yazmak için cesaret isteyen başlıklar

bazı konular vardır, yazmak istesen de yazamazsın. siyaset, spor filan dışındakiler. o başlık birikini rahatsız edecek, sinirlendirecek. aklından geçer fakat durup bakarsın. vazgeçersin. özgürlük bir yere kadardır. özgürsün ama uçamazsın, tedbirini alıp paraşütle bir uçurumdan kendini bırakınca uçabilirsin. bazı kişilerin böyle bir donanımı, altyapısı yahut bir güvencesi olup istediğini söyleyip yazıyor. yani demem o ki kolay değildir bazı cümlelerin karanlığı aydınlatan bir fişek olabilmesi...

bence öyle bir başlık bizim tabularımızın izin verdiği başlıklar var. mesela ben eğlwnmek için yazıyorum ne yapaıyım siyaseti dini gibi gibi.

siyaset ve din...

düşünce hürriyetinin ne olduğunu bilmeyen toplumların acı hali. sadece cezalandırma korkusu değildir engel, kayıtsızlıkla karşılanma daha kötüdür.

tepki göreceğini bildiğin başlıklardır. görüş ayrılıkları olduğundan emin olun bazı konular vardır ince çizgiler barındıran fakat ne olursa olsun insan doğru bildiğini söylemelidir. ancak anlaşılacak kendi düzeyindeki bir konuşmada olması şartıyla.

(bkz: sıradan bir ölümlü olduğun gerçeği ile yüzleşmek)

kemalizm ve savunucu faşitler

(bkz: ağrı dağı'na tırmanacak yazarlar) başlığı
(bkz: fırat nehri'nde rafting yapacak yazarlar)
(bkz: büyük okyanus'ta dalacak yazarlar)
gibi adrenalinli başlıklar.
siyasi ya da müstehcen başlıklara yazmak için rahat olmak kafi.
onlara yazmanın cesaretle alakası yok bence.

benim için şu ana kadar denk gelmediğim başlıklardır. içimden gelen her türlü başlığa düşünmeden yazarım. siyasi de olsa kimseye hakaret etmediğiniz sürece bir sorun yok. ki zaten belli bir olgunluğa ulaşmış insan kimseye hakaret etmez.

siyaset, din vs üzerine gayet cesurca yazarım. açın başlığı görün yazıyı, diye meydan okuduğum başlık.

bir kısım için cinsel seksli başlıklar olmakla birlikte, daha büyük çoğunluğu siyaset ile ilgili olanların olduğu başlıklardır.

marijuana genetikleri ile ilgili başlıklar. zamanında bunlar ile ilgili bilgi verdim ancak sözlüğün kalitesinden dolayı yanlış algılandı. bunu tüketen bir çok kişi var burada ama bir çoğu bunun nasıl bir şey olduğunu tam olarak bilmiyor. bilgisiz oldukları için ilaçlı ve ne olduğu belli olmayan (bkz: arnavut otu)'na maruz kalıp kötü deneyimler yaşayabiliyorlar. 2 ay önce olanlardan sonra ben de yazmamaya karar verdim. bu korkudan dolayı değil, sözlük ahalisine laf anlatmakla uğraşmamaktan kaynaklanıyor. hatta bir yazarı saçma sapan bir başlık açıp olması mümkün olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermesi nedeniyle engelledim. son olarak alkol/uyuşturucu ve uyarıcılar dostunuz değildir.

bu noktada çok basit bir çizgi vardır. hakaret.
her insan her şekilde düşünebilir. hatta bunu yazıya da dökebilir( tamam durumun ben de farkındayım silivri soğuk oluyor).
bu olması gereken toplumsal özgürlüktür.

bir insan kendi fikirlerini özgürce söyleyebilmeli. her konuda. bunu kendisi gibi düşünmeyen insanları da düşünerek yapabilmek erdemdir.

kimse kusura bakmasın cahil bir toplumuz. en doğru her zaman bizim kendi doğrularımızdır. aynı fikirde olmadığımız insanların herhamgi bir konuda acı çekmeleri zevk verir. hiç değişmez. siyasette, sporda, cinsellikte ve daha bir çok konuda. bu tek taraflı da değildir üstelik.

bazıları için cesaret değil hadsizlik yeterli olan başlık türleri.

geçenlerde olan malum mevzuyu deşmeyeyim ama anladınız siz onu.

(bkz: sözlük yazarlarının fotoğrafları)
ben bu başlığa tanım giremiyorum mesela. estetik kaygılarım ağır basıyor. daha ziyade sözlük ahalisini düşündüğümden.
aslında bir kere foto attım. bana hakaret etti troll bir yavşak, özelden sövdüm ben de buna. neyse iyi bir anı değildi işte.