spagettileşme
sevgili meja’nın bilgi dolu tanımına teşekkürlerimi sunarım. ama espri olarak kullanılabilecek bir tabirmiş. okuyunca istemsiz gülümsedim.
devamını gör...
emeklilere verilen bayram ikramiyesinin artırılması
dram nedir biliyor musun sözlük? dram, emeklilerin de bu artışa sevinmeleri. o, değeri yer bezi olmuş banknot ile bir açıklarını kapatma umudu. benim annem de emekli 27 yıllık öğretmenlik yapmış bir emekli! öğrencileri orta yaşa geldi ve önünde hala el pençe dururlar markette gördüklerinde sırada en öne alırlar zorla. onların gösterdiği değerin 100 de birini devletimiz de tüm emeklilere göstersin inşallah. sarayın ışıkları az yansın, ejder kokteyli yerine malatya kayısı suyu içsinler zor mu ?
devamını gör...
bir garip sözlük yazarları
gerçekten enteresan yazarlardır;
böreğinde fıstık vardır, çöreğinde pastırma.
hafızı çılgın, vişnesi ise kuzguncuk'ta.
pavlov'un da köpeği yerine göbeği var.
bir de muhalefeti var ki o da gerektiğinde.
böreğinde fıstık vardır, çöreğinde pastırma.
hafızı çılgın, vişnesi ise kuzguncuk'ta.
pavlov'un da köpeği yerine göbeği var.
bir de muhalefeti var ki o da gerektiğinde.
devamını gör...
sonra döndüm ve dedim ki
hele loy loy loy kibar yarim esmerim loyyyy. *
devamını gör...
sema maraşlı
"katili de anlamak gerek" diyebilecek şuursuzlukta, istanbul sözleşmesi düşmanı sözde yazar.
devamını gör...
gülümseten normal sözlük yazarları
hiçbir listede bulunmayarak yine kafa sözlük tarihine geçtiğimi anladığım başlıktır.
devamını gör...
miguel de cervantes saavedra
ilk roman değil modern anlamda ilk roman olan kitabın yazarı ve iyi bütün yazarlara ilham kaynağı olan yazardır.
1571 yılında inebahtı deniz savaşında osmanlı devletine esir düşmüştür. bütün dünyayı etkisi altına aldığı eseri don quijote'yi esareti bittikten sonra kaleme almıştır.
1571 yılında inebahtı deniz savaşında osmanlı devletine esir düşmüştür. bütün dünyayı etkisi altına aldığı eseri don quijote'yi esareti bittikten sonra kaleme almıştır.
devamını gör...
kendini geliştirdikçe yetersiz hissetmek
kendini geliştirmeye başladıkça yetersizlik hissinin artması durumu. öyle ki hiç okumazsın, araştırmazsın tamsındır eksik yok gibi gelir. bir iki şey öğrenirsin bir tık üstüne koyarsın tamam ben oldum baya bir şey biliyorum hissi gelir. tabi ardından yeni bilgiler öğrenme ihtiyacı duyar gibi olursun sanki, bir tık daha koyalım üstüne dersin ama bir şeyler olur... hani sen çok şey biliyordun ya? emin misin ki acaba? diye sesler gelmeye başlar içinden, görmezden de gelemezsin artık bir kez başladı gelişim çünkü bunu istedin sen öylesine olsa bile. bir şeyler daha öğrenirsin akabinde ama sen içindeki boşluğu doldurmak isterken o boşluğun ne kadar büyük olduğu gerçeğiyle karşılaşırsın.
artık hiçbir şey bilmiyormuşsun gibi gelir, daha fazla gelişmelisindir, daha fazla öğrenmeli. okursun, izlersin, araştırırsın, dinlersin ama bir gariplik ki devam eder. dolması gereken boşluk sanki gün geçtikçe daha da artırıyordur. hatta artık bağımlı olmuşsundur. bir kere isteyerek yapınca bu şeyleri daha fazla yapmak zorunda hissedersin. aslında nasıl bir hiç olduğumuzu fark edersin. bu hiçliği, hepliğe dönüştürmek ister insan ama ne mümkün? bırak hepi, daha da hiç olmuş gibi gelir insana. gerçekte olan ise sadece farkına varırsın sahip olduğumuz hiçliğin ve artık kendini geliştirmek zorundasındır. ne yani? yerinde mi sayacaksındır? ne garip... geliştikçe ne kadar eksik olduğunu anlarsın, oysaki hiçbir şey bilmiyorken tastamam olduğunu sanırsın bütün eksikliğinin farkına bile varmazsın.hoş, güzel ve sonu olmayan bir döngüdür ama bir o kadar da tuhaftır.
farkındalığın tuhaflığı, ne kadar olduğunu bilmenin getirdiği yetersizlik hissi.
akıllara "bir kitap okuyan her şeyi bildiğini zanneder. ikinci kitabı okuyan kuşkuya düşer. üçüncü kitabı okuyan hiçbir şey bilmediğini anlar." sözünü getirir.
ve sen dördüncü kitabı da okuyarak doldurulamaz hiçliğin, hepliğe dönüşmesi umuduyla yola çıkar daha da fazlasını okuyarak hepliği ulaşılmaz görmeye başladığında hep olana yaklaşırsın.
artık hiçbir şey bilmiyormuşsun gibi gelir, daha fazla gelişmelisindir, daha fazla öğrenmeli. okursun, izlersin, araştırırsın, dinlersin ama bir gariplik ki devam eder. dolması gereken boşluk sanki gün geçtikçe daha da artırıyordur. hatta artık bağımlı olmuşsundur. bir kere isteyerek yapınca bu şeyleri daha fazla yapmak zorunda hissedersin. aslında nasıl bir hiç olduğumuzu fark edersin. bu hiçliği, hepliğe dönüştürmek ister insan ama ne mümkün? bırak hepi, daha da hiç olmuş gibi gelir insana. gerçekte olan ise sadece farkına varırsın sahip olduğumuz hiçliğin ve artık kendini geliştirmek zorundasındır. ne yani? yerinde mi sayacaksındır? ne garip... geliştikçe ne kadar eksik olduğunu anlarsın, oysaki hiçbir şey bilmiyorken tastamam olduğunu sanırsın bütün eksikliğinin farkına bile varmazsın.hoş, güzel ve sonu olmayan bir döngüdür ama bir o kadar da tuhaftır.
farkındalığın tuhaflığı, ne kadar olduğunu bilmenin getirdiği yetersizlik hissi.
akıllara "bir kitap okuyan her şeyi bildiğini zanneder. ikinci kitabı okuyan kuşkuya düşer. üçüncü kitabı okuyan hiçbir şey bilmediğini anlar." sözünü getirir.
ve sen dördüncü kitabı da okuyarak doldurulamaz hiçliğin, hepliğe dönüşmesi umuduyla yola çıkar daha da fazlasını okuyarak hepliği ulaşılmaz görmeye başladığında hep olana yaklaşırsın.
devamını gör...
miko
gerçek yüzünü gördüğümden beri insanlıkla ilişkimi tamamen askeri ateşe düzeyine indirdiğim yazar.
olmayan, mesnetsiz, beyhude bir kalkışmanın içinde öylece durup beni de yanına çekmeye çalışıyor.*
dm'ler demek, hımmm.
ya hiç alakası yok belki ama aklıma geldi, bu fotoğraflarını sileyim mi artık? hafızada yer kalmadı da?
gıcık bu ya, valla çok gıcık.
programda görürsün sen, eski sevgili nasıl gömülür?
ve aleykümselaaaaam, ilettim şimdi kendisine!
olmayan, mesnetsiz, beyhude bir kalkışmanın içinde öylece durup beni de yanına çekmeye çalışıyor.*
dm'ler demek, hımmm.
ya hiç alakası yok belki ama aklıma geldi, bu fotoğraflarını sileyim mi artık? hafızada yer kalmadı da?
gıcık bu ya, valla çok gıcık.
programda görürsün sen, eski sevgili nasıl gömülür?
ve aleykümselaaaaam, ilettim şimdi kendisine!
devamını gör...
gail modeli
meme kanseri risk değerlendirmesi için yapılmış bir modeldir.
bu değerlendirmede bulunan kriterler;
yaş
menarş(ilk adet) yaşı
ilk doğum yaşı
biyopsi sayısı
1. derece akrabada kanser öyküsü
atipik hiperplazi öyküsü'dür.bu kriterlere göre meme kanseri riski değerlendirilerek,duruma göre tedbir alınmaktadır.
bu değerlendirmede bulunan kriterler;
yaş
menarş(ilk adet) yaşı
ilk doğum yaşı
biyopsi sayısı
1. derece akrabada kanser öyküsü
atipik hiperplazi öyküsü'dür.bu kriterlere göre meme kanseri riski değerlendirilerek,duruma göre tedbir alınmaktadır.
devamını gör...
yoldaş'ın yetkisini kötüye kullanması
devamını gör...
felsefeden anlayan kadın vs mantı yapabilen kadın
tüm felsefecilere selam olsun...
oyum felsefe ve mantıyı aynı anda yapabilen kadın ve erkeğe.
ohh başlığıda sabote ederim.
sefam olsun..
oyum felsefe ve mantıyı aynı anda yapabilen kadın ve erkeğe.
ohh başlığıda sabote ederim.
sefam olsun..
devamını gör...
mansur yavaş'ın kpss ücretlerini ödemesi
sayın mansur yavaş, çok kral adamsınız be.
devamını gör...
haluk bilginer
şahsiyet dizisinde hayranlıkla izlediğim, görkemli bir ses tonu olan, izmirli karizmatik oyuncu.
devamını gör...
karşılaşılan en vahşi hayvanlar
bu başlığın altına birinin 'insan' yazmasını beklerdim.* benim karşılaştığım en vahşi hayvan da bir yılandı, upuzun. ama ölmüştü.
devamını gör...
geceye bir kedi bırak
devamını gör...
bir yazar sizi takip etmeye başladı
az önce yüzüklerin efendisi (film) serisinin ilk filmi olan yüzük kardeşliğini seyrediyorduk.
ilk seyredişimin üzerinden çok geçmiş. filmin sonlarına doğru galadriel'in büyüleyici olduğu bir sahne var.
muhatap olduklarıyla zihinsel bir iletişim kuruyor. bu sahneden sonra serinin kalanına yarın devam etmeye karar verdik.
artık sözlüğe dönebilirdim.
bilgisayarın ekranı açıldı. ve bir bildirim. bir yazar sizi takip etmeye başladı. o an sanki cümleyi galadriel kurmuştu.
düşünsenize bu cümleyi ondan duyduğunuzu. uzaklardan gelen bir elf sesi.
bakalım size bahşedilen bu nimetin hakkını verebilecek misiniz diyor sanki.
galadriel söyler de biz kulak ardı eder miyiz?
benim için artık galadriel'den gelen bildirimdir.
ilk seyredişimin üzerinden çok geçmiş. filmin sonlarına doğru galadriel'in büyüleyici olduğu bir sahne var.
muhatap olduklarıyla zihinsel bir iletişim kuruyor. bu sahneden sonra serinin kalanına yarın devam etmeye karar verdik.
artık sözlüğe dönebilirdim.
bilgisayarın ekranı açıldı. ve bir bildirim. bir yazar sizi takip etmeye başladı. o an sanki cümleyi galadriel kurmuştu.
düşünsenize bu cümleyi ondan duyduğunuzu. uzaklardan gelen bir elf sesi.
bakalım size bahşedilen bu nimetin hakkını verebilecek misiniz diyor sanki.
galadriel söyler de biz kulak ardı eder miyiz?
benim için artık galadriel'den gelen bildirimdir.
devamını gör...
öz güveni yüksek çocuk yetiştirmenin incelikleri
hata yapmalarına izin verin. düştüğü yerden kendi başına kalkabileceğini idrak edebilecek hareketlerde bulunun. bir konu hakkında fikirlerini sunarken dinleyin (bkz: gerçekten dinleyin) ona saygı duyduğunuzu gösterin. çocuklar ailelerini görerek öğrenir, büyür. çocukları yetiştirmekten önce kendinizi yetiştirin ki güzel örnek olabilesiniz.
devamını gör...
şoför
karayollarında ticari olarak tescil edilmiş bir aracı kullanan kişidir.
devamını gör...