yazarların unutamadığı maçlar
başlık "örnek vatandaş" tarafından 02.12.2020 13:56 tarihinde açılmıştır.
21.
22.
fenerbahçe'nin 15 senelik galibiyet serisinin başladığı, tinerspor'a evimizde son dakikalarda yediğimiz golle 4-3 yenildiğimiz maç. yenilmiştik belki ama oynanan futbol ve sahadaki mücadele gerçekten mest etmişti.
devamını gör...
23.
2002 dünya kupası türkiye-senegal.
devamını gör...
24.
çok var ama, yakın tarihte beşiktaş benfica maçı. 3-0 dan 3-3 e... hala izleyince heyecanlanıyorum.
devamını gör...
25.
17 mayıs 2000 galatasaray arsenal ve 11 mayıs 2005 galatasaray fenerbahçe maçıdır. şimdinin kaos ve endişe içerisindeki galatasarayına bakınca daha da iyi gelmektedir.
devamını gör...
26.
man utd-milan maçıdır şampiyonlar liginde ilk maç 3-2 ikinci maç 0-3 bitmişti üzücüydü.
devamını gör...
27.
beşiktaş - benfica 0-3 den 3-3 olmuştu. içimde döneceğine dair hep bir umut vardı ve döndü. son gölde nasıl sevindiğimi hatırlamıyorum
devamını gör...
28.
devamını gör...
29.
galatasaray- werder bremen
1992 kışı.
o top o çizgide kaldı ya, 30 yıldır aklımdadır.
1992 kışı.
o top o çizgide kaldı ya, 30 yıldır aklımdadır.
devamını gör...
30.
milan-liverpool şampiyonlar ligi finali. nedenini bilmediğim ve sadece o maça özel milanlı oluşumun 3-0'ın ardından verdiği mutluluk, 3-3 beraberlik ve akabinde liverpool'un kazanması ile büyük bir hüsrana dönüşmüştür.
2002 dünya kupası türkiye-brezilya grup maçı. şimdilerde hiç maç izlemezken o zaman futbol aşığıydım. ılk yarının son dakikalarında, devreyi bitirmeme bile izin verilmeden annemin beni zorla okula göndermesi, sokağın köşesinden dönmemle birlikte birçok haneden yükselen "gol" sesi ve içimdeki hüzün. böyle bir anı kaçırmış olmam hayatımdaki en büyük pişmanlıklarımdandır. daha da üzücü durum, golden sonra annemin cama çıkıp beni çağırmak istemesi ve filmlerdeki klişe sahneler gibi birkaç saniyeyle köşeyi dönmemden dolayı beni görememesi, okula gittiğimde de tüm öğretmen kadrosunun maçı izlemek için öğrencileri eve yollaması.
(bkz: ezel - unutamıyorum dizi müziği)
2002 dünya kupası türkiye-brezilya grup maçı. şimdilerde hiç maç izlemezken o zaman futbol aşığıydım. ılk yarının son dakikalarında, devreyi bitirmeme bile izin verilmeden annemin beni zorla okula göndermesi, sokağın köşesinden dönmemle birlikte birçok haneden yükselen "gol" sesi ve içimdeki hüzün. böyle bir anı kaçırmış olmam hayatımdaki en büyük pişmanlıklarımdandır. daha da üzücü durum, golden sonra annemin cama çıkıp beni çağırmak istemesi ve filmlerdeki klişe sahneler gibi birkaç saniyeyle köşeyi dönmemden dolayı beni görememesi, okula gittiğimde de tüm öğretmen kadrosunun maçı izlemek için öğrencileri eve yollaması.
(bkz: ezel - unutamıyorum dizi müziği)
devamını gör...
31.
2020 olimpiyat oyunları tr vs güney kore maçı. 3-2 mağlup olup elenmemiz...
devamını gör...
32.
barcelona 6-1 psg geri dönüş hikayesi
gecenin bir vakti evde herkes uyurken sergi roberto nun golüne çığlık çığlığa sevinmiştim
gecenin bir vakti evde herkes uyurken sergi roberto nun golüne çığlık çığlığa sevinmiştim
devamını gör...
33.
