üzüm

baka baka kararan şey.

tanrının iki muhteşem meyvesinden biri.
diğeri de zeytin.
etrafımda bolca var bunlar*.
bir asmam ve dört zeytin ağacımla mesuduz.
üzümün her çeşidinden güzel şaraplar yaptım da bi iyi sirke elde edemedim yanarım da ona yanarım.

anam olacak çok değerli hamfili sabahleyin "al oğlum şifa olsun, bir şey yediğin yok" diyerek elime tutuşturdu. babama da dedim ki, bu, yaylanın üzümü mü?

-yok, bu tarsus beyazı. bizimkiler daha koruk. ama çok az. saydım 11 tane. fakat toplamayacağız.
-niye?
-kuşlar aç, onlar kuşların.

adam adam. kimin babası. bu merhamet bizi cennete götürür bey baba.

çekirdeksizi güzeldir

yarimin en sevdiği meyve kendisiymiş. iş yerine ziyaret ederken seyyar bir satıcıda gördüm, attım bir tane ağzıma, sanki şekerpare. hemen doldurdum 3 salkım. 3 salkım 1 kilo ediyormuş veya ona yakın bir şey. 1 kilo üzüm de 80 lira olmuş. yani bir insan sevdiğini 80 liraya da mutlu edebilirmiş. bilin istedim.

birbirine bakarak kararanlardır.

(bkz: üzüm üzüme bakarak karardıysa ilk üzüm nasıl karardı)

my üz.