“hata işlemek ve bunu düzeltmek için çaba harcamaktan kaçınmak, asıl yanlış davranış budur. yanlış bir iş yapmışsan, onu düzeltmekten hiçbir zaman utanmamalısın.”
elias canetti.
devamını gör...

öyle çok ekşınlı şeyler yapmadık sadece sevdik.
devamını gör...

benim asla başaramadığım, bıraktığım kısmı ile bir kişi daha elmaya doyar.
devamını gör...

tamu, cehennem.
od, ateş.
kelimelerin estetikliği değil bu kez.
sanırım bilinçaltım bir mesaj da veriyor. inkar tek başına bir çözüm değil. zamanın izi silinmiyor insanın korkularından.
devamını gör...

türk mitolojisinde yeri olan ve oğuzlar tarafından gidilecek, fethedilecek diyarları amaçlayan kızıl elma, ziya gökalp tarafından turan ülküsü ile birleştirilmiştir. tarihte fatih dönemlerinde kızıl elma ile hedeflenen yerin italya toprakları ve roma olduğu söylenir. ama kesin olmayan soyut bir kavramdır.
devamını gör...

1998 yapımı film olup , yönetmen guy ritchie'nin ilk uzun metraj filmidir.

film, hileli bir kart oyunu sonrası bir arkadaş grubunun güçlü bir mafya babasına yüklü miktarda para borçlanmasını ve o parayı bulma çabalarını anlatıyor.

guy ritchie'nin hollywood'a girmeden önceki bütün filmleri güzeldir, kendisi ne zaman hollywooda gitti o ilk anlarındaki büyüsünü kaybetmeye başladı. diğer filmlerinde olduğu gibi filmin mizahi ve rahat bir havası var. özellikle ingilizlerin kendilerine has olan mizah anlayışından hoşlananıyorsanız bu filmi beğenirsiniz. zaten film british crime moviedenen türün en başarılı örneklerinden birisi.

diğer ritchie filmlerindeki gibi karakterler ön planda. yönetmen zaten karakterlerini yazarken hepsini birbirinden farklı ancak bir o kadar tamamlayıcı olarak yazmaya dikkat ediyor.

film, aynı zamanda jason statham'ın ilk filmi olup kendisinin kariyerinin nereden nereye geldiğini göstermesi açısından da bayağı ilginç, abuk sabuk filmlerde oynamak yerine bu tarz filmlerde devam etseymiş keşke, gayet iyi bir performans sergilemiş. iyi bir yönetmen ile çalıştığında fazlasıyla potansiyeli olabilen bir oyuncu aslında.

filmde ayrıca vinnie jones da rolünün hakkını çok iyi vermiş, bu da onun ilk filmi, kendisi eski bir fubolcu, premier league de oynamışlığıda var. futbolcuyken "kemik kıran" çok sert bir oyuncuydu, filmdeki rolü bu yüzden ona cuk oturmuş, nereden hatırlıyorum onu derseniz maç sırasında paul gascoigne' ni şeyini sıkarken ki şu pozu ile olabilir .

vinnie jones o kadar garip bir adam ki filmin çekimlerinin ilk gününde, nezarethaneden çıkıp film setine gelmiş, komşusunu dövdüğü için nezarete düşmüş.

film gayet akıcı bir şekilde ilerliyor. hiç sıkılmadan, her sahnesinden zevk alarak izlemek gayet mümkün. özellikle karakterlerin birbirleriyle olan diyalogları müthiş yazılmış. oldukça doğal ve "sokak dili" bolca kullanılan , özellikle final sahnesi de çok güzel olan bir film ortaya çıkmış.

filmin adı türkçeye "ateşten kalbe, akıldan dumana" gibi süper yaratıcı (!) bir şekilde çevrilmiş ve bu isim ile oynatılmıştı. filmin orjinal adındaki lock, stock and two smoking barrels kelimelerinin hepsi tüfeğin bir parçasının ingilizce adıdır aslında, adamlar şiir gibi isim koymuşlar, bizimkiler abuk subuk bir çeviri yapmışlar..
devamını gör...

genelde uyumadan önce bir konu hakkında çok düşünürseniz, uykuya dalış sırasında o konu hakkında rüya görme ve onun rüya olduğunun bilincinde olacağınız ve yönetebileceğiniz durumdur.

bir instagram videosunda bazı hastalıkların da bu rüyaları tediklediği ve o kişilerin rüyalarını yönetmeye daha yatkın olduğunu anlatıyordu.
devamını gör...

tam akp şovu. şimdi buna da köyünde tarhana kaşıklayan köylü sevinir en çok.
devamını gör...

