yazarların unutamadığı maçlar

türkiye senegal / ilhan mansizin altin golü ike kazandigimiz maç.

euro 2024 türkiye - portekiz maçı. google'da aratınca portekiz'in altında samet akaydın yazıyor. hiç bir şey demiyorum ya.

maçın son dakikalarında brezilyalı futbolcuların gözlerindeki, yeterrrr, atmayın, lütfennni görmüştüm. brezilya lan bu... boru mu?

euro 2024 gürcistan - türkiye maçı. gol attığımız zamanlar çok gururlu ve mutlu hissettim. uzun zamandır hissetmiyorum da ben böyle şeyler.

fener bahçe sporun tek hedefi dünya devi galatasaray'ı yenmekmiş!

arsenal- -galatasaray avrupa kupası finali.

galatasaray- leeds united


avrupa kupası yarı finali.

rela madrit galatasaray süper kupa maçı.

galatasaray şteobürkreş şampiyon kulupler kupası yarıfinal maçları.

yıllar geçse de hafızalardan silinmeyen, takımların yürüdüğü şampiyonluk ya da avrupa başarıları yolundaki dönüm noktaları olan maçlar.

yıl 1999. galatasaray şampiyonlar ligi yolculuğuna kötü bir başlangıç yapmış. averaj takımı muamelesi görüyor. olay gelip son maça dayanmış. hâlâ grupta sonuncu olmama ihtimalimiz matematiksel olarak sürüyor ve ali sami yen'de milan'la karşı karşıya geliyoruz.

milan 20. dakikada golü buluyor. moraller bozulsa da maçın daha başındayız ve oyuna asılmaya devam ediyoruz. ardından 26. dakikada capone, durumu 1-1'e getiren golü atıyor. ilk yarı bu iki golle, berabere kapanıyor.

ikinci yarı oyun neredeyse milan yarı sahasında oynanıyor. atak üstüne atak yapıyoruz ama 51. dakikada yediğimiz golle moraller bir kez daha bozuluyor. maç, milan'ın 2-1 üstünlüğüyle 85. dakikaya kadar sürüyor.

dakika 86'da sahneye hakan çıkıyor ve kafa golüyle durumu eşitliyor. birkaç dakika sonra, dakika 90'da ceza sahası içerisinde hakan'ı çekip düşürüyorlar ve galatasaray penaltı kazanıyor. ümit'in kullandığı penaltı atışıyla galatasaray 3-2 kazanıyor maçı ve bu galibiyet, uefa kupası'nı alma yolunda çok kritik bir rol oynuyor.

milanlı bazı futbolcuların bu maçtaki seyirci desteğiyle ilgili yorumlarını duymak ilginçtir. örneğin o gece kaleyi koruyan abbiati "ne olduysa 3 dakikada oldu. hayatımın şokunu yaşadım. seyirci sanki uzaydan gelmiş gibiydi." yorumunu yaparken, kaptan maldini de "hiçbir kuvvet beni bu statta sadece 25000 kişi olduğuna inandıramaz." demişti.

fenerbahçe- sevilla maçı. bilen bilir, penaltılarla muhteşem bir geri dönüş yapılmış. anlatılmaz bir maç, ben sonradan izlemiştim o dönem küçük olduğumdan ama inanılmaz bir maç olduğu gerçeği değişmiyor tabi. haliyle o maçı canlı izleyen bir fenerbahçeli unutamaz bence.

birçok gs şampiyonlar ligi ve avrupa maçı var. hani insanlar daha bir dostken daha ayrışmamışken olan zamanlar. haginin son saniyede atletico bilbao iğne deliğinden attığı bir maç vardı, onun gibi bir sürü maç aklımda.

boluspor eskişehirspor playoff final maçı. o zamanlar çok küçüktüm. normalde küfür bilmezdim o zamanlar ama hakeme etmediğim küfür kalmamıştı. sonuç olarak eskişehirspor hak yedi ve şimdi hakkettiği yerde.

rizespor samsunspor maci. yil 2017.

leeds gs uefa yarı final ilk maçı. dün gibi aklımda.

insa lisesine karşı sağ ayakla ilk kez oynadığım sol açıkta iki gol attığım maç.

yüce spor'a karşı oynadığımız maç. son dakika arkadaşımızın kolu çok feci kırılmıştı.

eski gs'li büyük savaş'a halı sahada beşlik attığım maç. *

ataköy milli takım kamp tesislerinde kar ve tipinin olduğu bir günde oynadığımız liseler arası futbol maçı. top çamurdan iki katı büyüklüğüne erişmişti. ilk yarı karambolden 1 tane attık. ikinci yarı adamlar doping yapmış gibi kıpkırmızı gözler ile çıkıp bizi çiğ çiğ yemişlerdi.

florya'da auta çıkacak topa arkamdan yetişmeye çalışan adama omuz koyunca tellere yapıştı, ortalık karıştı, büyük kavga çıkmıştı.

yine bir halı saha kavgasında bizim arkadaş, yere yatırdığı adamın suratına kusmuştu. **

plato filme son dakika golü attığım maç.

macfit karmasına karşı yaptığımız maç...

