41.
yaşasa akp'ye oy verirdi.
bir de istanbul'un bu halini görseydi muhtemelen ege'de bi sahil kasabasına taşınmış olurdu. çoktan.
bir de istanbul'un bu halini görseydi muhtemelen ege'de bi sahil kasabasına taşınmış olurdu. çoktan.
devamını gör...
42.
bir ninnide dediği gibi:
yahya kemal bey atlı bacı yayan
nenni nenni nenni nenni bebek uyu
yahya kemal bey atlı bacı yayan
nenni nenni nenni nenni bebek uyu
devamını gör...
43.
rindlerin akşamı
dönülmez akşamın ufkundayız.vakit çok geç;
bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece.
guruba karşı bu son bahçelerde, keyfince,
ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül!
ya lale açmalıdır göğsümüzde yahud gül.
dönülmez akşamın ufkundayız.vakit çok geç;
bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece.
guruba karşı bu son bahçelerde, keyfince,
ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül!
ya lale açmalıdır göğsümüzde yahud gül.
devamını gör...
44.
malazgirt'ten bu yana geçen türk tarihini, özünde şahsî bir mâcera gibi yaşayan, şiirleriyle türk dilini âdetâ ilmik ilmik inşâ eden, ''bu dil, ağzımda anamın ak sütü gibidir.'' sözüyle tutku derecesindeki türkçe sevgisini ifadelendiren, ''ne harâbî ne harâbâtîyim / kökü mâzide olan âtiyim.'' mısrâlarıyla '' imtidâd'' fikrini, yâni tarihte devamlılık düşüncesini seslendiren büyük bir şâir ve düşünce adamıdır. eline kalem alıp, aklına gelen harc-ı âlem konuları vezin-kâfiye kaygılarına girmeden, anlaşılmaz mazmunlarla şiir yazdığını sanan, ama şâirliğin kıyılarına bile fersah fersah uzak olan yazar takımının, yahya kemal'in bir heykeltraş hassâsiyetinde, neredeyse 30 yıl boyunca, emek ve yürek teri ile yontarak dil, mefkûre ve ritim şâheseri şeklinde vücuda getirdiği ''süleymâniye'de bayram sabahı'' şiirinden devşirecekleri çok ibretli dersler vardır. hayatında bir tane bile şiir kitâbı yayımlanmayan büyük şâir'in bu, türkçe'nin üzerine titreyen mükemmelliyetçi yaklaşımı, işin kolayına kaçıp şâirliği bir çeşit yârenlikle karıştıran günümüz gençlerini, ''serbest şiir'' aldatmacasıyla şiirimizin nasıl bir buhranın dehlizlerine hapsedildiği hususunda düşünceye sevk etmelidir.
devamını gör...
45.
sana dün bir tepeden baktım aziz istanbul!
görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!
sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
nice revnaklı şehirler görülür dünyada,
lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan.
yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rü'yada
sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan.
muhteşem dizelerin yazarıdır. aşkı tabii ki en iyi şairler bilir. bilir de şu şairlerin kentlerden anladıkları yok. orhan veli de diyor ya ''ankara'nın en çok sevdiğim yanı istanbul'a dönüşüdür''
varsa yoksa denizi, istanbul'u övsün şu şairler. ankara'yı gömmeleri soyutlama yeteneksizliklerinden geliyor. bu eli öpülesi büyük şarilerden bile daha güzel aşklar yaşadığım kanısı ve iddiasındayım. dionysos da çarpacaksa çarpsın gece gece. aşkı da onlardan daha iyi bilirim. ben ankara'da aşık olduğumda herkesin gri, beton gördüğünde denizler gördüm, martılar duydum hep. sevdiğim kadınlar hem denizim hem en güzel kentlerim oldu. bizim şairler bunu hiç anlayamayacaklar. ama siz en sevdiğim kent olan ankara'ya da, aşka da bir şans verin lütfen.
devamını gör...
46.
bir dönem paris'e gitmiş türk kültüründen uzaklaşmak istemiştir. (bkz: gençlik işte)
daha sonra orada öğrendikleriyle kendi tarihine görmesi gerektiğine inanmıştır. istanbul'a geri dönmüş üniversitede ders vermeye başlamıştır. ahmet hamdi tanpınar'ın hocasıdır. zaman kavramını çok farklı kullanmıştır şiirlerinde. süleymaniye'de bayram sabahı şair tam bir istanbul aşığıdır.
istanbul'u her gezdiğinde zihninde tarihi günlere geri döner. ankara'nın sadece istanbul'a dönüşünü sevmiştir.
daha sonra orada öğrendikleriyle kendi tarihine görmesi gerektiğine inanmıştır. istanbul'a geri dönmüş üniversitede ders vermeye başlamıştır. ahmet hamdi tanpınar'ın hocasıdır. zaman kavramını çok farklı kullanmıştır şiirlerinde. süleymaniye'de bayram sabahı şair tam bir istanbul aşığıdır.
istanbul'u her gezdiğinde zihninde tarihi günlere geri döner. ankara'nın sadece istanbul'a dönüşünü sevmiştir.
devamını gör...
47.
"rindlerin ölümü" şiirinde geçen "serin serviler" tamlamasındaki "serin" sözcüğünü bulmak için tam 25 yıl beklemiştir
devamını gör...
48.
fuzûlî ve nâzım ile birlikte türk şiirinin üç büyük ustasından biri olan, üsküp doğumlu şairdir.
"ok manzumesi" haricindeki tüm şiirlerini aruz vezniyle yazmıştır. bu şiirlerde hiçbir aruz kusuru bulunmadığı gibi mümkün mertebe zengin veya tunç kafiye kullanmıştır. lami cimi etmeden söylemek gerekirse, şiirleri teknik açıdan kusursuzdur.
"ok manzumesi" haricindeki tüm şiirlerini aruz vezniyle yazmıştır. bu şiirlerde hiçbir aruz kusuru bulunmadığı gibi mümkün mertebe zengin veya tunç kafiye kullanmıştır. lami cimi etmeden söylemek gerekirse, şiirleri teknik açıdan kusursuzdur.
devamını gör...
49.
şişman şair olarak bahseder orhan pamuk istanbul kitabında.
çok dağınık çalışan fakat bir şiirinin bir dizesi için beş yıl beklediği söylenen, yaşamında şiirlerini kitaplaştırmayı reddeden şair. evi de belli değilmiş, hep otellerde kalırmış. daha sonraları öğrencileri bir araya getirir şiirleri ve kitaplaştırırlar.
sessiz gemi'si sevilen şiirlerindendir. ölümü anlatan bir şiir olarak bilinse de, bir aşkı anlatır. yahya kemal'in nazım hikmet'in annesi celile hanım'a olan aşkını.
kendi gök kubbemiz ve aziz istanbul adlı şiir kitapları vardır. tam bir istanbul aşığıdır kendisi. öyle ki tevfik fikret "sis" isimli istanbul'u kötüleyen ilk türk şiirini yazınca cevabını geciktirmeden siste söyleniş şiirini yazar.
edebi akımı parnasizm kabul edilse de paris yıllarında paul valery, mallarmé, gerard de nerval, gautier gibi şairlerden sentezlemeler de yapmış olduğundan sembolizme de yakındır. hece ölçüsünü kullanmaz şiirlerinde, hep aruz ölçüsü vardır, "ok" şiiri dışında.
ahmet hamdi tanpınar (bkz: ahmet hamdi tanpınar) bu şairi çok sever ve yakınlık duyar. kaldığı otellerde ona ziyarete gider ve edebiyat bilgisini artırır. onun hakkında bir kitap da yazmıştır.
sadece şair değildir; tbmm'de milletvekillikleri, madrid büyükelçiliği gibi pek çok işte bulunmuş bir diplomattır. mustafa kemal atatürk ile de tanışmış, kurtuluş savaşı'ndan sonra mustafa kemal onu ankara'ya davet etmiştir.
mezarı aşiyan mezarlığı'ndadır, tanpınar ile yan yana yatmaktadırlar.
çok dağınık çalışan fakat bir şiirinin bir dizesi için beş yıl beklediği söylenen, yaşamında şiirlerini kitaplaştırmayı reddeden şair. evi de belli değilmiş, hep otellerde kalırmış. daha sonraları öğrencileri bir araya getirir şiirleri ve kitaplaştırırlar.
sessiz gemi'si sevilen şiirlerindendir. ölümü anlatan bir şiir olarak bilinse de, bir aşkı anlatır. yahya kemal'in nazım hikmet'in annesi celile hanım'a olan aşkını.
kendi gök kubbemiz ve aziz istanbul adlı şiir kitapları vardır. tam bir istanbul aşığıdır kendisi. öyle ki tevfik fikret "sis" isimli istanbul'u kötüleyen ilk türk şiirini yazınca cevabını geciktirmeden siste söyleniş şiirini yazar.
edebi akımı parnasizm kabul edilse de paris yıllarında paul valery, mallarmé, gerard de nerval, gautier gibi şairlerden sentezlemeler de yapmış olduğundan sembolizme de yakındır. hece ölçüsünü kullanmaz şiirlerinde, hep aruz ölçüsü vardır, "ok" şiiri dışında.
ahmet hamdi tanpınar (bkz: ahmet hamdi tanpınar) bu şairi çok sever ve yakınlık duyar. kaldığı otellerde ona ziyarete gider ve edebiyat bilgisini artırır. onun hakkında bir kitap da yazmıştır.
sadece şair değildir; tbmm'de milletvekillikleri, madrid büyükelçiliği gibi pek çok işte bulunmuş bir diplomattır. mustafa kemal atatürk ile de tanışmış, kurtuluş savaşı'ndan sonra mustafa kemal onu ankara'ya davet etmiştir.
mezarı aşiyan mezarlığı'ndadır, tanpınar ile yan yana yatmaktadırlar.
devamını gör...
50.
gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde,
sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde!
dağlar ağarırken konuşmuştuk tepelerde,
sen nerde o fecrin ağaran dağları nerde!
akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi,
hulya gibi yalnız gezinenler köye indi
ben kaldım, uzaklarda günün sesleri dindi,
gönlümle, hayalet gibi, ben kaldım o yerde.
sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde!
dağlar ağarırken konuşmuştuk tepelerde,
sen nerde o fecrin ağaran dağları nerde!
akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi,
hulya gibi yalnız gezinenler köye indi
ben kaldım, uzaklarda günün sesleri dindi,
gönlümle, hayalet gibi, ben kaldım o yerde.
devamını gör...
51.
52.
nazım hikmet in annesi celile hanım a aşık olmuş.
nazım hikmet in ilk şiirlerini düzenlemiş.
beşiktaş taki barbaros anıtında bir şiiri var.
deniz ufkunda bu top sesleri nereden geliyor ?
barbaros belki donanmayla seferden geliyor
adalardan mı? tunus'tan mı? cezayir'den mi?
hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi
‘yeni doğmuş ay’ı baktıkları yerden geliyor.
o mübarek gemiler hangi seferden geliyor ?
neyzen tevfik bu şiire gönderme yazmış.
edebi bilgini, hayrettin kaptan,
beş asır önceden biliyor gibi.
ıkına ıkına yazdığı şi’re
barbaros kıçını siliyor gibi!
evet yahya kemal büyük bir şair.
nazım hikmet in ilk şiirlerini düzenlemiş.
beşiktaş taki barbaros anıtında bir şiiri var.
deniz ufkunda bu top sesleri nereden geliyor ?
barbaros belki donanmayla seferden geliyor
adalardan mı? tunus'tan mı? cezayir'den mi?
hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi
‘yeni doğmuş ay’ı baktıkları yerden geliyor.
o mübarek gemiler hangi seferden geliyor ?
neyzen tevfik bu şiire gönderme yazmış.
edebi bilgini, hayrettin kaptan,
beş asır önceden biliyor gibi.
ıkına ıkına yazdığı şi’re
barbaros kıçını siliyor gibi!
evet yahya kemal büyük bir şair.
devamını gör...
53.
kelimeler benim namusumdur.
devamını gör...
54.
ela gözlü pars kitabından sonra size olan sevgim ve saygım bir tık düştü
devamını gör...
55.
"bir bitmeyecek şevk verirken beste
bir tel kopar ahenk ebediyyen kesilir"
yahya kemal beyatlı
bir tel kopar ahenk ebediyyen kesilir"
yahya kemal beyatlı
devamını gör...
56.
en sevdiği şiiri olan "sessiz gemi" nin yazlış hikayesini öğrenmiştim. çok ilginçti.
(bkz: edebiyat dedikoduları)
(bkz: edebiyat dedikoduları)
devamını gör...
57.
artık demir almak günü gelmişse zamandan meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
dizeleriyle tanıdığımız yazar.
devamını gör...
58.
sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer
ay geçmiyor ki almayayım gamlı bir haber.
kalbim zaman zaman bu haberlerle burkulu;
zihnim düşünceden dağınık, .......... ..........
devamını gör...
59.
sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer
ay geçmiyor ki almayayım gamlı bir haber.
kalbim zaman zaman bu haberlerle burkulu;
zihnim düşünceden dağınık, gözlerim dolu.
kaybetti asrımızda ölüm eski hüznünü,
lakayd olan mühimsemiyor gamlı bir günü.
çok şey bilen diyor: ‘gidecek her gelen nesil!
ey sade-dil! bu bahsi hayatında böyle bil!
hiç durmadan, hayat öğütür devreden bu çark,
ölmek sırayladır, sıralanmakta varsa fark.
ilmin derin görüşleri, aklın hükümleri
doldurmuyor boşalmış olan hisli bir yeri
ay geçmiyor ki almayayım gamlı bir haber.
kalbim zaman zaman bu haberlerle burkulu;
zihnim düşünceden dağınık, gözlerim dolu.
kaybetti asrımızda ölüm eski hüznünü,
lakayd olan mühimsemiyor gamlı bir günü.
çok şey bilen diyor: ‘gidecek her gelen nesil!
ey sade-dil! bu bahsi hayatında böyle bil!
hiç durmadan, hayat öğütür devreden bu çark,
ölmek sırayladır, sıralanmakta varsa fark.
ilmin derin görüşleri, aklın hükümleri
doldurmuyor boşalmış olan hisli bir yeri
devamını gör...
60.
"hâfız’ın kabri olan bahçede bir gül varmış;
yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle.
gece, bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
eski şirâz’ı hayâl ettiren âhengiyle."
yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle.
gece, bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
eski şirâz’ı hayâl ettiren âhengiyle."
devamını gör...