ölüm şairi cahit sıtkı tarancı'nın düşten güzel isimli kitabında yer alan şiir. eğer geyikli gece'nin son dizeleri* bir şiir ile özdeşleşecek olsaydı bu şüphesiz yalnızlık macerası olurdu. kaç yaşında olursan ol özlermişsin anneni, kaç yaşında olursan ol hep biraz yorucu bir dağınıklıkmış yalnızlık. kimi zaman yerin bin kat dibine sokup kimi zaman bir nefeslik yaşama payı bırakırmış insana böyle anlar. öldürmeyen şey insanı aynadaki aksine muhtaç ediyormuş, ben kendi aksini görmekten korkan ve tiksinen cahit sıtkı tarancı'dan bunu öğrendim. "cesaret, şairim, cesaret." burası her ne kadar gel zoya şiirinde veda ettiği zoya'sı ile mutlu olan voznesenski'nin dünyası olsa da yine aynı dünya değil mi kendine biraz bile tahammülü olmayan cahit sıtkı'ya kendi dizlerinden medet umduran?


öyle yalnız kaldım ki hayatımda
kimi gün öldüm kimi gün ilah oldum
çok zaman annemin dizlerine hasret
koydum başımı kendi dizlerime
doya doya ağladım


paylaşırsa dost paylaşırmış
insanın derdini sevincini
dost ümidiyle ortalığa düşmeye gör
hangi kapıyı çalsan kimseler yok


aşık mı olmadım taparcasına
bir mecnun geçti o çöllerden bir de ben
diz mi çektirmedim alemde kerem gibi
ferhat gibi gürz mü sallamadım dağlara
ne leyla yar oldu bana ne aslı ne şirin

o gün bugün sırtımı kendim sıvazlıyorum
sabahları sokağa çıkmadan evvel
cesaret şairim cesaret
kendi saçlarımı okşuyorum geceleri
sevgilimin saçları niyetine.
devamını gör...

dağa laf anlatmak gibidir.
devamını gör...

yazdıklarıma beğeni gelince mutluluktan uçtuğu sözlük değerli olduğumu hissettiriyor
devamını gör...

atatürk olması gerektiği ısrarla savunduğum başlık. biraz fazla isteğimin olduğunu kabul ederek, başlıyorum efendim;

film adına;
- leon
- kefernahum

anime adına;
- death note
- sword art online
- ay savaşçısı

oyun adına;
- zula
- snıper 3d

müzik adına;
- yüksek sadakat
- emircan iğrek
- müslüm baba
- eminem
- bahadır sağlam
- the cranberries
- selena gomez

kitap adına;
- kürk mantolu madonna
- bülbülü öldürmek
- gazap üzümleri
- dönüşüm

edit: animeyi yazmayı unuttum. aklıma gelince editlerim.
devamını gör...
(tematik)

bireyin ahlak yasası maddelerine kendi özgür iradesi ile, zorlama ve baskı altında kalmadan uymasıdır.
devamını gör...

gereksiz troll yapıp dikkat çekmek için bir taraflarını yırtan yazarlardır. ilgiye açlardır. sallamak için dil din ırk ayırt etmeksizin her türlü insanı ve her türlü değeri hedef alabilirler. yazık dedirten bir düşünce tarzları vardır. asla had bilmezler
devamını gör...


zamanın kısa tarihi ya da özgün adıyla a brief history of time, profesör stephen hawking'in ilk kez 1988'de yayımlanan bir popüler bilim kitabı. ilk basımından bugüne evren hakkında çalışmaları derleyen bu kitap bilimsel yazın alanında bir başyapıt konumu kazandı. konu hakkında çok bilgisi olmayan, yeni başlayanların da birçok şey öğrenebileceği sade bir dille yazılmış kitaptır.
devamını gör...

islam dininin son peygamberi. hayatı ve yaşantısıyla bir örnek.
peygamberliğini ilan ettikten sonra çok çileler çekmiştir.
devamını gör...

okumayı ve yazmayı seven, bakış açısını kurduğu cümlelere ve anlatış tarzına da yansıtan değerli yazar.
önceden sessizce takibime almışım zaten fakat pek rastlamıyordum kendisine, kısa bir süre önce tanımlarına bir daha göz gezdirince nickaltı yazma gereksinimi hissettim.
keyifli tanımlar.
devamını gör...

yürümek
devamını gör...

bazı kitapların pahalı olduğu bir gerçek evet ama bu okumayacağımız anlamına gelmemeli. okumaya değer nice kitap için alternatif aramalı ve bütçe kısıtlaması ile az da olsa bu aşktan vazgeçmemeli.
devamını gör...

üç tip insandan oluşan türkiye'nin başkentidir: memurlar, pavyoncular ve diğerleri.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim