insanın sokakta gezerken yaşama zevkini kaybetmesine sebep olan gerçektir. tabii, günümüz konut sektöründekiler sadece cebindeki parasını önemseyen açgözlülerden oluştuğu için gayet anlaşılır bir durumdur. bunların bırakın esteteği ve güzelliği, yaptıkları binanın içinde oturacakların can güvenliğini dahi önemseyecek hali yok. şehrin dışında kalan köy ve gecekondular ise zaten apayrı bir dünya.

sadece konutlar değil aslında. parklar, yollar, bahçeler vs. de bir o kadar düzensiz ve çirkin. şehirde ağaçlar yok, her yer şişe ve çekirdek çöpleri içinde yüzüyor. üst tabakasından altına kadar çoğunluk bu zihniyette olduğundan kentleşme kültürü diye bir şey de olmuyor tabii. "barınacak evimiz olsun yeter" mantığından öteye gidemiyoruz. estetik, düzen ve temizlik hep sınıfta kalıyor.

efendim sonra neden türkiye'de yaşamak istemiyor bazıları? amerika ve avrupa'daki şehirleri gören insan sizce beğenir mi gökdelenlerin yanındaki gecekondu mahallelerini? beğenmeyecek tabii ki de.
devamını gör...

yalniz bir hayat surecekmisim gibi geliyor. uzulmekten o kadar korkuyorum ki hep terkeden ben oluyorum. kendimi 60 yaslarinda hayal ediyorum, hala sabah kahvaltisinda bir bardak var. hayatimizdan gelip gecenler kalici yaralar birakiyorlar. bazi seyler duzelmiyor. kimi hayatiniza girmeden de sizi yikabiliyor. oldurmeyen aci guclendiriyor ama surekli cekilen bir aci da hic fayda etmiyor. insan hep hayatina sihirli bir deynek deymesini istiyor ki hersey duzelsin. ancak hayat duzelebilecek bir kavram degil. siz ya o degiskenlere karsi daha esnek olacaksiniz ya da kirilip duracaksiniz.
devamını gör...

bulan birini tanıyorum. birkaç ay içinde evlendi. sonra bir yıl geçmeden eşini türkiye'de bırakarak amerika'ya gitti ve bir daha da dönmedi.
devamını gör...

dünya şairimiz nazım hikmet'in ölüm yıldönümünde kendisini saygıyla anıyoruz...

çok yorgunum, beni bekleme kaptan.
seyir defterini başkası yazsın.
çınarlı, kubbeli, mavi bir liman.
beni o limana çıkaramazsın...
devamını gör...

rafet el roman
inan artık seni hiç sevmiyorum .
devamını gör...

helios ile kız istemeye gitmektir.

helios: allahın emri peygamberin kavli ile kızınız uykusuzkahveyi oğlumuza istiyoruz...??!!&%??
helios: (yazara dönerek) lan sen bizim moda mı göz koydun?
yazar: abla ben ciddiyi...
helios: kes kes kes uzaklaştırıldın!
devamını gör...

dünyanın en yakışıklı/güzel yazarı. boşversin ortaokuldaki öğretmenini, halt etmiş o.

aynı zamanda #129648
devamını gör...

empati yapabilme, rahat odaklanabilme, iyi bir dinleyici olma, geniş ve farklı fikirlere açık olabilme
devamını gör...

doktora savaşına hazırlık sürecidir. bu süreçte her türlü yara alırsınız. süreci başarıyla atlattınız diyelim. sonunda kazanmak da var, kaybetmek de. ama her türlü yıkım var yıkım.
devamını gör...

sözlükte nickini okuması zor ama okumayı başarınca gülümseten aramıza yeni katılmış yazarımız. ekşi'den geldiğini belirtmiştir. hoş gelmiş aramıza.

okuyamayanlar için türkçe karakterlerle nickini yazıyorum: ağzındaki-kanı-silip-işte-şimdi-kızan-dövüşçü .
devamını gör...

okuyup okuyamadığıma hala karar veremedim, online eğitim beni psikolog değil danışan yapacak bu gidişle.
insanların okuyanını duyduğu anda o kişinin ilk hastası olmak için yarış haline girdiği bölüm (bkz: psikoloji).
devamını gör...

işsizlik, enflasyon, mülteciler.
devamını gör...

hayran olmak ya da ilgi duymak belki, aşk ise güçlü bir duygu.
devamını gör...

leonardo da vinci the last supper’ı ıslak sıva üzerine yapmadığı için freskin renkleri çabuk solmuş -bir de yemekhane’de bulunmasından dolayı-, manastır yöneticileri de freskin altına kapı açarak nem dengesini sağlamakta bulmuş çözümü. kapı uğruna birkaç havarinin ayağını feda etmişler bunu gören da vinci de kahrolmuş.
devamını gör...

“en kötü yabancı çeşidi, bir zamanlar tanıdıkların arasından çıkar.”
devamını gör...

gerçeklikle alakalarının olmadığıdır.
devamını gör...

gezi direnişi esnasında yazdığım bir tivite “ şeytanla berabersin “ yazmış olan anayasa hukukçusudur.

yakın zamanda hayatını kaybetmiş olsan burhan kuzu’yla böyle bir etkileşim yaşamış olmak beni ne kadar şaşırtmıştı anlatamam ama anlatmaya çalışacağım.

o dönemler yaşadığım şehirde gezi direnişi sadece sosyal medya üzerinden yapıldığı için ben de bu yolla destek veriyordum. gezide direnen arkadaşlara destek amaçlı içinde ne hakaret, ne küfür, ne de provokatif ifadeler bulunan bir paylaşım yapıp evden çıktım.

saatler sonra eve geldiğimde etkileşimden göz gözü görmüyordu. önce bir hata olduğunu düşündüm. çünkü bu kadar etkileşimi hesabı açtığımdan beri toplamda almamıştım.

sonra ne olduğunu anlamaya çalıştım ve benim paylaşımının altına burhan kuzunun yukarıda söylediğim cümleyi yazdığını gördüm.

olay tamamıyla saçma bir olay. nerden baksan tutarsızlık. koca profesörün benim bir roman kahramanı adıyla açılmış hesaptan yaptığım paylaşıma cevap vermesine mi yanayım, yoksa insanların yeni che’ye kavuşmuş gibi beni desteklemek için tivit üstüne tivit atmalarına mı yanayım?

benim için hala gizemini koruyan bir olaydır. burhan kuzu artık hayatta olmadığı için de çözülemeyen gizemler dükkanında yerin almıştır.
devamını gör...

muhafazakarın anlamını bilmiyor herhalde? dediğim başlık.
devamını gör...

acaba o da bizi özlemek?
devamını gör...

sevdiği kız burnunu beğeniyor diye nefes alamadığı halde ameliyata direnen beyler var bir de, iyi ki varlar efenim, burun önemli tabi. ..
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim