üç kağıtçı
filmde bariz montaj hataları vardır. aceleye mi geldi acemiler mi yaptı bilinmez.
ayrıca kemal sunal ın 20 senelik bavul hazırlama müsaadesi, gerçek hayatta da tamamlandığı esnada melekler ziyaretine gelmiştir.
ayrıca kemal sunal ın 20 senelik bavul hazırlama müsaadesi, gerçek hayatta da tamamlandığı esnada melekler ziyaretine gelmiştir.
devamını gör...
en güzel çiçek
dalında duran çiçektir.
her çiçek dalında güzeldir.
her çiçek dalında güzeldir.
devamını gör...
il olması gereken ilçeler
bandırma
devamını gör...
yaz
ikindi vaktiyle başlayıp gece yarısına kadar olan zaman diliminde arkadaşlarla çay ocağı sohbetine bayıldığım, gündüz vakti güneşe maruz kaldığım herhangi bir an bütün aile efradına rahmet okuduğum mevsim. yine de özellikle kış mevsimi ile kıyaslanınca güzellikleri çirkinlerinden çoktur. çocukluğum yaz tatillerini beklemekle geçti ve yazın sıcağından şikayetlenerek kışın gelmesini istediğimi asla hatırlamıyorum. çünkü kış her şeyden önce okula gitmek demekti. van’ın küçük bir ilçesinde geçmişti ortaokul yıllarım ve sürekli kar suyu kaçtığı için üşüyen ayaklarımı ısıtma çabası ile hatırlıyorum o yılları. hele yedinci sınıfta, sınıfımız soba ile ısınıyordu ki tam bir çileye dönüşüyordu her şey. ilçede kapalı halı saha henüz yoktu ve futbol oynayamıyorduk. evin boruları ikide bir donuyordu ve daha bir sürü tiksinç iğrenç berbat mesele. ayrıca o yaşlarda yaz mevsimi diğer bütün güzellikleri bir kenara bırakılırsa sınırsız hovardalık demekti. ondan hep yazcıyız, biraz da ortamcı.
devamını gör...
salda gölü'ne mescit yapılacağı müjdesi
müjde olmayan haberdir. sevinmedim aksine üzüldüm.
devamını gör...
uçak yiyen adam michel lotito
nereden aklıma geldi hiç bilmiyorum.bazen gördüğüm herhangi bir şey böyle garip çağrışımlar yapabiliyor. haberi okuduğumdan bu yana gerçekliğine hâlâ inanamıyorum ama:
1950 doğumlu adamcağız hayatını metal yiyerek sürdürmüş 57 yıl boyunca. güya iki yıl içinde de cessna tipi bir uçağı mideye indirmiş.
herhalde bizler gibi demir eksikliği çekmemiştir :)
burdan lotito’nun sofrasına bakın isterseniz
1950 doğumlu adamcağız hayatını metal yiyerek sürdürmüş 57 yıl boyunca. güya iki yıl içinde de cessna tipi bir uçağı mideye indirmiş.
herhalde bizler gibi demir eksikliği çekmemiştir :)
burdan lotito’nun sofrasına bakın isterseniz
devamını gör...
keşke anıtkabir'in bir köşesinde mescid olsa
ya nalaka ne alakaaaa?! soyle bir gunde, bu atmosferde gercekten amaciniz halki tahrik etmekten, nefret uyandirmaktan baska birsey degil. orada da olmayiversin. sanki dersin bana 30 vakit namaza duruyor. orada da kilmayiver.
devamını gör...
darling in the franxx
ergen animesi diye dolaşan insanların hayatlarında asla 002 gibi birine sahip olamayacakları için saldırdıkları anime.
animenin yapı taşları ağırlıklı olarak mecha, hafif çıplaklık ve düşük seviyeli erkek, dozunda şerefsiz ama tatlı kız üzerine kurulmuştur.
konusu ise 002 isimli bir kızın bir mecha sürücüsüyle strelizia adlı mechayı sürmesi sonrası oluşan olayları anlatmaktadır.
spoiler uyarısı
iddialara göre 002 isimli mecha kullanıcısıyla 3'den fazla sürüş yapan kişiler sağ çıkamamaktadır. baş karakterimiz olacak hiro efendi, 002'yle 3'den fazla bir güzel streliziayı sürer ve bundan sonra beraber takılmaya başlarlar.
tabi olaylar gelişirken yan karakterler boş durmaz.
olaylar uzaydaki bir dünyada geçmektedir, dünya ömrünü doldurmuş, uzayda yeni bir evren kurulmuş ve büyüyen çocukların kaderi belirlenmiştir. bu çocukların tek amacı ülkenin kaynaklarını sömüren düşmanları öldürmek için mecha sürmeyi öğrenmektir.