6 kasım 2002 tarihli, fenerbahçe'nin cinconu 6-0 yendiği fenerbahçe galatasaray maçı.
fenerbahçeli değilim. ama cincon'a apayrı bir antipatim var. fatih terim desen, türk futbolunun kanseri.
aynı maçı terim'in yüz ifadesi için defalarca izleyebilirim.
fenerbahçeli değilim. ama cincon'a apayrı bir antipatim var. fatih terim desen, türk futbolunun kanseri.
aynı maçı terim'in yüz ifadesi için defalarca izleyebilirim.
devamını gör...
34.
fenerbahçe-olimpiakos. final four finali. luigi datome maçı kazanırlarsa saçını kestireceğini söylemişti. maçı kazandıktan sonra da sözünde durdu. sahanın ortasında antic, datome’nin saçını kesmişti.
devamını gör...
35.
2012 fenerbahçe-kasımpaşa 6-0 fenerbahçe galibiyeti
alex de souza'nın 41 metre den attığı frikik golü.
alex de souza'nın 41 metre den attığı frikik golü.
devamını gör...
36.
6 kasım 2007 liverpool - beşiktaş maçı staddaydim. beşinci golden sonra rafael benitez bastırın bastırın diye işaret ederken steven gerardin daha ne yapalım amk şeklinde isyanıni unutmam.
milan-liverpool şampiyonlar ligi finali 2005 gene staddaydim. ilk yarı üç tane saplayan milan defansa çekildi sonra ne olduysa liverpool kupayı aldı liverpool taraftarları ile sabaha kadar tepinmistik taksim'de sonra.
2008 şampiyonlar ligi yarı finali barcelona - united türü united kazanmıştı.
2008 de real-barca derbisini stadda izlemiştim gene.
milan-liverpool şampiyonlar ligi finali 2005 gene staddaydim. ilk yarı üç tane saplayan milan defansa çekildi sonra ne olduysa liverpool kupayı aldı liverpool taraftarları ile sabaha kadar tepinmistik taksim'de sonra.
2008 şampiyonlar ligi yarı finali barcelona - united türü united kazanmıştı.
2008 de real-barca derbisini stadda izlemiştim gene.
devamını gör...
37.
2005 milan - liverpool maçı. dayım, ben, annem milan formalarımızla fossa dei leoni arasında yerimizi almıştık. maç bitti eve geldik, liverpool müthiş bir comeback yaptı tabi. babam, annemle beni ne oldu lan italyan kertenkeleleri diyerek kapıda karşılamıştı.
türkiye - isviçre play-off maçı. fatih terim'in ölüm emri verdiği maç. alpay 46. saniyede penaltı yaptırmasa elemiştik adamları.
bir diğer maç beşiktaş - fenerbahçe. matteo ferrari'nin lugano'yu indirip penaltı yaptırdığı, beşiktaş 2-1 öndeyken hugo almeida'nın karşı karşıya net kaçırdığı maç. zaten o top döndü penaltı oldu. sonrası alex şov.
çok maç var. aklıma ilk olarak tribünde olduğum bu üç maç geldi. futbol eskiden güzelmiş be.
türkiye - isviçre play-off maçı. fatih terim'in ölüm emri verdiği maç. alpay 46. saniyede penaltı yaptırmasa elemiştik adamları.
bir diğer maç beşiktaş - fenerbahçe. matteo ferrari'nin lugano'yu indirip penaltı yaptırdığı, beşiktaş 2-1 öndeyken hugo almeida'nın karşı karşıya net kaçırdığı maç. zaten o top döndü penaltı oldu. sonrası alex şov.
çok maç var. aklıma ilk olarak tribünde olduğum bu üç maç geldi. futbol eskiden güzelmiş be.
devamını gör...
38.
2008 türkiye - çek cumhuriyeti maçı. nihat kahvecinin son attığı gol ve arkadaşımın sevinirken gözümü morartması.
devamını gör...
39.
2005 yılı, nisan ayı.
o zamanlar ergenlikten gençliğe geçiş yıllarım, 350km yol gidip ayhan abi'den bilet ayarladık maça gideceğiz...
hava güzel, keyifli bir istanbul akşamında oynanan fenerbahçe - beşiktaş derbisi.
stadyuma erken geldik, bir sürü olaylar öncesinde orasını geçelim adli vakalar sonuçta :)
yerimizi aldık bekliyoruz.
izleyenler kadroları görünce bir tık mutsuzluğa kapılıyor...
fenerbahçe'nin başında daum, nobre'yi sağ açık oynatarak futbola darbe vuruyor.
beşiktaş'ın başında rıza çalımbay, sol bekte mustafa doğan ile zaten işlemeyecek olan fener sağını tamamen kapatıyor.
belli ki rakipler birbirini durdurmaya çalışacak, sıkıcı bir derbi kapıda...
ama işte futbol bu, hiç bir zaman düşünüldüğü gibi olmamasını seviyor insanlar.
maç başlıyor.
ilk 25 dakika ortada maç, kaçan 1-2 pozisyon.
derken ahmet dursun kafayla sektiriyor, tümer metin luciano'nun üzerinden topu kaldırıyor, rüştü ile karşı karşıya ama rüştü çaresiz.
bırakıyor yanından hop 0-1.
seviniyoruz vs derken az önceki luciano güzel bir gol atıyor 1-1
rakipler birbirini tartarken devrenin sonuna yaklaşıyoruz, bir duran top ve yakışıklı kule john carew tıklıyor kafayla 1-2
devre arasında tribün atışmaları, meşaleler bilmem neler.
herkes böyle bitsin diyor, sonuçta kadıköy deplasmanında 1-2 iyidir.
ama yok, lanet olası (şaka şaka çok kral topçuydu) alex kafayla 2-2ye getiriyor.
cordoba'da zamanlama hatası.
fenerbahçe yükleniyor derken ibrahim akın 35 metreden usta işi bir vuruş yapıyor.
top hiç dönmüyor, sabit gidiyor sanki bana gerrard!
derken tuncay kendini beşiktaş cezasahasında yere bırakıyor, var olsa iptal olacak penaltıyı trans birey mimikli bülent demirlek çat diye çalıyor.
cordoba sarı kart.
ortalık karışıyor, itirazlar itişmeler vs...
cordoba dayanamıyor yan hakemin kadın cinsel organına koymak sureti ile ikinci sarı kartı görüyor.
kulaklarda yıllar sonra yankılanan o ses, sanki tarih hissetmiş
"oyuncu değişikliği hakkımız da doldu, dolduuuu!"
5 dakika önce oyuna girmiş pancu el kaldırıyor, hocam diyor bende o iş rahat ol.
fener tribünleri coşuyor, oh diyor beşiktaş kalecisiz.
atarız 10 tane.
pancu köşeyi biliyor, penaltıyı kurtaramıyor ve durum 3-3.
hayatımdaki en buhranlı 7 dakikayı yaşıyorum o genç yaşımda.
10 yıl yaşlanıyorum o ara.
fenerbahçe bastırdıkça bastırıyor, sağdan soldan önden arkadan aşağıdan yukarıdan geliyor.
durmuyorlar, rakibini kötü gününde yakalamış premier lig takımı gibiler o gece.
sonra bir kontra.
ibrahim vuruyor rakipten sekiyor, ali vuracak olmuyor bir şeyler oluyor orada sanki kader ağlarını örüyor.
top koray'ın önüne geliyor, yaayın önünden yapıştırıyor köşeye.
goooooollllll 3-4!!!
kendini kaybetmeler, zıplamalar, öndekinin üzerine atlamalar, çığlıklar, yardım çığlıkları allahın belaları!!
o an işte stadyumdaki 2000 beşiktaşlı için zamanın durduğu an.
sonra sonra gözümü açtığımda hayal meyal ahmed hassan'ın da sıfırdan vurduğu top direkten döndü...
o tipini sıfatını sevdiğimin hakemi son düdüğü çaldı...
bu maçı hiç bir zaman unutmam mümkün değil, bu arada derbi maçları içerisindeki en iyi deplasman performanslarından da biridir.
2 hafta sesim düzelmemişti.
o zamanlar ergenlikten gençliğe geçiş yıllarım, 350km yol gidip ayhan abi'den bilet ayarladık maça gideceğiz...
hava güzel, keyifli bir istanbul akşamında oynanan fenerbahçe - beşiktaş derbisi.
stadyuma erken geldik, bir sürü olaylar öncesinde orasını geçelim adli vakalar sonuçta :)
yerimizi aldık bekliyoruz.
izleyenler kadroları görünce bir tık mutsuzluğa kapılıyor...
fenerbahçe'nin başında daum, nobre'yi sağ açık oynatarak futbola darbe vuruyor.
beşiktaş'ın başında rıza çalımbay, sol bekte mustafa doğan ile zaten işlemeyecek olan fener sağını tamamen kapatıyor.
belli ki rakipler birbirini durdurmaya çalışacak, sıkıcı bir derbi kapıda...
ama işte futbol bu, hiç bir zaman düşünüldüğü gibi olmamasını seviyor insanlar.
maç başlıyor.
ilk 25 dakika ortada maç, kaçan 1-2 pozisyon.
derken ahmet dursun kafayla sektiriyor, tümer metin luciano'nun üzerinden topu kaldırıyor, rüştü ile karşı karşıya ama rüştü çaresiz.
bırakıyor yanından hop 0-1.
seviniyoruz vs derken az önceki luciano güzel bir gol atıyor 1-1
rakipler birbirini tartarken devrenin sonuna yaklaşıyoruz, bir duran top ve yakışıklı kule john carew tıklıyor kafayla 1-2
devre arasında tribün atışmaları, meşaleler bilmem neler.
herkes böyle bitsin diyor, sonuçta kadıköy deplasmanında 1-2 iyidir.
ama yok, lanet olası (şaka şaka çok kral topçuydu) alex kafayla 2-2ye getiriyor.
cordoba'da zamanlama hatası.
fenerbahçe yükleniyor derken ibrahim akın 35 metreden usta işi bir vuruş yapıyor.
top hiç dönmüyor, sabit gidiyor sanki bana gerrard!
derken tuncay kendini beşiktaş cezasahasında yere bırakıyor, var olsa iptal olacak penaltıyı trans birey mimikli bülent demirlek çat diye çalıyor.
cordoba sarı kart.
ortalık karışıyor, itirazlar itişmeler vs...
cordoba dayanamıyor yan hakemin kadın cinsel organına koymak sureti ile ikinci sarı kartı görüyor.
kulaklarda yıllar sonra yankılanan o ses, sanki tarih hissetmiş
"oyuncu değişikliği hakkımız da doldu, dolduuuu!"
5 dakika önce oyuna girmiş pancu el kaldırıyor, hocam diyor bende o iş rahat ol.
fener tribünleri coşuyor, oh diyor beşiktaş kalecisiz.
atarız 10 tane.
pancu köşeyi biliyor, penaltıyı kurtaramıyor ve durum 3-3.
hayatımdaki en buhranlı 7 dakikayı yaşıyorum o genç yaşımda.
10 yıl yaşlanıyorum o ara.
fenerbahçe bastırdıkça bastırıyor, sağdan soldan önden arkadan aşağıdan yukarıdan geliyor.
durmuyorlar, rakibini kötü gününde yakalamış premier lig takımı gibiler o gece.
sonra bir kontra.
ibrahim vuruyor rakipten sekiyor, ali vuracak olmuyor bir şeyler oluyor orada sanki kader ağlarını örüyor.
top koray'ın önüne geliyor, yaayın önünden yapıştırıyor köşeye.
goooooollllll 3-4!!!
kendini kaybetmeler, zıplamalar, öndekinin üzerine atlamalar, çığlıklar, yardım çığlıkları allahın belaları!!
o an işte stadyumdaki 2000 beşiktaşlı için zamanın durduğu an.
sonra sonra gözümü açtığımda hayal meyal ahmed hassan'ın da sıfırdan vurduğu top direkten döndü...
o tipini sıfatını sevdiğimin hakemi son düdüğü çaldı...
bu maçı hiç bir zaman unutmam mümkün değil, bu arada derbi maçları içerisindeki en iyi deplasman performanslarından da biridir.
2 hafta sesim düzelmemişti.
devamını gör...
40.
devamını gör...