yazarların doğum gününde yaşadığı garip olaylar

askerliğimin bitiş günü, 2 ameliyat ve birinde uyanmış olmam, sevgilimden ayrılış olayı, 1 gün öncesinde büyük marmara depremi.. dusunsem aklıma gelir daha.

sevgili sözlük iki sene evvelki doğum doğum günümde, bir kafede dilim pastamın üstündeki mumu üfledim. dilek diledim. dedim ki "(o zamanlar) sevdiğim bey bu kafeye gelsin." geldi iki dk sonra. geçerken de doğum günümü kutladı. çok mutlu olmuştum. ne güzel bir andı.

kucukken bi dogum gunume yanlislikla bi suru akraba gelmisti. ama bi suru. gunduz kutladığımız icin hepsi kadindi. yani babamin kuzenleri falan. herkese minicik pasta düşmüştü. ne sacma gündü*.

üniversiteye yeni başladığım yıl. daha kimseyle tanışmamış, doğru düzgün kaynaşamamışım. haliyle kimsenin de doğum günümden haberi yok. hoş olsa da sonraki senelerde kimsenin hatırlamadığını düşünürsek bir şey değişmezmiş. neyse tam doğum günümün olduğu gece çıktım sokağa boş boş dolanıyorum. kafamda hayali bir tartışmanın sonlarına gelirken son cümlemin birebir aynısını az ileride tartışan bir çiftten duymaktı. o an zihnimin içini gördüğünü düşündüm o insanın. ben durup bakakalınca bi an başlar döndü bana, göz göze geldim ikisiyle de ve eleman kolundan tutup çekti götürdü kızı.

aradan 9 sene geçti ve ben o kızla yine bir doğum günümde karşılaştım. yer ve zaman bambaşkaydı ama bire bir yine aynı şey oldu. göz göze geldiğimizde bu sefer elemanın onu tutup götürmesine engel olmaya çalıştım ve çok güzel bi dayak yedim.

kısaca her şeyden ilahi bir anlam çıkartmayın sonu iyi olmayabiliyor.

en sevdiğim eşyayı hediye olarak ilk defa aldığım gün kırmıştım.

bu da böyle bir ilk oldu benim için.

başın sağolsun mesajı gelmesi. yanlış numaraya atılmış mesaj tamam da doğum günümü mü buldun be adam?

sürekli özel günlere denk gelir doğum günlerim. mesela dün kurban bayramına denk geldi yani evelsi gün. geçen sene kuzenin sünnet düğününe denk gelmişti. daha önce de amcamın düğünüğyle çakıştı.

ne yapın edin doğum gününüzde abidik gubidik hareketler yapmayın hep aklınızda kalıyor sonra..

anneannem ölmüştü.

anneannem doğmuştu.

bir predestination.

ben doğmuştum.

seneleri tam hatırlamıyorum ama birinde üniversitenin ilk yılı çoğu kişiyi tanımıyorum arkadaşlarla kafede oturuyoruz bi anda pasta geldi üfledim pastayı bi arkadaş kesti dağıttı kimse yemiyor bi ben gömüyorum. baktım o pastayı kesen arkadaş elleri ile servis yapmış diğer arkadaşlar fark edip yememişler ama ben sıkıntı yapmamıştım çünkü daha önce o arkadaşın elinden yemek yemişliğim vardı. onların yaptığı tuhafıma gitmişti açıkçası.
diğer bi sene ev taşımıştık.
başka bir senede de burnum kırılmıştı. tam doğum günü gecemde. 1 hafta sonra da doktorları burnumun kırıldığına ikna edip ameliyat olmuştum. allahtan burnum kırıldığı anda fotoğraf çekmişim ki kanıtım oldu.

ilk önce doğum günümün kutlanması lazım. o seviyeye erişemedik sözlük.

geçen sene 35 yaşına girmemdi. bu sene gayet normal bir gün geçirdim.

bu yil dogum günümde deprem yaşandı 6 şubat .

fenerbahçe euroleague şampiyonu olmuştu. hayatımdaki en mutlu günlerden biriydi. doğum günü kutlamayı zerre sevmiyorum ama çok güzel bir doğum günü hediyesiydi euroleague şampiyonluğu.

ben çiğköfte çok severim, doğum günümde de her zaman gittiğim muhabbetimin olduğu bir çiğköfteci abi vardı ona gidip çiğköfte almak istedim, abi de kız niye alıyorsun evde 1 kg var ev arkadaşın senin doğum günün için aldı sana sürpriz yapacaklarmış dedi. velhasıl orda sürpriz bozulmuştu. garip değildir ama trajiktir.

hayatımdaki herkesin beni ekmesi ve tek başıma korku filmine girmem. filmi mi daha korkunçtu yoksa o sırada hayatım mı bilemiyorum.