buda demek oluyor ki, bu çocuklar ne duyguyu, ne cinselliği, ne aşkı, ne de bu tarz benzeri konuları bilmiyorlar. animede bu olay güzelce işlenmiş.
finali bir tık sinir etse bile, puanım 8,6/10
neden puan kırdım?
finali ve yan karakterlere ilgi gösterilmiş olsa bile, yapalım da millet laf etmesin ayarında yapıldığı için. yaptıkları konuda özellikle ilgi çekici bir konu olduğu için herkesi tatmin etmiş olabilir fakat benim gibi dizileri yalayıp yutmuş bir insan bu tarz şeyleri artık görmezden gelemediği için seyir zevkim istemsizce bozuluyor.
animenin yapı taşları ağırlıklı olarak mecha, hafif çıplaklık ve düşük seviyeli erkek, dozunda şerefsiz ama tatlı kız üzerine kurulmuştur.
konusu ise 002 isimli bir kızın bir mecha sürücüsüyle strelizia adlı mechayı sürmesi sonrası oluşan olayları anlatmaktadır.
spoiler uyarısı
iddialara göre 002 isimli mecha kullanıcısıyla 3'den fazla sürüş yapan kişiler sağ çıkamamaktadır. baş karakterimiz olacak hiro efendi, 002'yle 3'den fazla bir güzel streliziayı sürer ve bundan sonra beraber takılmaya başlarlar.
tabi olaylar gelişirken yan karakterler boş durmaz.
olaylar uzaydaki bir dünyada geçmektedir, dünya ömrünü doldurmuş, uzayda yeni bir evren kurulmuş ve büyüyen çocukların kaderi belirlenmiştir. bu çocukların tek amacı ülkenin kaynaklarını sömüren düşmanları öldürmek için mecha sürmeyi öğrenmektir.
buda demek oluyor ki, bu çocuklar ne duyguyu, ne cinselliği, ne aşkı, ne de bu tarz benzeri konuları bilmiyorlar. animede bu olay güzelce işlenmiş.
finali bir tık sinir etse bile, puanım 8,6/10
neden puan kırdım?
finali ve yan karakterlere ilgi gösterilmiş olsa bile, yapalım da millet laf etmesin ayarında yapıldığı için. yaptıkları konuda özellikle ilgi çekici bir konu olduğu için herkesi tatmin etmiş olabilir fakat benim gibi dizileri yalayıp yutmuş bir insan bu tarz şeyleri artık görmezden gelemediği için seyir zevkim istemsizce bozuluyor.
devamını gör...
babanın en iyi olduğu konu
çok güzel soğan doğrar
devamını gör...
eğitimde fırsat eşitliği
(bkz: hani nerede)
olmayan hede.
dershaneye giden arkadaşlarım var. ama okullar kapalı. köy okullarından bahsetmiyorum bile.
olmayan hede.
dershaneye giden arkadaşlarım var. ama okullar kapalı. köy okullarından bahsetmiyorum bile.
devamını gör...
hesabı erkek mi öder kadın mı öder sorunsalı
biriniz yemeği ısmarlayın biriniz tatlıyı, kahveyi. ne sorunsalmış ya.
devamını gör...
maskesiz hayatın ilk günü yapılacaklar
maskeye bu kadar alışmışken bir anda bırakmak beni çok rahatsız hissettirecek. eskiden maskesiz gezmenin nasıl olduğunu unuttum. maske takmazsam çıplak hissedeceğim ilk günlerde.
alışma süresinden sonra ilk yapacağım şey uzun tren yolculuğuna çıkmak olacak. ilk durağım ankara.
alışma süresinden sonra ilk yapacağım şey uzun tren yolculuğuna çıkmak olacak. ilk durağım ankara.
devamını gör...
evdekilere küsüp kızınca yapılanlar
ağlayarak lattemi içiyorum.
devamını gör...
hicligindansi
bugün kendisinin doğum günüüüüü!!!!!!!!*
canım benim; iyi ki doğdun, iyi ki varsın!!!
bende yeri ayrı olan bir yazardır. sözlük dışında da her türlü dırdırıma katlanır. çok sabırlıdır.* şansımıza ortaokulu da liseyi de aynı sınıfta okuduk. bence mükemmel bir olay. acısıyla tatlısıyla bir sürü şey yaşadık. yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi diyebilirim yani. duygulandım bak, ağlayacağım şimdi.*
neyse...
umarım çok güzell bir yaş geçirirsin.
umarım karşına senin gibi güzel insanlar çıkar.*
seviyorum seni güzelim.*
*
son olarak da bu şarkı benden size gelsinn.*
canım benim; iyi ki doğdun, iyi ki varsın!!!