çocukken hatırladığım ama tam anlamıyla futbola hakim olamadığım zamanlardan:
fb-milan fb-sevilla ve chelsea maçları
euro 2008 çek cumhuriyeti ve hırvatistan maçı (zaten onu hiçbirimiz unutamayız)

futbolu takip ettiğim dönemlerden hatırladığım:
2010/11 yılı fb-gs(arena'daki ilk derbi) fb-bjk(inönü'deki maç) fb-buca fb-gaziantep fb-trabzon maçları
2011/12 play-off'taki neredeyse tüm derbiler
fb-benfica fb-lazio maçları uefa yarı finali senesi
aynı yıl oynanan gs-real madrid
gs-juventus karlı maç
bjk-lyon maçı

avrupa'dan unutamayacağım maçlar:
5-0 barcelona real madrid maçı (evet canlı izlemiştim)
3-1 barcelona manu 2011 finali
2012 chelsea-b.münih finali
2014 real-atletico finali
2017 barcelona-psg 6-1 geri dönüşü

ve hiçbir zaman unutamayacağım,hayatımdaki en mutlu olduğum anlardan biri olan geçen yılki voleybol avrupa şampiyonluğumuzdaki italya yarı final ve sırbistan final maçı

futbolu takip etmediğim için şu anlık aklıma gelenler bunlar.

yıllar geçse de hafızalardan silinmeyen, takımların yürüdüğü fason/haram şampiyonluk ya da bunun sonucunda elde ettikleri gelirle kurdukları kaliteli kadrolarla( fethullahçı terör örgütü mensubu futbolcuları ile ) avrupa başarıları yolundaki dönüm noktaları olan maçlar.

sene 1997.bir 12 nisan gündüzü.zımparator fati'nin ilk senesi.arkada önemli isimler destekçi; mağar ve pensilvanyalı.galatasaray şampiyonluk yolculuğunda kötü bir başlangıç yapmış kendi sahasında fenerbahçe'ye 0-4 yenilmiş. koltuğu sallanıyor görünüyor ama pensilvanyalı ve mağar yolun sonunun şampiyonluk olacağından emin. inönü'de istanbuspor'la 29. haftada karşı karşıya geliyor.en yakın rakibi beşiktaş.
malum camia 18 penaltı ile rekora doğru koşuyor aynı zamanda.

vahap beyaz(orta hakem)
ercan durna(1. yardımcı hakem)
hüseyin darıcı(2. yardımcı hakem)
orhan erdemir(dördüncü hakem)

malum takım 42. dakikada golü tugay ile buluyor. moraller artıyor.icazet büyük yerden gol yese ne olur ki?oyuna asılmaya devam ediyorlar. ilk yarı böyle bitiyor,2. yarınnın 52. dakikasında hagi, durumu 0-2 'ye getiren golü atıyor.

ikinci yarı 0-2 'den sonra oyun neredeyse malum takım yarı sahasında oynanıyor. atak üstüne atak yiyorlar istanbulspor'dan.70 ve 74. dakikalarda ard arda engin ve aykut kocaman'la gelen goller ile moraller bozuluyor ama icazet büyük yerden yok öyle hemen yıkılmak.ayağa kaldırılmaya alışık bunlar ne yıkılması.biraz panik ama penaltı kovalamaca son hız devam.

dakika 90'da sahneye hakem vahap beyaz çıkıyor ve haram bir penaltı ile malum takım skoru 2-3 lehine çevirmeyi başartıyor.( hani şu tezahürata konu olan hakem vahap beyaz var ya ; ona yapılan tezahüratı hatırlayalım.)


malum takımın kaçak futbollcularından biri gülerek şöyle anlatıyor nasıl penaltı aldıklarını.onu da izleyelim.

''arriiiiiiiiffffff!at kendini yere!''

youtube.com/shorts/d6Y_27Gm...

bu sene kazanılacak şampiyonluk çok önemliydi.şampiyonlar ligi gelirleri,sponsorlar vs. ileriki yıllarda kazanılacak şampiyonluklar için kurulacak arkadan destekli (dualarla ve himmet ağanın desteği ile ) güçlü kadrolar.tabi ki bu güçlü kadrolarla avrupada'da başarı gelmeliydi ki artık 4 sene sonunda.eh olsun o kadar da artık de mi?
o yüzden bu maçın önemi ve o sene kazılan 18 adet penaltının önemi çok büyüktür.

ve bu şampiyonluğa sevinen futbol kaçkını bir güruh.haram yiyip mal sahibi olan ,hava atanla bu güruh arasında fark yok inanın.hepsi aynı b?kun soyu.haramla yüzü gülenler.ne fark var?
sorugulamadan soruşturmadan sırf sevdiğin camia diye sevin.başarı ne yolla gelirse gelsin sevin.sizin ne farkınız var ihaleye fesat karıştıran müteahhitten,torpille işe giren başkasının hakkını yiyen insandan.
kendini kandırır insanoğlu.dürüst geçinir ama futbolun asla futbol olmadığını işine gelmediği için anlamak istemez.tek mutlulukları bu gariplerin .orgazm olur gibi seviniyorlar bir gole.
yok ama o öyle değil derler şimdi.ben bunu okuyanların neler hissettiğini çok iyi biliyorum.giriyor ama çıkmıyor bir türlü.

dip not-bakın bu yazım çaylak olmama rağmen madalya almazsa küserim.yok öyle üç kuruşa beş köfte!