freud, bilinçaltına giden görkemli yol dediği rüyaları araştırmak için serbest çağrışım adında bir yöntem geliştirmişti; sansürlemeden ve baskılamadan aklına gelen her şeyi düşünmek. her akşam, hastalarını tedavi ettiği kanepesinde kendi rüyalarının serbest çağrışımını yapıyordu. aslında freud'un yolculuk fobisi gibi incelenmeye muhtaç birçok sorunu vardı. seyahat etmeyi çok istediği roma'nın 75 km kadar yakınına gitmiş; ama sonra geri dönmüştü. ayrıca, arkadaşlarının yanındayken bayılmak gibi bir sıkıntısı ve puroya karşı büyük bir bağımlılığı vardı.

kendini analiz ettiği bir yılın sonunda işler kötüye gitmeye başlamıştı; çünkü pislik yığını dediği bilinçaltına itilen kaygı ve utanç verici duygularını tüm çıplaklığıyla görüyordu; nefret, ensest, cinayet fantezileri ve baskılanmış diğer hisler. henüz bir çocukken babasının ölmesini istemesi ve annesini arzulaması, çocukların da cinsel duygulara sahip olduğu ve bu hisleri ebeveynlerine karşı beslediği gibi düşünceler çok radikaldi. henüz bir çocuk olarak anneyi arzulamak ve babadan nefret etmek, düşünün; bir insanın kendinde bu tür hisleri ortaya çıkarması, üstelik 1896 yılında. o tüm bunlara bilim insanı gözüyle baktı. ahlaki ölçütlerle değerlendirmedi ve birtakım radikal fikirler öne sürdü. ya bütün çocuklar anne ve babalarına karşı nefret ve aşk gibi hisler besliyorsa? ya bu duygular insanın gelişme sürecinde önemli bir role sahipse?
devamını gör...

sakin bir ortamda ve çıplak ayakla çimlerin üzerinde yürümek kesinlikle işe yarıyor. hazır ülkede birazcık da olsa yeşil alan bulabiliyorken için bu fırsatı kaçırmayın bence. yarın ne olacağı belli olmaz. *
devamını gör...

kevin costner
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

zeitgeist belgesel serisi
zeitgeist the movie 2007
zeitgeıst: addendum (2008)
zeitgeist: movıng forward (2011)
evrene insana dinlere paraya aradığınız çoğu şeyin cevabını bulabileceğiniz bir belgesel serisi
devamını gör...

türkiye gazetesi " bisan " marka bisiklet vermişti.
galiba 100 kupon biriktirmiştim o zaman.
ilk aldığımda çok heyecanlanmıştım lakin sonra ne kadar dandik bir marka olduğunu anlamıştım.
devamını gör...

şive illere göre olmaz. türk şiveleri şunlardır:

1. güney-batı (oğuz) grubu
a)türkiye türkçesi
b) azerbaycan türkçesi
c) türkmen türkçesi
d) gagauz türkçesi

2. kuzey-batı (kıpçak) grubu
a ) kazak türkçesi
b) tatar (kazan) türkçesi
c) kırgız türkçesi
d) başkurt türkçesi
e) karaçay-malkar türkçesi
f) karakalpak türkçesi
g) kumuk türkçesi
h) nogay türkçesi
i) altay türkçesi
j) tuva türkçesi
k) hakas türkçesi

3. güney-doğu grubu
a) uygur türkçesi
b) özbek türkçesi
devamını gör...

yıkım.
devamını gör...

(bkz: ülkemizde matematiğin sevilmeme nedeni) içinde yer alan nedenlerden biridir.

zorunlu olan bir şeyin sevilmesi zordur.
devamını gör...

ışığı önünde ara, geçmişte kalan gölgendir...
devamını gör...

ilk açıldığı anda etrafı saran kahve kokusu *,
kitabı ilk eline aldığın anda sayfalarını açıp kokladığındaki yeni kitap kokusu,
fırında "ben pişiyorum, güzel de oluyorum haberin olsun" diyen kek, kurabiye, ekmek kokusu,
bergamotlu çay kokusu,
beyaz sabun kokusu *,
canım hanımeli kokusu,
iyot kokusu
devamını gör...

düşüncelerime tercüman olan sorudur, yazarı tebrik ediyorum öncelikle. ben de son zamanlarda acayip merak etmeye başladım bu durumu. yazanlar gelen beğeniler dahil 30 kişiden fazlasını sayamam yazar olarak. bu olayda bir gariplik var, snowpiercer dizisine dönmeye başladı olay.
devamını gör...

gün çoktan aymış, vakit öğleyi geçmiş,
bizim gibi vampirler daha yeni yeni uyanmaya başlamış,
günaydın desen olmaz.
kafanın içinde ,sabahları hani o erken kalkan teyze yok mu,
diyor ki bu saate günaydın mı kalır, sabahlara kadar uyumazsan olacağı budur.
sen de utana sıkıla haklısın teyzecim diyorsun.
desene tünaydın!

t: geceyi gündüz, gündüzü gece yapan kafacıların 'günaydın' deme şekli.
devamını gör...

kadına şiddet uygulanırken öküzün trene baktığı gibi bakan başlığı vardı nerde başlığı açan o arkadaş bir bulun bakalım!
devamını gör...

benim. hatta birçok kadın yazar. evet espriydi. evet çok düşünülmedi.
devamını gör...

günümüzde olduğu gibi ilk çağlarda da insanlar arasında nazar ve büyü en mühim mevzulardan biri olmuş. nazara karşı tılsımlar yapılmış. mozaikte nazara karşı tılsım ön planda resmedilmiş ve şansı sırtına yüklendiği bir kambur figürü kullanmışlar. bulunduğu eve de kem göz evi diye isim koymuşlar.
devamını gör...

hatırlanması daha büyük sorun olabilen durum. son anda gözler kapanırkenki sahneyi hatırlayacağıma fantastik rüyalarımı hatırlamayı tercih ederdim.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

erlend loe'nin muhteşem 3'lemesindeki baş kahramanımız ve ilk kitaba da ismini vermiştir. diğer yazarların da bahsettiği gibi sıralama :
1- doppler
2- volvo kamyonlar
3- bildiğimiz dünyanın sonu
şeklindedir. ancak ben okumaya başladığımda türkçe olarak 1 ve 3 vardı. volvo kamyonlar henüz türkçe'ye çevrilmemişti. ben o yüzden aslında seri bittikten sonra ikinci kitabı okuyabildim. yeni başlayacak olan arkadaşlar kesinlikle sıralamayı bozmadan okusunlar.
doppler çok alışık olduğumuz bir karakter aslında. tam bir beyaz yakalı, orta sınıf insanı. tam da toplumun kendisinden beklentisini karşılayan her şeyi beklentiler doğrultusunda yapmış bir aile babası. (konformizmin dibi, tabi burada varoluşçuluk devreye giriyor) hikayenin başladığı sırada çok iyi bir firmada iyi maaşlı çalışan bir beyaz yaka ve 2 çocuğu var. hobileri var bisiklet sürüyor sağlıklı yaşıyor. çocukları özel okullarda, spor derslerinde keman derslerinde. kızı tam bir yüzüklerin efendisi hayranı neyse hayattaki en büyük sıkıntısı evdeki banyoyu yenileyecek ve yenileyeceğpi malzemelerin türü. eşiyle beraber ev eşyalarını yenilemeye çalışıyor. ve tam da bu sırada bisiklet gezisinde düşüyor ve bir kaç saat baygın kalıyor uyandığında tam bir aydınlanma yaşıyor ve kendisine soruyor: neden? neden ben bu bana dayatılan hayatı yaşıyorum? ve sonrasında olaylar gelişiyor. doppler konformizm yerine otantik yaşamayı seçiyor, değerler toplum aile gibi kavramları bırakıp ormana yerleşiyor, takas sistemiyle geçinmeye çalışıyor ve 3 kitap boyunca başından neler geçiyor neler. orta sınıf yaşamdan ve beyaz yaka köleliğinden mağdur olan arkadaşlarımızın mutlaka okuması gereken bir seri. tabi okurken varoluşçu felsefe arka planını unutmadan okumanızı öneririm.
devamını gör...

bilim vs bilgisizlik (cahillik lafını sevmiyorum kulak yorgunluğu yaptı)
devamını gör...

siloksan adı verilen organik moleküllerden oluşan dayanıklı, lastik benzeri kimyasal madde. dayanıklılığı nedeniyle kullanım alanı oldukça geniştir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim