bilim insani olurdum. kesinlikle olurdum ama hic sasmazdi... ozellikle astronomi ve uzay bilimleri inanilmaz derecede beni cezbeden bolumler.maddi getirisi umrumda degil, bu alanda calismanin getirecegi heyecani, tutkuyu tatmak isterdim. yasama amacim bile olabilirdi, oyle bir askim var...
devamını gör...

üst edit: başlık soru kalıbında açıldığı için moderasyon tarafından değiştirilmiştir. ilk hali: 'dünya senin etrafında mı dönüyor' şeklindedir.
güzel bir soru.

bir aslan erkeği olarak, tabi ki benim etrafımda dönüyor şeklinde cevaplıyorum*.


erillik maksadıyla açmadım başlığı. siz de pekâlâ burcunuzun kadını olarak dünyayı etrafınızda döndürebilirsiniz. nasrettin hoca misali, kıyametin ne zaman kopacağı sorusuna: ben öldüğüm zaman diye cevap vermiş.
devamını gör...

bakışları bana yönelttiklerin de "ne bakıyorsun kardeşim, açıkta birşey mi gördün?" diyesim geliyor. sonra delidir belki diye vazgeçiyorum.
devamını gör...

“ince koku alma duyusu ve koku alma bileşimleri üretme becerisi nedeniyle bazen sevgiyle burun olarak anılan parfüm bileşimleri oluşturma konusunda uzmandır. parfüm estetiği kavramları üzerine derinlemesine eğitim almış, soyut kavramları ve ruh hallerini kompozisyonlarla aktarabilen etkili bir sanatçı.” diye tanımlanıyor.

oysa ki benim için öyle mi? her insanın ten kokusu, bıraktığı iz farklıdır. parmak izi gibi düşünüyorum ve algılıyorum. aynı parfüm herkeste aynı kokmaz. tenle etkileşimi farklıdır. biri herhangi bir ortamda girince oluşturduğu etki de bence bununla alakalı. kokuyla başlıyor her şey.. mahlasımı alırken kişinin ortamdan ayrılınca bıraktığı iz anlamına gelen kelimeyi almıştım. çok etkilemişti beni. şimdi de kafa sözlük belediyesi bu rütbeyi layık gördü şahsıma.. rütbemi almam için benden çok uğraşan ve merak eden sayın yazarımıza(kendini biliyor) teşekkürlerimi ve minnetimi sunuyorum.. veeee sözlük parfümörü olarak tanımımı sonlandırıyorum..
devamını gör...

sözlük kuralları gereği formata uygun dayak yemesini sağlarım. üstelik küfür ettirmem.
devamını gör...

patolojik bir kavramdır. niyetlerin yanlış okunduğu, şüphe ve güvensizlik ile çepeçevre sarılmış bir ruh halini ifade eder. çevresindeki insanların hep kendisini kıskandığı, arkasından işler çevirdikleri, hatta insanların onun hakkında kötü düşünceler içinde oldukları konusunda kendilerinden emindir. halbuki böyle bir durum yoktur, sadece bir sanrıdır. ama kişi düşük öz saygısı sebebiyle bu çarpıtılmış düşünceleri gerçeklik olarak algılar. bu sebeple çevresindeki insanlar ile devamlı çatışma halindedirler.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sigarayı şak diye bırakan arkadaşımla diyaloglarım;

-şu meredi nasıl içiyorsun ya iğrenç bir şey.

-ulan sen daha bi hafta olmadı bırakalı.

-leş gibi kokuyo hiç içmemiş gibi hissediyorum sende bırak.

-iraden zayıf olum senin.

-ne alaka lan bıraktık ya

-ondan işte, zayıf.. devam edemedin yarım bıraktın olayı.

-he sen içmeye devam ediyosun diye iraden güçlü mü dışarda sigara içicem diye ötün donuyor soğukta

- direniyorum işte, soğuğa karşı koyuyorum sigarayıda bırakmayacağım.

