normal sözlük 1. ankara zirvesi
e hani? foto moto bişiler atsanıza. merak ettik he.
devamını gör...
masson-trikrom boyası
dokulardaki kollajen-kas yapısını göstermeye yarayan boyanın ismidir.
devamını gör...
cehenneme girince kurulacak ilk cümle
dante'nin cehennem kapısının üzerindeki okuduğu cümledir:
" ey buradan içeri girenler! bütün umutlardan vazgeçin!"
" ey buradan içeri girenler! bütün umutlardan vazgeçin!"
devamını gör...
imperactus
sözlük radyo'sunda ismail yk çalan yayıncı kişisi.
nokta.
daha ne deyim ki?
hayır, sen değil miydin daha dün bu radyoda hulusi gökmeşe çalan?
peki ya, yine sen değil misin kaçak yayınlarda ciğerimizi deşen?
neydi bu şimdi?
insafsız veled.
sürrealist çalışmaymış. sensin o. al sana sürrealistlik.
nokta.
daha ne deyim ki?
hayır, sen değil miydin daha dün bu radyoda hulusi gökmeşe çalan?
peki ya, yine sen değil misin kaçak yayınlarda ciğerimizi deşen?
neydi bu şimdi?
insafsız veled.
sürrealist çalışmaymış. sensin o. al sana sürrealistlik.
devamını gör...
primum non nocere
bana göre, anlamı olan "önce zarar verme" insan ilişkileri için de geçerlidir.
faydan dokunmayacaksa zararın dokunmasın, bilmiyorsan uzaklaş. bunlar bence çok iyi ilkelerdir.
faydan dokunmayacaksa zararın dokunmasın, bilmiyorsan uzaklaş. bunlar bence çok iyi ilkelerdir.
devamını gör...
kategorize etmese ölecek hastalığı
genel olarak sözlüklerde görmeye alışkın olduğumuz bir olayı ya da ortak fikre sahip olan yazarları tanımlamak için yapılan kategorize etme girişimidir. ancak bazen bunun aşırı derecede abartıldığını düşünüyorum.
mesela sözlüğe kısa sürede çok tanım girmek ya da bunu alıntı paylaşarak yapmak illa ki tanım sayısı çok olsun diye yapılmaz.
ya da bir yazar sadece belli konularda tanım giriyorsa bu onu cahil yapmaz, onun bu konuda bilgisi olduğunu bunu paylaşarak kendini ifade ettiğini gösterir.
hadi bunları da geçtim tanımı sağ elle yapıyor diye bile eleştirecek kategorize edecek düzeye geldik.
gidip bu yazarları kategorize edip
"hep aynı konuda tanım giren yazar"
"sağ elle tanım girmesi gerekirken sol elle tanım giren yazar"
"az kelime ile tanım paylaşan yazar"
"masal gibi yazan yazar"
"entel olmasından rahatsız olduğum yazar" şeklinde sınıflandırmak bize ne katıyor mesela? neden sürekli bir ötekileştirme ayrıştırma çabası? bu hastalıktan en kısa zamanda kurtuluruz umarım.
mesela sözlüğe kısa sürede çok tanım girmek ya da bunu alıntı paylaşarak yapmak illa ki tanım sayısı çok olsun diye yapılmaz.
ya da bir yazar sadece belli konularda tanım giriyorsa bu onu cahil yapmaz, onun bu konuda bilgisi olduğunu bunu paylaşarak kendini ifade ettiğini gösterir.
hadi bunları da geçtim tanımı sağ elle yapıyor diye bile eleştirecek kategorize edecek düzeye geldik.
gidip bu yazarları kategorize edip
"hep aynı konuda tanım giren yazar"
"sağ elle tanım girmesi gerekirken sol elle tanım giren yazar"
"az kelime ile tanım paylaşan yazar"
"masal gibi yazan yazar"
"entel olmasından rahatsız olduğum yazar" şeklinde sınıflandırmak bize ne katıyor mesela? neden sürekli bir ötekileştirme ayrıştırma çabası? bu hastalıktan en kısa zamanda kurtuluruz umarım.
devamını gör...
zeeman etkisi
bir yıldızın tayfı incelendiğinde görülen, ortamdaki manyetik alanın varlığını gösteren etki.
ortamda manyetik alan yoksa tayf çizgileri tek tek görülür. eğer manyetik alan varsa, alan kuvvetine bağlı olarak, tek tek görülmesi gereken çizgiler birkaç çizgiye ayrılır. cisimde manyetik alanın varlığına ve bunun kuvvetine ilişkin bilgi verdiği için önemli bir etkidir.
ortamda manyetik alan yoksa tayf çizgileri tek tek görülür. eğer manyetik alan varsa, alan kuvvetine bağlı olarak, tek tek görülmesi gereken çizgiler birkaç çizgiye ayrılır. cisimde manyetik alanın varlığına ve bunun kuvvetine ilişkin bilgi verdiği için önemli bir etkidir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar
devamını gör...
kitapta sabit fiyat yasası
tek fiyat olsun ama unicornlar havada uçuşuyor olsun. kusura bakıyorum amaç niyet belli.
devamını gör...
yazarların okumayı sevdiği dergiler
7 yıllık abonelik ile (bkz: popular science) ve (bkz: kafa)
devamını gör...
normal sözlük’e girince bildirim görmek
genelde en fazla 3-4 tane oluyor. sanırım çok iyi yazamıyorum. bazen saçmaladığım da doğrudur. ama yine de bildirim ışığını yakanlara teşekkürü bir borç bilirim.
devamını gör...
misafir odası
bizim evde hiç olmadı. misafir odası olan evlerde de hiç misafir odasında ağırlanmadık.
bir düşündüm de insanlar sanırım bizim için o odayı kirletmeyi gerek görmemişler.. samimi olduğumuz için mi yoksa bizi o kadar da önemsemedikleri için miii bilemeyeceğimm.*
t: evlerdeki gereksizz oda. daha güzel şeyler için kullanılabilir.
bir düşündüm de insanlar sanırım bizim için o odayı kirletmeyi gerek görmemişler.. samimi olduğumuz için mi yoksa bizi o kadar da önemsemedikleri için miii bilemeyeceğimm.*
t: evlerdeki gereksizz oda. daha güzel şeyler için kullanılabilir.
devamını gör...
sarhoşken yapılan saçmalıklar
sokaktaki dubaları ve kapalı olan manavın meyve sebze kasalarını eve götürmüştük.
devamını gör...
brb
be right back açılımında haddini bil anlamına gelir. örnek olarak, karşıdaki kişiye, ingilizce küfür ettiğiniz, sözlü taciz yaptığınız ya da fazlaca samimi davrandığınız anda karşınızda bu uyarı belirir.
devamını gör...
yazım hatalarını linçlemek
de, da ve ki ekini ayrılmış görmeye de razıyım. biliyorum zamanla noktalama aşkı da gelecek. bizzat kendim tarafından gördüğüm yerde başlayacağım yadırgama girişimi olacaktır. konusu açılmamışken, eksi butonu gelince en çok beni seveceksiniz!
devamını gör...
beklentileri azaltarak yaşamak
"yapabiliyorum, mutluyum" diyenleri hayretle izliyorum ve buna inanasım da gelmiyor. çünkü ben hâlâ bekliyorum; hayattan, insanlardan çok şey bekliyorum.
"üzüntüden korkma: hatta ona bir isim ver.
onu dinle. ona nereden geldiğini ve neye ihtiyacı olduğunu sor.
eğer birbirinizi anlamıyorsanız, birlikte sessizce oturun.
ikinizin de seveceği bir şey bulun, mesela resim yapmak gibi.
müzik dinleyin...
ya da sıcak çikolata için.
