vücudunuzun sizi ele vermesi

vücut dili ile aslında karşı tarafa istemeden de olsa bir çok sinyal göndermemiz ve kimi zaman bunun işin ehilleri tarafından kolayca çözümlenmesi durumudur.

en çok bilinen ve acemilerce yapılan hareket; yalan söylerken gözlerin kaçırılması ya da başka bir tarafa doğru bakılmasıdır.

birkaç örnek vermek gerekirse; konuşma esnasında kollarınızı bağlıyorsanız ( çiçek oluyorsanız (u: swh) ) aslında o an konuşmaya kapalı olduğunuzu ve daha fazla fikir beyan etmeyeceğinizi söylemiş oluyorsunuz.

diyelim ki üç arkadaş ayakta sohbet ediyorsunuz. eğer ayak uçlarınız oluşturulan çemberin merkezine doğru bakıyorsa, konu ve kişiler sizin için önemli demektir. ancak, ayak uçları çemberin dışını işaret ediyorsa, konudan uzak olma ve o anki kişileri pek de tınmadığınız çok büyük bir olasılık.

özellikle iş görüşmelerinde, birçok profesyonel bu hareketleri gözlemleyerek içinde bulunduğunuz ruh halini ve söylemlerinizin tutarlılığını değerlendirebilir.

yanınızda taşıdığınız ispiyoncunuzdur diyebiliriz kısaca.

mesela ben yalan söylemiyorum, ama bazen gözlerimi de kaçırıyorum. o zaman ne olacak.

bu beden hareketlerinden en meşuru da burun kaşımaktır ki ben olur olmaz zamanlarda burnumu kaşırım, kaşınıyor işte kardeşim. yani beden dilimle yalan söylüyor gibi gözükmemek için deli gibi kaşınmakta olan burunu kaşımayayım mı şimdi hıı!

insan vücudu düşünceleriyle eşdeğer hareket etmektedir. yalan söylediğini düşündüğümüz kişinin hareketlerini gözden geçirerek anlayabiliriz.

bakışlarım ve yüz ifademi asla saklayamama sorunum var. birini sevmiyorsam ona bakışlarımdan bu çok net anlaşılır ve ben bunun farkına lise son sınıfta arkadaşlarım söyleyince vardım... bir yönden iyi oluyor tabi sevmediğin insanlara karşı koruma kalkanı gibi bişey.

mimikleriyle yaşayan bir insan olarak muzdarip olduğum durum. asla rol yapamam, istesem de saklayamam, engel olmaya çalışsam da kendime ıııhhhh mümkün değil. karşımdaki kim olursa olsun okur rahatça kitap gibi. bu yüzden kaybetmeye mahkumum hayatta.

utandığın an kızarmakla lanetlenmiş olmak. vücudum, hiç iş birliği yapmıyorsun ama...

benim için tamamı ile yanlış önerme; yüz hatlarım aşırı belirgin, çıkkın, at hırsızı bir tipim. zayıfım, giyinip kuşansam fakülte reisi falan olabilirim, ama sinek bile öldüremem. kelender... yazsan ağlarım, ama gören 50 leşi var sanıyor. değilim lan...

saçla oynama olayı cidden gerçek mi? hayır ona göre ümitlenelim yani.

genelde özgüvenliyim izlenimi veren insanların gerçekten özgüvenli mi ya da rol mü yapıyor ayrımını yaptırandır. vücut dili iyi okunduğu zaman çok güzel mesajlar verir. ben genelde insanların rol yapıp yapmadıklarını saptamak için izlerim. ufacık bir haraket bile ele verir insanı. *)

gerildiğim, sinirlendiğim ve üzüldüğüm zamanlarda el titremesi ve bacak titremesi gibi etkilerle zaman zaman yaşadığım tatsız durumdur. mimiklerime ise gerginliğim neyse ki yansımaz.

karşınızdakinin anotimi ve insan davranışları hakkında bilgisi varsa eğer doğru olan önerme.

her göz kaçırma yalan söylendiği anlamına gelmez. kişinin çekingenliği ya da farklı bir düşünceyle meşgul olması da buna sebep olabilir. ya da kişi kendini manipüle etme becerisi geliştirmiş de olabilir.

ancak standart durumlarda size odaklandığından emin olduğunuz kişi konuşurken gözlerini sola kaçırıyorsa sağ beynine ulaşmak istiyordur. sağ lob kişinin yaratıcı, kurgu ve betimleme tarafıdır. evet bu durumda yalan söyleme ihtimali çok yüksek, kafadan uyduruyordur. solak kişiler içinse bunun tam tersini düşünebilirsiniz.

o yüzdendir ki birini tanıdığınızda burc yerine sağlak mı solak mı olduğunu sormak size çok daha fazla yararlı done verir.

kalabalık bir ortama girdiğimde aşırı utanırım; insanların gözlerine tam olarak bakamam ve parmaklarımı ovuştururum. mutlaka birisi fark eder ve 'rahat ol ya' der. bunun üzerine yüzümün de kızarmasıyla kombo yaparak, pancar gibi otururum.

beden dilim, nahifliğimi behemehal ifşa eder. lakin hakikat de budur.

iri yapılı olunca sadece bununla hatırlanmak

eşim uzmanıdır.

yalnız başıma düşünecek dahi olsam "ne düşünüyon" diye yapıştırır.

burada birine kızgın yazıyım; ne oldu gerildin! birşeye gülümseyim; ne gevriyon! şeklinde beni takip etmektedir..

nörotipik bireyler için sıklıkla doğrudur ama herkesin bazı davranış kalıplarını farklı nedenlerle yapmaya alışmış olabileceğini unutmamak lazım.

kontrol edilebildiğinde ele veremez efenim. ben bunu becerebiliyorum sanırım. istediğim zaman beni azıcık tanıyan herkes ne hissettiğimi, ne düşündüğümü anında anlar. yok eğer istemiyorsam o kadar iyi saklarım ki kendimi. kimse gerçekte ne düşündüğümü anlayamaz.

vücut kontrolünu ele geçirmelisiniz yoksa o sizi ele geçirebilir.

hızla atan kalp, kızaran yanaklar, kaçırılan bakışlar, titreyen vücut bunlardan bazılarıdır.