- 20 yıl sonra doktor kanser olduğunu söyleyince ne yapacaksın.

- 80'i görmek gibi bir niyetim yok. zaten kanserim varmış gibi yaşıyorum.

- ne cins adamsın be.

- madem sigara içmiyorsun bu soğukta ne diye dışardasın lan içeri gitsene.

- müdürü bekliyorum, parana yazık ayda 400 kağıt duman oluyor.

- ulan bıraktın tamam aferim, de bana niye bulaşıyorsun ben seni geri sigaraya başlatıyor muyum?

- amaan ne halin varsa gör. bana ne arkadaş ya...
devamını gör...

ikinci sezonu gelmeden önce geçen sene izlediğim birinci sezonu tekrar gözden geçirip biraz hatırladığım dizi.
ilk sezon hakkında genel yorumum;çıtır çerezlik bir şey arıyorsanız gideceği yönünde.kesinlikle çok kaliteli;size hayatın sırlarını açacak bir dizi değil ama eğer gizem tarzı dizilerden hoşlanıyorsanız şans verebilirsiniz.ben gizem barındıran dizilerden çok keyif aldığım için bunu da sevdiğimi söyleyebilirim.tabi gizem kısmı ne kadar sağlam;orası tartışılır.eğer çok fazla benzer dizi izlemişseniz gizemi ilk bölümlerde bile çözebilirsiniz.yine de oldukça akıcı,yoklukta rahat gidecek bir dizi.kafanızı dağıtmaya,biraz merak ettirmeye yeter.
bunun dışında;dizide pek çok lise klişesi mevcut.ama bu kliseleri işleyiş şeklini begendim,zorbalığı gerekli ciddiyette işlemişler.ama amerikan tarzı olması biraz sıkicı olmuş,her dizide aynı lise ortamını görnek baydı.
aşk üçgenini işleyiş bakımından ise ne çok iyi ne çok kötü olduğunu söyleyebilirim.ama biraz zayıf kalmış,oradan daha çok gerilim ve duygu katabilirlermiş işin içine.

raul dizide en ilgimi çeken karakter oldu.sıkıcı bir tip değil,kendini rahatlıkla izletiyor.para ile kendini kabul ettirmesi,arkadaşlarının parası için onunla arkadaşlık kurduğunu duyması derken karakter derinliği de katmaya çalışmışlar gibi geldi ama biraz yarım olmuş.sofia'dan esinlenerek hacker olması güzel bir fikir ama burada şöyle bir sorun var:bu çocuk ne ara bu kıza aşık oldu?ilk sahnelerde hiç ilgilenmediğini görüyoruz,hatta küçümsediğini.sonra sırf sofia böyle bir fikir ortaya attı diye mi kıza deli divane aşık oluyor,onun için tüm bunları yapacak kadar?oldukça seyir zevki veren bir karakter olsa da bu kısım bende hiç oturmadı.geçmiste olduğumuz bölümde yavaş yavaş hacker sürecini ve motivasyonunu görmek oldukça güzel bir fikirmiş ama dediğim gibi bende motivasyonu tam oturmadı çünkü kıza nasıl o derece aşık olduğunun bir karşılığı yok.esasında hacker olma olayını sofia için değil de,kendi için yaptığını düşünüyorum; belki de sofia'ya da sadece kendisiyle aynı hissettiği için aşık olmuş gibi geliyor ama bunun altını umarım ikinci sezonda iyice doldurup açabilirler.


edit:ikinci sezonuna biraz göz gezdirdim,pek hoşuma gitmedi.bir kere intikamcı için tahmin ettiğim,"bir tek bu yapar herhalde,"dediğim kişi çıktı ki normalde bu tahmin oyunlarında iyi değilimdir.tahmini iyi olmayan ben bile tahmin edebiliyorsam çoğunluk tahmin edebilir bence.intikamcı ana hikayeye bir katkısi olan bir karakter de değil üstelik,bence zayıf bir tercih olmuş.ilk sezonda ilgimi çeken raul da bu sezon pek hoşuma gitmedi,sıkicı bir karakter olmuş çıkmış.genel olarak çok karışık,bir sürü olayın olduğu ama hicbirinin pek de umrunuzda olmadiğı,üstelik zaman zaman kendini tekrarlayan,ilk sezonuyla benzerlikler gösteren bir sezon olmuş.sonu da oldukça klise bir şekilde bitti
.açıkçası ben beğenmedim,sezonun tamamını izlemeyi düşünmüyorum.
devamını gör...

