zihinde yer etmiş anonslar

hanımların dikkatine overlok makinesi ayağınıza geldi halı, kilim, yolluk, paspas kenarına halıfileks kenarına overlok çekilir 5 dakikada yapılır,hemen teslim edilir.

ünlü futbolcu hakan ünal, iş insanı ali bey, jet sosyete ajda hanım hepsi burda merit royal'de vip üyeler.

ayrılık çeşmesi

(bkz: sevgili galatasaraylılar lütfen sahaya daha fazla su şişesi atmayın)

orada olduğum ve "sulu derbi "diye anılan fener -galatasaray derbisindeki anons . yalnız adam sanki "sevgili galatasaraylılar sakın ha durmayın , ne kadar pet şişe varsa sahaya atın, bi tane bile elinizde kalırsa hepiniz şerefsizsiniz ve topsunuz " dedi sanki ha. kamyon kamyon su şişesi atmıştık sahaya. nerden getirdiler o kadar şişeyi kimse bilmiyor. ben, bana üstten gelenleri attım sahaya mesela. oraya nerden geldi bilemem tabi. ben atıcıyım abi.

aygaz arabası geçerdi ara sıra. kısa bir müzik çaldıktan sonra bir kadın sesi "aygaaaz" derdi. aklıma kazınmış.

ilk kez tatilde duymuştum. uzaklardan geliyordu ses ve ne dediğini de anlamadım çok uzakta olduğu için. "bu neymiş ya!" diye düşündüğümü hatırlıyorum. yakına gelince anlaşıldı. garip gelmişti. zaten sonrasında da benzerini duymadım. buna tam olarak anons da denemez de işte, aklıma geldi.

"bir sonraki durak halkapınar.halkaınar istasyonu izban ve traamvayı kullanıcak yolcular için aktarma istasyonudur"

sayın yolcularımız, trenimiz batıkent istikametine gider. bir sonraki istasyon demetevler.
dindon, son istasyon dikimevi.

gezi direnişi sırasında polisin "bugün eve gidelim yarın gene geliriz" anonsu.

"hanimlarin dikkatine, overlok makinesi ayağınıza geldi.."
bir neslin zihnine altın harflerle kazınmış o anons.

oh! hepinizin kafasında döndürüyorum şu anda bunu, canıma değsin ahajsh

edit: #3182240 aynı anda yazmışız. overlok overloğa karşı derlershdhd

servis araçlarımız harekete hazırdır.

aklımda kalan üç tane anons var. gündelik hayatımda yaptığım sohbetlerde de sık sık replikler kullanma alışkanlığım olduğu için bu anonslar iyice yer etmiş zihnimde.

birincisi yılmaz erdoğan'ın yazıp ömer faruk sorak ile birlikte yönettiği vizontele filminde mikail efendinin yaptığı şu anonstur:

dikkat dikkat halka mahsus yerlerde sebze meyve satanın vay haline! sonradan vay ben duymadım, vay beni ikaz etmediler demeyin!

üniversite zamanında fakülte koridorunda amaçsızca dolaşırken hem dersimize giren hem de bölüm başkanı olan aydan ersöz hocam beni gördü ve sınıfa gidip dersin 14.00'te başlayacağını duyurmamı söyledi. beni emir eri ramazan gibi kullanan hocamı kırmadım tabii ki.

sınıfa gidip tahtaya aydan hoca'nın dersi saat ikiye alınmıştır. gelmeyenin vay haline. sonradan vay ben duymadım, vay beni kimse ikaz etmedi demeyin yazdım. evet o zamanlar da bu kadar boş bir adamdım ama bence komik.

yalnız küçük bir hata yapmışım. ingilizce okumama rağmen kullandığım kalemin üzerinde yazan permanent yazısı bana bir şey ifade etmedi. dolayısıyla da birkaç saat sonra diğer öğrenciler ve aydan hoca sınıfa geldiğinde yazıyı silmek mümkün olmadı. sınıfta tek erkek olduğum için hocalar beni severdi ve yüzümde bir dövme gibi taşıdığım salaklığın da farkındaydılar. aydan hoca tahtada duran yazıya baktı, sonra acıma ve sitem dolu bir bakışla bana baktı ve dersi iptal etti. bu da böyle bir anımdır.

unutmadığım ikinci anons ise barry levinson'ın yönettiği ve benim çok sevdiğim good morning vietnam filminde robin williams'ın canlandırdığı adrian cronauer karakterinin yaptığı radyo programı açılış anonsudur.

yıllarca yabancı dil sınıfları okuttum. bir ingilizce öğretmeni olarak en keyif aldığım şeydir yabancı dil sınıflarının öğretmeni olmak. çünkü o sınıflarla ingilizce öğretmeni arasında çok farklı bir bağ olur.

genelde dil sınıflarında sabah sınıfa ilk girişimde sınıfı goooooood morning vietnam diye selamlardım. bu sınıfa iki şey anlatırdı. birincisi çok ciddi şekilde çalışmak zorunda olacakları, ikincisi ise bunu elimizden geldiği kadar eğlenerek yapacağımız.

üçüncü anons ise yavuz turgul'un yazıp nesli çölgeçen'in yönettiği züğürt ağa filminde şener şen tarafından canlandırılan ağa karakterinin haraptar köyünü satıp istanbul'a geldikten sonra seyyar satıcılık yaptığı dönemde önce çekinerek sonra coşacak yaptığı anonstur:

domates, domates, domates, hayde domates!

lise yıllarında 9 a sınıfında okurken dokuz amele diye bir ekibimiz vardı. biliyorum bir sınıfta dokuz salağın bir araya gelmesi öyle kolay değildir. ama biz mucize çocuklardık. en büyük zevklerimizden biri okuldan kaçmak ama yine okulda kalmaktı.

dersten kaçan en az iki kişi olurdu her gün. ama bu salaklar -biri ben olurdum çoğu zaman- kaçtıktan sonra okuldan çıkıp başka şeyler yapmak yerinde okulda kalıp saçmalamayı seçerdi.

dersten kaçıp okulda salaklanma işi öküz kont lakabına sahip olan matematik öğretmenimizin dersine denk gelirdi. kendisi ingilizce bilmemesine rağmen bize matematik dersini ingilizce anlatmak için büyük çaba sarf ederdi. hatta bir gün yazı tura esnasında paranın tura gelme olasılığı gibi bir şeyler anlatırken paranın havada kaç tur attığını gerçek bir ordulu ingilizcesi ile şöyle anlatmıştı bize:

- oğlum tiri tayms diyim a!

neyse efendim, matematiğimin neden kötü olduğunu kısmen açıkladıktan sonra domates anonsuna döneyim. dersten kaçan en az iki en çok üç kişilik grup öküz kont hocamızın dersi olduğu sınıfın önüne gidip şener şen'in yaptığı o anonsu kırk beş dakika boyunca ara ara yaparak saçma bir eğlence anlayışı sergiler, sınıfta kalanlar ise her seferinde kıkır kıkır gülerdi. bir gün yakalanıp dayak yiyene kadar da bu böyle devam etti zaten.

bu yazıyı yazarken fark ettim ki onlu, yirmili ve otuzlu yaşlarımda kendimden hiç ödün vermemişim.

tanımı sonuna kadar okuduysanız size söylemek istediğim tek bir şey var:

good morning, oh and in case i don't see ya, good afternoon, good evening, and good night!

attention pleaase! turkish airlines flight number tk1793 istanbul is ready for departure. passengers are requested to proceed to gate number 15.

yürüyüş kararı sayılacak, say.

vurguncular!
vurguncular!
bu akşam lale sinemasında.

this train goes to organize sanayi bölgesi törekent direction. *

pamukkale turizm'e ait saat 1:45 hareketle ankara seferini yapacak aracımız terminalimize gelmiştir.

zihinde yer etmiş anasonlar diye okudum rakı hikayelerimizi yazıyoruz sandım. işte o an koltuk altımda rakı ansiklopedim belirdi...

diliskelesi'ne yaklaşıyoruz. we arrive to diliskelesi.