21.
"olmam gereken yerden çok uzaktayım,
belki de çok yoruldum, bilmiyorum.
öyle karışık, öyle yabancıyım ki, bu aralar kendime bile gelemiyorum."
-dostoyevski
belki de çok yoruldum, bilmiyorum.
öyle karışık, öyle yabancıyım ki, bu aralar kendime bile gelemiyorum."
-dostoyevski
devamını gör...
22.
bazı insanların içinde bulunduğu durum. çoğu insan aslında dinlemek istemiyor. dinlenilmek istiyor. çoğu insan bencilliğinin içinde kıvranıyor.
devamını gör...
23.
bitmek bilmeyen sancılardır. hayatı kendinizi ve ilerisini düşünürsünüz.
eğer mantıklı tarafı dinlerseniz yola atla devam eder
eğer duygusal tarafı dinlerseniz attan inip eşeğe binersiniz.
eğer mantıklı tarafı dinlerseniz yola atla devam eder
eğer duygusal tarafı dinlerseniz attan inip eşeğe binersiniz.
devamını gör...
24.
kardeş fakirin böyle derdi olmaz. nerde böyle entel dantel var onun sorunu bu. oblomov da fakir miydi? dana gibi yatardı. fakir yatsın bakalım dana gibi.swh
devamını gör...
25.
üstteki entry'e işte tespit budur dedim. kardeş zaten antikçağ'dan günümüze filozofların çoğu zengin aileden gelip buna rağmen pasaklı pasaklı gezen adamlardı. fakir dediğin adam oturup felsefe mi yapar, akşama cardella makarna mı yesem, yoksa un mu kavurup yesem onu düşünür.
devamını gör...
26.
montla sıçın geçer.
(bkz: montla sıç)
(bkz: montla sıç)
devamını gör...
27.
ağrı kesici alın geçer.
devamını gör...
28.
ekseriyetle ne olduğundan bile haberi olmayan kimselerin ağzına doladığı şey. varoluşsal sancı dediğiniz muhtemelen b 12 ekslikliğidir veya t3-t4 hormonlarınız düşmüş olabilir.* işin şakası tabii ama her depresif dönemini buna bağlayan bir tayfa var ama oturup iki felsefi tartışma yapmak mümkün değil. popülizm her tarafı kuşatmış gördüğümüz üzere.
devamını gör...
29.
hanımcılık düşüncesiyle atlatılabilitesi var gibi... insanın insandan başka sığınağı mı var.
sadece idrak boyutunda bunu kavramak ve içselleştirmek bile esasında ruhunuzu inanınız ki rahatlatıyor..
ben yarın bir gün bir kadınla olurum olmam, sevdiğimin ellerini öperim öpmem... o ayrı konu. sadece ilahi kudretin insanın kalbine verdiği o yüce duyguyu hissedebiliyor musunuz içinizde.. asıl mevzu bu..
ben biliyorum ki yarın ölsem bir başka boyutta mevlam karşıma bir yaren çıkarır.
ufukta güneş batarken tek seyretmek ayrı bir zevk iki yüreğin şahitliği ayrı bir zevk..
mevlanın varlığımıza yüklediği en güzel şey de bu bilinçle yaşayabilmektir. görebilmektir. hayatın manasını, özünü sana sunmuş. sevgiyi yüceltmeni buyurmuş. sana da içindeki o cevheri keşfetmek kalmış.
sadece idrak boyutunda bunu kavramak ve içselleştirmek bile esasında ruhunuzu inanınız ki rahatlatıyor..
ben yarın bir gün bir kadınla olurum olmam, sevdiğimin ellerini öperim öpmem... o ayrı konu. sadece ilahi kudretin insanın kalbine verdiği o yüce duyguyu hissedebiliyor musunuz içinizde.. asıl mevzu bu..
ben biliyorum ki yarın ölsem bir başka boyutta mevlam karşıma bir yaren çıkarır.
ufukta güneş batarken tek seyretmek ayrı bir zevk iki yüreğin şahitliği ayrı bir zevk..
mevlanın varlığımıza yüklediği en güzel şey de bu bilinçle yaşayabilmektir. görebilmektir. hayatın manasını, özünü sana sunmuş. sevgiyi yüceltmeni buyurmuş. sana da içindeki o cevheri keşfetmek kalmış.
devamını gör...
30.
yaratamayan, tıkanan, özünü bulamayan insanın sancısı. kendini aşamadığın sürece sürekli tekrar edecek olan sızlanma. bazen çabalasak bile o duvarları aşamıyoruz. varoluş bence gizli saklı bir bölmede, kilitli kapılar ardında o kapıyı açmak için kendi yaptığımız bir anahtara ihtiyacımız var.
özünü bulmaya çalışan insanların gayreti bu kimi zaman bu sancıya dönüşür.
sahipsizdir, yeryüzüne bırakılmış gibidir. kendi kendisinin sahibi, inşa edicisi, seçicisi,
kurucusu olma iddiasındadır. “hiçbir şey değildir...kendisini nasıl yaparsa öyle olacaktır.”
gıbtayla bakıyorsun,
yükünü alıp gidenlere,
anlamını bulanlara..
bu yolda herkes tek başına..
özünü bulmaya çalışan insanların gayreti bu kimi zaman bu sancıya dönüşür.
sahipsizdir, yeryüzüne bırakılmış gibidir. kendi kendisinin sahibi, inşa edicisi, seçicisi,
kurucusu olma iddiasındadır. “hiçbir şey değildir...kendisini nasıl yaparsa öyle olacaktır.”
gıbtayla bakıyorsun,
yükünü alıp gidenlere,
anlamını bulanlara..
bu yolda herkes tek başına..
devamını gör...
31.
varoluşun, bilinçsel düzeyde (felsefi olarak) farkında olan kişilerin deneyimleyebileceği şeyler. diğerleri etki altındadır ve bilinçli bir arayış içerisinde olamazlar. kişi aynı anda ya da sürekli olarak farklı zamanlarda bir çok şeyin etkisi altında kalabilir ve bu kaotik potansiyel kişisel bilinç ile karıştırılır. beyin bilinçsiz zihne bilinç atayabilir. bu sebeple insanların, genel olarak, kişilik olarak kabul edilmeleri çelişik değildir.
devamını gör...