beğenmek*
herkes*

türkçe 101. en azından başlık açarken, lütfen.
devamını gör...

ahilik teşkilatı'nın kurucusu olan ahi evran'ın eşidir.

kendisi de ahilik teşkilatı'nın bir kolu olan (bkz: bâcıyân-ı rûm)un kurucusudur.
devamını gör...

fakir edebiyatı yapmak.
iyi mizah yapmak.
devamını gör...

caddede karşıya geçerken yolu iyice kolaçan etmeleri, boşsa geçmeleri. sabah yine gördüm yolun ortasında kazaya uğramış bir can, içim acıdı.
devamını gör...

mantığıyla hareket eden kişidir.
devamını gör...

meditasyon, latince meditatio kelimesinden gelir. yapanın, zihnini deneyimlemesini ve hatta denetlemesini sağlayan tekniklere verilen genel ad. meditasyon sayesinde zihin akışı yavaşlar ve biz bir nevi daha net görmeye başlarız. bazen iç huzur için, bazen öz'e ulaşmak için, bazen anksiyeteyi azaltmak için, bazen iyi uyumak için, bazen yaptığımız işi yaparken daha net görebilmek için yapabiliriz. düzenli olarak yaparsanız en nihayetinde daha huzurlu birisi olursunuz. meditasyon yapmanın 'kesin' şekli bana göre yoktur. zaten o zaman amaçtan sapılır ve araç ön plana çıkar. önemli olan zihin akışınızı yavaşlatmak. sessiz biryerde, istediğiniz şekilde oturarak, nefes, ses veya bir eşya gibi birşeye konsantre olarak bunu yapabilirsiniz. tabi ki söylenildiği gibi oturma şekliden, el pozisyonuna, nefes alıp verme şeklinden, dik durmaya kadar eğer yaparsanız meditasyonunuzu pozitif olarak farklılaştıracak yöntemler var. fakat bunlar zamanla farkına varılacak şeyler. son olarak meditasyon yapmak isteyenleri zeynep aksoy'u takip etmelerini önerebilirim.
devamını gör...

yine kadınlar ve yine ayrıştıran bir başlık.
devamını gör...

diğer 364 günkü yalnızlık yanında sadece 1 günlük yalnızlıktır. çok takılmamak gerekir.
devamını gör...

elbette patronumuz yoldaş benjamin franklin 'dir. *

(bkz: kraldan çok kralcılık)

kıps.
devamını gör...

buraların acemisiyim
vişnenin delisiyim
eriğin hastasıyım
kaşkolun kışıyım
hıyarın nesiyim?
devamını gör...

en vurucusu ilk kitaptır. en duygusalı da 4. kitaptır. okurken adeta lord of the rings misali film seyrediyormuş gibi dalar gidersiniz. o yüzden kitapların kalın yada uzun olmasına çok takılmayın okumaya başlayınca hemen bitmesin diye dua ediceksiniz.
kitaptaki bütün karakterler bir derinliği olan ilmek ilmek işlenmiş insanlardır. hürü ana, hatçe, topal ali, vs. sanki günlük hayatta karşınıza bir yerden çıkıp denk gelicek gibi hissedersiniz. içerisinde barındırdığı hikayenin muazzamlığı aynı zamanda bizim yansımamız olmaktan kaynaklanmaktadır. gereksiz romantizm ve duyusallık kasmaz mesajlarını ince ince verir. ben dahil birçok insanın türk edebiyatında okudu en iyi eserdir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim