61.
gittiğim ülkelerden şehirlerden kartpostallar, bulursam o şehirlerin haritaları
devamını gör...
62.
kayaçlar.
devamını gör...
63.
koleksiyonel hiçbir bağımlılığım yok. olmaması için de büyük çaba sarf ettim.
nereye gittiğim, gideceğim belli değil o yüzden arkamda bir şey kalmasını istemiyorum.
yabani çiçek zaafım var çok hafif. bir yere gittiğimde aklımın kalmasına uyuz oluyorum ama vazgeçemeyeceğim seviyede değil. gerçi ruhumu acıtıyorlar.
koleksiyon sayılmazlar zaten.
nereye gittiğim, gideceğim belli değil o yüzden arkamda bir şey kalmasını istemiyorum.
yabani çiçek zaafım var çok hafif. bir yere gittiğimde aklımın kalmasına uyuz oluyorum ama vazgeçemeyeceğim seviyede değil. gerçi ruhumu acıtıyorlar.
koleksiyon sayılmazlar zaten.
devamını gör...
64.
taş. her seferinde yerlerini yazmayı hatırlatsam da kendime, kıyamayıp bırakıyorum öylece. birkaçının yeri şaibeli, geri kalanlarının yerlerini çok iyi hatırlıyorum.
her gittiğim yerin bir parçasına sahip olmak, sanki onlara dokunduğumda onları aldığım yere ve zamana ışınlanacakmış gibi hissettirir bana.
kimse bilmez bu koleksiyonumu, mevzubahis taşları yerden alırken de pek görmezler.
gemile adası'nın tepesindeki kilisenin bir parçası dahi var koleksiyonumda.
yalnız önemli nokta şu, asla bir yerden koparmam, bir yeri sökmem. yere düşeni, yerde bulduğumu alırım. canını yakmak istemem.
her gittiğim yerin bir parçasına sahip olmak, sanki onlara dokunduğumda onları aldığım yere ve zamana ışınlanacakmış gibi hissettirir bana.
kimse bilmez bu koleksiyonumu, mevzubahis taşları yerden alırken de pek görmezler.
gemile adası'nın tepesindeki kilisenin bir parçası dahi var koleksiyonumda.
yalnız önemli nokta şu, asla bir yerden koparmam, bir yeri sökmem. yere düşeni, yerde bulduğumu alırım. canını yakmak istemem.
devamını gör...
65.
para. küçüüüücük de olsa var bir koleksiyonumuz.
devamını gör...
66.
tanımadığım insanların fotoğrafları, oturduğum sahillerden, yüzdüğüm denizlerden ve yürüdüğüm yollardan taş, gidilen yerlerden kartpostal ve yeni başlanılan pul.
devamını gör...
67.
küçük prens kitap ve eşyaları. fark etmeden başladığım bir koleksiyon oldu aslında. şimdilerde de bana hediye alınması gereken her özel günde insanların aklına direkt küçük prens geldiği için sürekli yeni parçalar ekleniyor. odama girer girmez en az dört küçük prens eşyası çarpıyor gözünüze.
devamını gör...
68.
pul :) 1950'lerden bugüne bir dolu pulum var. mektup arkadaşlarım sayesinde gelen yabancı pullarım da var. 1970'lerden eski bir pul defterimde biriktiriyordum, koyacak yer kalmadığı için fotoğraf albümünde koleksiyonumun ikinci cildini doldurmaya başladım. sevgili sözlük yaşımı tahmin edebilir misiniz...
devamını gör...
69.
kalem. özellikle uçlu kalemler.
devamını gör...
70.
market fişleri, kart slipleri ve kıyafet etiketleri. evin herhangi bir yerinde, çantalarımda, ceplerimde, arabada. her yerdeler. atmıyor oluşumun başka açıklaması olamaz.
devamını gör...
71.
- buzdolabı magneti
- deniz kabuğu
- bozuk para.
- deniz kabuğu
- bozuk para.
devamını gör...
72.
kitap ayracı.
devamını gör...
74.
kırtasiyecinin önünden geçerken bana biri yeteri kadar not defterim olduğunu söylemeli. evde, ofiste dolaplarda yer kalmadı. bir de yazıp çizip işi bitenleri atmayı öğrensem.
devamını gör...
75.
insanın nesnelere bağlanmasının özgürlüğünü yitirmesine sebep olduğunu düşünen biri olarak [hey, destekçilerim de var (bkz: can yücel)] okuduğum kitapların bir arada durmasını seviyorum. hatıralar zihinde kaybolup gidiyor, arkadaşlar teker teker kaybediliyor, bırakın kitaplarım bir arada kalsın.
devamını gör...
76.
deniz kabuğu. gittiğim her sahilden topluyorum anı olarak kalıyor.
devamını gör...
77.
güzel sözler.
bulduğum da ekliyorum not defrerime, canım sıkıldıkçada ara ara açar okurum.
bulduğum da ekliyorum not defrerime, canım sıkıldıkçada ara ara açar okurum.
devamını gör...
78.
atık insan..
devamını gör...
79.
eski para.
devamını gör...
80.
burger king'de çocuklara verilen oyuncaklar varya 'batman, joker, scoobydoo, flash' tarzı olanları biriktirmeyi seviyorum...
devamını gör...