üzüntü hep içeride olmaktan hoşlanmayabilir.
onu dışarı da çıkar.
parkta yürüyüş yapın. kocaman ağaçların arasında gezin. birlikte sesleri dinleyin.
belki de sadece onu kucaklamanı istiyordur.
ya da yalnız olmadığını hissetmek için birinin yanında uyumayı özlemiştir. "
resimli bir çocuk kitabında, üzüntünün o kadar da korkunç bir şey olmadığı böyle ifade ediliyor. 3-4 yaşındaki çocuklara bile böyle basitçe anlatılabilen insani bir duygudan kaçmak için beklentisiz, öylesine bir yaşam sürmek... ilginç doğrusu!
"üzüntüden korkma: hatta ona bir isim ver.
onu dinle. ona nereden geldiğini ve neye ihtiyacı olduğunu sor.
eğer birbirinizi anlamıyorsanız, birlikte sessizce oturun.
ikinizin de seveceği bir şey bulun, mesela resim yapmak gibi.
müzik dinleyin...
ya da sıcak çikolata için.
üzüntü hep içeride olmaktan hoşlanmayabilir.
onu dışarı da çıkar.
parkta yürüyüş yapın. kocaman ağaçların arasında gezin. birlikte sesleri dinleyin.
belki de sadece onu kucaklamanı istiyordur.
ya da yalnız olmadığını hissetmek için birinin yanında uyumayı özlemiştir. "
resimli bir çocuk kitabında, üzüntünün o kadar da korkunç bir şey olmadığı böyle ifade ediliyor. 3-4 yaşındaki çocuklara bile böyle basitçe anlatılabilen insani bir duygudan kaçmak için beklentisiz, öylesine bir yaşam sürmek... ilginç doğrusu!
devamını gör...
bir öğrencinin gece 12'de öğretmenine soru sorması
birincisi, gece 12 o kadar da geç bir saat değildir ama bir an için hocanın ballı sütünü içip, dişlerini fırçalayıp ninni eşliğinde akşam 9'da yatağa girdiğini varsayalım. o zaman hoca 12'de nasıl cevap verebiliyor. hayır, gördüysen bile cevap vermezsin yani. bu kadar sorun edilecek bir şey değil. madem uykuna bu kadar düşkünsün ve rahatsız edilmek istemiyorsun, yarın cevaplayıverirsin olur biter. öğrenci hemen şimdi cevapla diye bir şey dememiş.
ikincisi, hocanın verdiği cevaplar çok terbiyesizce.
üçüncüsü, öğrenci haklı olsa bile hocasına ironi amaçlı kalp atmamalı, (!) bu işareti kullanmamalı. her ne olursa olsun karşısındaki bir öğretmen ve kendisinden yaşça büyük.
bence, öğrenci haklıyken haksız duruma düşmüş.
edit: ben de ahlaki olarak 12'de yazılmasını doğru bulmuyorum, fakat yetişkin bir bireyin ortalama uyku süresi 6-8 saat. böyle düşününce çok da şey olmuyor tabii.
başka bir edit: ikna oldum. herkesin hayatını bilemeyebiliriz, hocanın attığı mesajları saymazsak öğrenci kesinlikle haksız.
ikincisi, hocanın verdiği cevaplar çok terbiyesizce.
üçüncüsü, öğrenci haklı olsa bile hocasına ironi amaçlı kalp atmamalı, (!) bu işareti kullanmamalı. her ne olursa olsun karşısındaki bir öğretmen ve kendisinden yaşça büyük.
bence, öğrenci haklıyken haksız duruma düşmüş.
edit: ben de ahlaki olarak 12'de yazılmasını doğru bulmuyorum, fakat yetişkin bir bireyin ortalama uyku süresi 6-8 saat. böyle düşününce çok da şey olmuyor tabii.
başka bir edit: ikna oldum. herkesin hayatını bilemeyebiliriz, hocanın attığı mesajları saymazsak öğrenci kesinlikle haksız.
devamını gör...
fly me to the moon
frank sinatra'nın hiç yaşamadığım zamanları sanki yaşıyormuşum gibi hissettiren, içime neşe dolduran eserlerinden biri.
"fill my heart with song
let me sing for ever more"
"fill my heart with song
let me sing for ever more"
devamını gör...