yaşlıların sürekli öğüt vermesi

bu boomerların başımıza dede korkut, tonyukuk falan olması hadisesi.
ya hayatın boyunca köyde davar güdüp, tarla sürmüşsün.
hayatındaki en büyük macera köyden şehir merkezine inmek.
ne bu havalar???
derhal o tarlayı satıp benim ibana atıyosun moruk.

para verseler niye verdi demezsin, öğüte gelince hede hödö.

benim bu niye hep insanlara öğüt veriyorum

sonra çözdüm olayı insanlar kimseye anlatamadıklarını bana anlatıyor kimsenin sormadığını ben soruyorum diye oluyor bunlar hep.

cogunlugu bir b.ka yaramayan öğütlerdir.elbette saygi duyduklarim oldu ama bir yerden sonra çok da ciddiye almamak gerekiyor.

yaşanamayan aktivitelerin veya yaşanılan travmaların dışa vurumu

ben de vermeye başladım. kendimden küçüklere sebepsizce bir şeyler anlatmaya çalışıyorum. hiçte sevmem.. öğüt verdiğimi sonradan idrak ediyorum bir de çok çirkin.

surekli olmasi bayabilir tabi ama duruma gore baba tarafindan geliyosa bu ogut dinlemem bile. anne tarafini dinlerim ama yapmam. disaridan herhangi biriyse de direkt sıvısırım. yaslilar tecrübeli moruklar ile kendi yanlislarimin pesinden gitme konusunda bir yerlerdeyim iste

kimi yaşlılar tarla bırakır, cebini genişletir. kimi yaşlılar fikir, tecrübe bırakır ufkunu genişletir. öğüt dediğin şey de bir çeşit miras.

ben seviyorum yaşlılarla sohbet etmeyi, bazılarıyla çok keyifli oluyor. arada bir verdikleri öğütleri de o an dinliyorum, sonra unutuyorum çünkü b12 eksikliği lanet bir şey biliyorsunuz.

benden yaşça büyük tanıdıklarımın tavsiyelerini,önerilerini her zaman dinlemeye çalışırım ve kendime olumlu anlamda bir şey katabilecekse bunu tatbik etmeye gayret gösteriyorum.

öğütün değerini bilmelerinden dolayı, keşke zamanında bunu bilseydim de şunu yapsaydım pişmanlığının bir yansıması olarak yorumluyorum bu durumu. ben de son zamanlarda çok fazla öğüt vermeye başladığımı fark ettim.

öğüt kadar güzel bir şey yoktur, zamanda yolculuk yapmaya en yakın şeydir öğüt almak. geçmişe dönüp bir şeyleri değiştiremezsiniz ancak hali hazırda yaşamış ve size anlatan birilerinden, şu anı değiştirme gücüne sahipsiniz.

bir şeyler yaşanmış ve akabinde bir sonuca ulaşılmış, sizin yerinize acılar çekilmiş ve sonrasında sonucun size verilmiş olmasıdır öğüt. başkalarının tecrübelerinden yararlanmanın ehemmiyetini anladığım yaş 25 civarıydı. öncesinde söylenen her şey salakça geliyordu ki çoğu da salakçaydı açıkcası. ben 25 yaşında kayda değer öğütle değmeyen zırvayı ayırt etmeyi öğrenmiştim sadece. çok büyük bir yetenektir, onca saçmalığın içinden işe yarar şeyi alabilmek. hayatında kadın eli tutmamış adam kadınlar hakkında tüyo verir, spora başlayalı bir ay olmuş eleman sporun nasıl olması gerektiğini anlatır vs vs, pek çok örnek gördüm nedense herkes birilerine bir şeyler anlatma derdinde, hal böyle olunca da altın değerindeki tecrübeler de bu saçmalıkların arasında kaynayıp gidiyor.

her ne kadar ana düsturum, birileri sormadıkça fikir beyan etmemek olsa da bazen dayanamayıp ben de bu kervana katılıyorum. 2 senedir parasını dolarda tutan birisini duyduğumda hemen atıldım dolar yatırım aracı değildir enflasyonda eziliyor diye ufacık parasal bilgisi olan birisi, bunu bilir zaten ama tüm o finansal anlatımlarıma rağmen, kişi doları o kadar tuttum, tam artacağı sırada bırakamam diye konuyu kapattı. üstelik bir de kötü hissetti kendisini, tabi bunu hissettiren ben olduğum için de kötü oldum.

demeye çalıştığım şey, öğüt verilen bir şey değildir, alınması gereken bir şeydir ve bunu almak için de filtreleriniz olmalı, bu da zamanla oturacak bir durum. bazılarında hiç oturmuyor orası ayrı.

fırın küreği ile vurunca golf topu gibi uçuyor yaşlılarımız. evladım sene 67 derken göğe yükseliyorlar. yaşlanınca oluşan kas zayıflaması ile ilgili bunlar. yaşlı gördünüzmü gömün ryu aparkatı gibi. acayip zevkli uçuyor bazı yaşlılar.

bazıları var ki yaşamış etmiş sen yapma ya da yap diye güzel güzel anlatır ama bazısı da var ki tek amacı kendini duymak istemesi. salak salak öğütler, öğüt bile denmez. yararlılık 0 üstelik sinirden baş ağrısı ekliyor.

cok degil, 1-2 nesil sonra ogut verebilecek karakter ve donanimda olan yasli bulmak colde su bulmaya denk sayilacak.

ıste o vakit gerceklesebilecek tukenis ve teslimiyet, gelecekte hayirlara vesile olabilecek mi?

değerlerini kaybettikten sonra anlarsınız. keşke olsaydı da akıl verseydi dersiniz. ondan bence büyük konuşmayın. bazı şeylerin değeri kaybedilmeden anlaşılmıyor zira.

eğer suratı güleç, esprili bir yaşlı öğüt veriyorsa dinlerim. suratı asık bir yaşlı öğüt veriyorsa da dinlerim. napayım baston mu yiyeyim hjaks.

gençlere de yol göstermeyelim mi? dinleyin, dinleyin.

10 kilo meyveyi sık, en fazla 1 litre suyunu alırsın.
insanlar sana 10 kilo meyveyle uğşmadan direkt özünü veriyor, ve sen şikayet ediyorsun.

yıllarca ingiliz destekli tarikatların ve ülkü ocaklarının bölücü manipülasyonlarıyla kendi milletine düşman edilmiş bir yaşlıysa, zaman kaybıdır ve zerre yararınıza olmayan lakırdılardır.

bir musibet bin nasihatten iyidir.
yani yaşlı tantanası dinlemeye gerek yok.
bunlar bi bok bilse, bugün bu durumda olmazdık zaten.
bunların dediğini yapacağınıza gidin belaya bulaşın yani. pratik iyidir, kalıcı olur.
sakinim.