bende yeri ayrı olan bir yazardır. sözlük dışında da her türlü dırdırıma katlanır. çok sabırlıdır.* şansımıza ortaokulu da liseyi de aynı sınıfta okuduk. bence mükemmel bir olay. acısıyla tatlısıyla bir sürü şey yaşadık. yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi diyebilirim yani. duygulandım bak, ağlayacağım şimdi.*
neyse...
umarım çok güzell bir yaş geçirirsin.
umarım karşına senin gibi güzel insanlar çıkar.*
seviyorum seni güzelim.*
*
son olarak da bu şarkı benden size gelsinn.*

devamını gör...
vergi alınmayan şey
memlekette ötv diye bir şey var ve kdv'si alınıyor. şaşırtmalı başlık arkadaşlar, yazmayın fişleyecekler.
devamını gör...
patagonyalı
gecenin bu saatinde devrin koş birilerini dövücez diye mesaj atsa malatya'dan ta kadıköy'e yanına gideceğim yazar.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının hissettikleri
mesela herhangi bir gün müthiş bir iç sıkıntısı seni boğar. hayat sana karanlık, manasız gelir. insan, biraz evvel senin zırvaladığın gibi felsefeler yapmaya başlar. hatta yavaş yavaş onu da yapamaz ve canı, ağzını açmayı bile istemez.
hiçbir insanın, hiçbir eğlencenin seni canlandıramayacağını sanırsın. hava sıkıcı ve manasızdır. ya fazla sıcak ya fazla soğuk ya fazla yağmurludur. gelip geçenler suratına salak salak bakarlar ve on para etmez işlerin peşinde, bir tutam otun arkasından koşan keçiler gibi dilleri bir karış dışarı fırlayarak dolaşırlar.
aklını başına derleyip bu ruh haletini tahlil etmek istersin. insan ruhunun çözülmez düğümleri bir muamma gibi önüne serilir.
kitaplarda okuduğun depresyon kelimesine bir cankurtaran simidi gibi sarılırsın. çünkü nedense hepimizde maddi olsun, manevi olsun, bütün dertlerimize bir isim takmak merakı vardır bunu yapmazsak büsbütün çılgına döneriz.
mamafih insanlarda bu merak olmasa doktorlar açlıktan ölürlerdi. bu depresyon kelimesine yapışıp iç sıkıntısının uçsuz bucaksız denizinde bocalarken karşına uzun zamandan beri görmediğin bir ahbap çıkar. kılık kıyafetinin düzgünce olduğunu görür görmez derhal aklına kendi meteliksizliğin gelir ve gafil dostundan talihin varsa bir iki lira borç alırsın...
işte ondan sonra mucize başlar. şiddetli bir rüzgar ruhundan bir sis tabakasını sıyırıp götürmüş gibi içinin birdenbire aydınlandığını, bir hafiflik, bir genişlik duyduğunu görürsün. eski sıkıntı pır deyip uçmuştur. gözlerin etrafa memnuniyetle bakar ve sen de gevezelik edecek bir arkadaş aramaya başlarsın.
işte, iki gözüm, ciltlerce kitabın, saatlerce tefekkürün yapamadığı işi iki kirli kağıt başarır.
sen ruhumuzun bu kadar ucuz bir bedel mukabilinde takla atmasını haysiyetine yediremediğin için belki daha asil sebepler peşinde koşarsın, gökyüzünde birkaç yüz metre daha yükselen bir bulut yahut ensene doğru esen serince bir rüzgar yahut o esnada aklına gelen zekice bir fikir, sana bu değişmenin sebebi gibi görünmek ister.
fakat söz aramızda, iş bunun tamamıyla tersinedir, cebimize giren iki lira sayesindedir ki havanın biraz açıldığını görmek, rüzgarın serinliğini hissetmek hatta akıllıca şeyler düşünmek mümkün olmuştur...
(bkz: içimizdeki şeytan)
devamını gör...
evlilik içi tecavüz
evli bireylerin tek taraflı isteğe bağlı olarak karşı cinse tensel saldırmaları. tamamen hayvani bir davranış olduğunu düşündüğüm, malesef sıklıkla kadınların nadir de olsa erkeklerin maruz kaldığı davranış biçimi.
olumlu veya olumsuz bütün davranışların temelinde bireysel hak ve özgürlüklere saygı yatar. bu saygı yitirildiği zaman insanın insana eziyeti başlar. ne demiş cahit zarifoğlu, " bir incelik gösterin, incinmesin yüreğim".
olumlu veya olumsuz bütün davranışların temelinde bireysel hak ve özgürlüklere saygı yatar. bu saygı yitirildiği zaman insanın insana eziyeti başlar. ne demiş cahit zarifoğlu, " bir incelik gösterin, incinmesin yüreğim".
devamını gör...