zaten şahsilesir.
sonra duracaksın. yani hangi iş ise elindeki, o işle ilgili her şey duracak bir süre.
çünkü beyin öyle bir organ ki o durmuyor. arka planda çalışmaya devam ediyor.
sonra ilham adı verilen peri olduğu iddia edilen fikirler dökülüverecek.
anlatırken basit gibi gözükse de uygularken doğum sancısı çektirir.
yani çeken bilir.
öyle basit, kolay, reklamcılar yapıyor cart curt deme cüreti gösteren, başkalarından fikir çaldığını sadece bu iddiası ile belli eden tenekelerin bilemeyeceği kadar karmaşık süreçtir.
sanki yaratıcılık isteyen tek sektör reklamcılık. bunun yanı tasarımın resim, heykel, müzik, mimarlık, sinema, dijital v.b. ana dalları yok sanki.
hatta ve hatta hangi sektörde olursa olsun öyle bilene veya bildiğini zannettiğine hem de bedava danışmaya kalkanları tefe koyar oynatırlar.
bu kısmı senin havsalan alsa beynin almaz.
"sektörde" olanlar bilir bilmeyene acı acı tecrübe ettirirler tatlı çocuk.*
tuvalette fikirlerin keskinleşmesinin sebebi de buharlaşarak burna ulaşan idrardaki amonyağın zihin açma etkisidir. biliyorum iğrenç fakat reklamcı örneğini veren kadar mide bulandirmıyor.
bilimsel gerçektir.

menopoz
andropoz