yahya kemal beyatlı

kendisini bol bol okumam gerekiyor. ama çok koyu nazım'cı olduğum için biraz istemeyerek okuduğum bir isim.

rindlerin akşamı, rindlerin ölümü, düşünce gibi en sevdiğim şiirlerin sahibidir. saf öz şiirci olması, döneminde ahmet haşim ve ahmet hamdi tanpınar gibi isimlerle olan samimiyeti ve neoklasizmin en güçlü ismi olması gibi birçok sebepten ötürü edebî kişiliğine hayran olduğum şair.

nazım hikmet'e şiir dersleri verirken annesi ressam celile hanım' la aşk yaşayan şair. nazım hikmet yahya kemal'in cebine
“hocam olarak girdiğiniz bu eve, babam olarak giremezsiniz.”
yazılı bir not bırakarak bu aşka tepkisini göstermiştir.

ayrıca lozan barış müzakerelerinde müşavir delege olarak bulunmuştur. bir kaç dönem milletvekilliği yapmıştır. yukarıda bir yazarın da dediği gibi nev yunanilik akımına kapılmışsa da balkan harplerinden sonra bu görüşten uzaklaşmıştır.

yahya kemal'in şiir görüşü, müzikal ve mükemmel bir dile dayanır. ona göre şiir günlük konuşma diliyle değil, nağmelerle bezenmelidir. yahya kemal'in şiirlerini o yüzden sesli okuruz. şiirleri, dudak kımıldatmadan okunduğunda bize sesli okunduğu kadar haz vermez.

nazım hikmet ve necip fazıl’ın olaylı hocası

"zihnim bu devirden, bu şehirden çok uzakta..."

yahya kemal beyatlı milli edebiyat döneminin bağımsız sanatçılarındandır. 'agah kemal' şiirlerinde kullandığı mahlasıdır. parnasizm ve sembolizmden etkilenmiştir. 'ok' şiiri dışında hep aruz ölçüsü kullanılmıştır. istanbul aşığı bir şairdir. ayrıca esersiz şairdir. biçimsel mükemmellikten dolayı hayattayken şiirlerini kitaplarda toplamamıştır.

çocuklar "şairler vardir edebiyatimizda, birde yahya kemal beyatlı" diyeceğim yazar şair ustaddir. istanbul'a yakisan adamdir kendileri. siirlerindeki üslup oldukça agir hos ve esintilidir. uzun uzun okuyup turk kahvemizi yudumlayacagimiz türden bir beyfendi kendileri. siirlerini oluyup hayran olmamak mümkün degil. icimizdemi bize has türk gelenegini, uzerine ayak bastgimizdan bu yana biz kokan istanbulu ve istanbul kültürünü yasayarak anlatan guzide insandir.

son divan şairi(bkz: yahya kemal beyatlı) aruzu kullanan son şövalye. (bkz: nazım hikmet ran) in edebiyat öğretmeni olarak girdiği evden babası olarak çıkamayacağını duymasıyla nazım hikmet in annesi celile hanıma duyduğu aşkı ebediyyen kalbine gömüp (bkz: sessiz gemi) şiirini yazmıştır.

şiirlerinde, ok şiiri hariç, aruz vezni kullanmış şair.

meçhule giden gemileri kaldırmış, bin yıldan uzun bir gecenin bestesini haykırmış şair.

ölmek değildir ömrümüzün en fecî işi,
müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi...

aruzu mükemmel bir şekilde kullanan adamlardan biridir. sınav öğrencileri aman ok şiirine dikkat edin tek heceyle yazdığı şiirdir.

türk edebiyatı’nın en değerli şairlerinden biri olup, türkçülük akımının şiir kanadındaki öncülerindendir. ziya gökalp, namık kemal gibi isimlerden sonra mustafa kemal atatürk’ü en çok etkilemiş isimlerdendir.

ayrıca deniz lisesi’nde nazım hikmet ran’ın öğretmeni ve annesinin dostudur.* sanırım nazım bundan dolayı türkçülüğün karşısında yer almayı tercih etti.

bir şair.
kelimelerin derinliğinde kaybolmuş.
hayatında üç şehir, üç devir olan şair.
üsküp, çocukluk ve aile hayatı; paris, köklerinden kaçıp tekrar ona dönmesini sağlayan şehir; istanbul, vatan topraklarıdır onun için.
ilk aşkı beş yaşında iken karşılaştığı ve etkisi altına girdiği redife hanım. 15 yaşında iken üçüncü karşılaşmasında ona hasretinden dersleri, eğlenceleri bir yana bırakmış, genç yaşında ıztırabını şiirle dile getirmiş şair.
fustel de coulanges'ın "fransız milletini bin yılda fransa’nın toprağı yarattı." cümlesinin zihninde yarattığı metodla türklerin anadolu'ya girdiği tarih 1071'i başlangıç şiar eden ve tarihe yönelen şair.
arap ve acem tesirini atmak için yunan ve latin mirasını kabul eden, milli mücadele'ye dek bu fikri benimseyen, o dönemden sonra
" bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
bin atlı o gün dev gibi orduyu yendik!" * diyen şair.
verlaine'den etkilen saf şiir anlayışı ile bir şiirde*uygun kelimeyi bulana dek şiirini on yılda tamamlayacak kadar titizlenen, şiirleri kitaplaşmadan dilden dile sokakları arşınlayan şair.
celile'yi severken" dillere bu denli düşmüş bir kadınla ben nasıl evlenebilirim" diyerek hem celile'nin hem nazım'ın hem bizlerin kalbini kıran şair.

ya bu amcamizin mehlika sultan diye bir siiri vardir. soyle baslar, bayagi da uzuncadir yani.

mehlika sultan'a aşık yedi genç
gece şehrin kapısından çıktı.
mehlika sultan'a aşık yedi genç
kara sevdalı birer aşıktı.

ben lisede bunu okuttuklarinda:

mehlika sultan'a asik yedi genc
her biri azgin birer seks makinasiydi

diye cover yapinca neden suclu oldum, biri gec de olsa acilklayabilir mi lutfen?

1913-1954 seneleri arasında yazdığı, istanbul konulu yazılardan oluşan, aziz istanbul kitabının yazarı.

izmir'in gaziemir ilçesinde bulunan ilkokuluma adı verilmiş şair&yazar.

eski edebiyat ile ( kastım divan edebiyatidir) modern edebiyat arasında bir köprü gibi duran kocaman bir çınardir. bir nirengi noktasıdır. divan edebiyatını merak ediyorsanız eğer şairi baz alıp geriye doğru gidin, bitiş noktasıdır. modern edebiyat derseniz şairi baz alıp ileri gidin. başlangıç noktasıdır.

lozan konferansı'na müşavir aza olarak katılmıştır kendisi. istanbul'a hayranlığını dile getirmiştir bir çok şiirinde. kendi gök kubbemiz, eski şiirin rüzgarıyla, aziz istanbul en önemli eserlerindendir.

“çok sürse ayrılık, aradan geçse çok sene,
biz sende olmasak bile, sen bizdesin gene.” dizelerinin muazzam şairi.