kendine ait bir oda adlı kitabını okumuştum. yazarın kendi dilinden mi yoksa çeviriden mi kaynaklı bilmiyorum ama kitap bana biraz karışık geldi. yani anlatmak istediğini anladım ama bu istediğini direkt söylemek yerine dolandırarak anlatıyor, bu da bir yerden sonra kitabın etkisini yitirmesine sebep oluyor bence. dolayısıyla kendisi sevmediğim bir yazar değil ama özellikle sevip takdir ettiğim bir yazar olduğu da söylenemez. (bu arada bu söylediklerim tek bir kitabından yola çıkarak edindiğim fikirler, daha sağlam bir izlenim elde edebilmek için farklı yayınevlerinden farklı kitaplarını da okumak istiyorum)
devamını gör...
virginia'nın dili karışık, zihni gibi. eleştirildiği çok olmuş. benim gibi onu seven insanların onun kalemini çok iyi anladığını düşünüyorum..
devamını gör...
aptal feministlerin kesişim kümesi. bu kadını okuyup fikirlerini benimseyenler kanser kadar tehlikelidirler. aman dikkat.
devamını gör...
çok denedim okuyayım, okuduğum eserini seveyim diye ancak eserlerini bir türlü sevemediğim, tahammül edemediğim kadın yazar. yok arkadaş akmıyor, akmıyor.

askerde gece nizamiye'de görevliydim. bi saatten sonra kitap okurdum bol bol. vaktim bol olurdu. askerlik yaptığım şehirdeki kütüphaneye üye olmuştum, çarşıda çıkıp kitap alıyor, bir sonraki çarşıda geri götürüyordum. deniz kızı kitabını aldım ilk olarak ancak yok arkadaş yok olmadı, akmadı. bir türlü sevemedim. kendimi çok çok zorlayarak bitirdim kitabı ancak şu an ne hatırlıyosun kitaptan desen, hiiiç. zerre giremedim kitabın içine. ulan dedim önyargılısın bi tane daha dene. mrs. dalloway'ı okumayı deneyeyim dedim, yine olmadı.

nasıl sıkıcı geliyor nasıl sıkıcı geliyor anlatamam. yarıda bıraktım kitabı. sonrasında da kendi kendime dedim ki; neyini abartıyolar bu kadar acaba? feminist biri olduğu için mi bu kadar ünlü yoksa ben mi yanlış kitaplarını seçtim bilmiyorum. ancak bir türlü sevemedim ve kafamda hep sjw feminist kadıköy ablalarının abarttığı bir yazar olarak kaldı ne yazık ki.
devamını gör...
yazdığı 'kendine ait bir oda' kitabının özetinde kadınlara seslenmesi karşı cinsi yanıltmamalı. kadınların eski dönemlerdeki görünmezliğine, yerine ve zamanla bir şeyler başardığına bence cinsiyet fark etmeksizin herkes şahit olmalı; okumalı ve okutturmalı.
devamını gör...
deniz feneri kitabını okumaya çalışıyordum bir türlü okumak gelmedi içimden sonra öğrendim ki okuması en zor kitaplar arasindaymis
devamını gör...
an itibariyle kendimi bulmamı sağlayan kadın.
hakkında önyargılıydım fakat olduğum kişinin ne ile beslendiğini, neye ihtiyacı olduğunu tamamen anladım.
yazım şeklimin, yazma ritüellerimin hepsi adeta kendisiyle birebir benziyordu.
doğru ya... ben sylvia ne nilgün ne de tomris'tim. ben adını çok sevdiğim (sebebi tom waits'tir) hep eleştirdiğim bu kadının kendisiymişim.
ve kendi vita sackville-west'imi bu sefer bulmuş olmalıyım.

çünkü şu sıralar vita'nın virginia'ya yaşattığı şeyde kalmış gibiyim. bunu yazıyorum..
inanılmaz aydınlandım belki hiçbir şey ifade etmeyecek ama..
ne düşündüğümü ve hissettiğimi buraya batırıyorum günün birinde o noktayı görüp katettiğim yolu anlayacagım.
devamını gör...
vita yine beni yarı yolda bıraktı. çok üzüldüm. ah vita ah.
devamını gör...
kullanıcı adımın ilhamı, henüz hiçbir kitabını okumadığım yazar.
ayıp bence de.
devamını gör...
kendimi bulduğum kadın.
devamını gör...
“kafamda şişen, bitmek tükenmek bilmeden çoğalan, kaydedilmemiş şeylerden oluşan kocaman bir birikim var.”

dalgalar* / virginia woolf, biraz kafası karışık yazardır.

benim gibi.
devamını gör...
beğeneni çok olduğu kadar, eleştireni de çok olan yazardır. ben iki kitabını okudum “deniz feneri ve dalgalar” uzun zaman önce okuduğum kitapları bir süre sonra yeniden başucuma alıp, sayfalarını karıştırmayı seviyorum. nedeni ise, unutuyor veya kitapları birbirine karıştırıyorum. unutmam gereken daha önemli mevzular varken, onlar beynime kalıcı yuva yapmış, gitmiyorlar. diğer bilgiler ise karışıyor. karışığımdır biraz tıpkı virginia woolf gibi.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

biz erkekler zaten kadınları anlamakta zorluk çekiyoruz. bu yetmiyormuş gibi üstüne böyle kadın yazarlara denk geldiğimiz zaman iyice kayış kopuyor. bana göre de anlaşılması zor bir yazardır. bazı cümlelerinde durup, derin bir nefes alıp “ne demek istiyor acaba” diye dertlenmek gerekiyor.

ingiliz yazar 1882 yılında londra’da doğar. yıl 1941 yine böyle bir mart akşamı evine sırılsıklam döner. intihar girişimi başarısız olur. birkaç gün sonra ceplerine taşlar koyar ve kendisini ouse nehrine bırakır. ruhsal sıkıntılarından artık kurtulmuştur. geride bıraktığı mektubu bile bana göre edebi değer taşır. mektup eşi için yazılmıştır;

“sevdiğim,

yine delirecekmişim, bu korkunç günleri atlatamayacakmışız gibi hissediyorum ve sanki giden zamanı geri çeviremeyeceğim. sesler duymaya başlıyorum ve konsantre olamıyorum. bu yüzden yapmam gereken şeyi yapıyorum.”
hayatı ve mektubun tamamı için

ölümü de, kitapları gibi gizem ve soru işaretleriyle doludur. yazarın kitapları kimi çevrelerce çok eleştirilir. bana göre ise, bu yazı tekniği ve anlatıma farklı bakışı çok değerlidir.
devamını gör...
virginia, allah kahretsin bu orlando'yu.
devamını gör...
“isterseniz kitaplıklarınıza kilit vurun; ama zihnimin özgürlüğüne vurabileceğiniz ne bir kilit var ne de sürgü ne de kapatabileceğiniz bir kapı.”
devamını gör...
bilinç akışı tekniğini en iyi kullanan yazarlardandır. genel olarak bu tekniği sıklıkla kullandığından yazdıklarını anlamak biraz zaman alabilir. salim kafayla, önyargısız okunduğunda zamanında feminizmin aslında ne kadar düzeyli ve derinlikli icra edildiğini gözler önüne serer. yazdıklarında mutluluk ve gerçek sevgi arayışından izler bulunur ve sonunda da bu yoksunluk trajik bir ölüme sebebiyet vermiştir.
devamını gör...
kendi döneminin tabularıyla mücadele eden önemli bir yazardır.
lou salome ve v. woolf ' ün 21.yy gençliğinin (yani entellektüel olanlarının) cinselliğe bakış açısını takdir edeceklerini düşünüyorum.
euphoria dizisini seyretseler mesela "yuh" , "oha" falan demezlerdi çünkü derine bakabilen herkes için gerçek, sade ve saf olan oradadır.. hangi dönemde yaşarsan yaşa.
sanırım bu yüzden iffetin kutsallaştırıldığı dönemlerde yaşamış bu kadınları hala okuyoruz, ölmüş kız kardeşlerimize selam çakıyoruz. ahlak bekçilerine inat, zamana inat bir şekilde buluşuyoruz.
devamını gör...
''tek kelime yeter, ama ya insan o kelimeyi bulamazsa? '' sözünün sahibi ingiliz yazar.

bu sözü okuduğumdan beri o tek kelimeyi bulmaya çalışıyorum sayesinde..*

kendine ait bir odası olanlardandı...
devamını gör...
bilinç akışı tekniğinin üstadı olan ve beni kendine ait bir oda adlı ince ama zor olan kitap ile hayatına dahil edebilen nadir yazarlardan biridir.
devamını gör...
''tek kelime yeter, ama ya insan o kelimeyi bulamazsa'' sözünün sahibi ingiliz yazar.
devamını gör...
kocasını bir kadınla aldattığını öğrenince şaşırdığım yazar. kocası yine de onu hiç yalnız bırakmamış. herkese böyle koca düşsün inşallah.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"virginia woolf" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim