görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda
dilek özçelik isimli trakya üniversitesi ingilizce öğretmenliği öğrencisi, kanser hastası genç kızın eski bakan erdoğan bayraktar'dan yardım istemesi ve bakanın kızı dilenci sanıp eline para tutuşturması sonucundan genç kızın ağzından dökülen yürek yakan cümledir. ağlayarak kalabalık içinde gözden kaybolan dilek 14 ocak 2018 tarihinde kansere yenik düşmüştür.
vebali omuzlarınızdadır.
buradan
vebali omuzlarınızdadır.
buradan
devamını gör...
anın fotoğrafı
devamını gör...
otobüste yer bulabilmek için hamile kalmak
ilk hamileliğimde 8,5 aylık olana kadar ev ve işyeri arası çok uzak olduğundan sabah 2, akşam 2 saat toplamda 4 saat, 4 ayrı vesait ile işe gidip geliyordum, hiç kimse de yer vermezdi. hiç denemeyin gençler, başka yerleri bilemem ama istanbul'da işe yaramıyor, bizzat test edildi, onaylandı.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının meslekleri
i
ş
s
i
z
ş
s
i
z
devamını gör...
bu kadar online yazar sadece okuyacaksa neden yazar oldu sorunsalı
böyle, yeni gelişen bir platformda önemli olanın; çok yazılmasından ziyade kaliteli içerik üretilmesi olduğu için, olmayan sorunsaldır.
devamını gör...
mucize
olağanüstü bir olayın meydana gelmesidir. mucize ile ilgili çok güzel bir olay var. " bir gün küçük bir kız bir eczaneye girip toplamış olduğu tüm parasını eczacıya verip mucize varmı, almak istiyorum der. eczacı gülerek mucizeyi ne için istiyorsun der küçük kız da kardeşimin başında şöyle bir şişlik var babam eğer bir mucize olmazsa öleceğini söylüyor ben kardeşimin ölmesini istemiyorum ona bir mucize almak istiyorum der. eczacı buna çok üzülür ve küçük kıza maalesef bizde mucize yok der. sonra küçük kızın arkasında olayı izleyen bir adam elini kızın omzuna koyarak şöyle der göster bakalım ne kadar paran var der sonra küçük kızın parasını sayar ve ooo tam da bir mucize alacak kadar paran var der ve hadi beni kardeşinin yanına götür de onu bir göreyim der sonra kızın evine giderler ve o adam küçük çocuğun başına bakar ve 2 gün sonra o küçük çocuğun ameliyatını ücretsiz yapar. ve bu yaşanmış gerçek bir olaydır o ameliyatı yapan ise ülkemizde olduğu gibi dünyada da ünlü iranlı beyin cerrahı prof. dr. madjid samii'dir.
devamını gör...
ankara'da yaşayan normal sözlük yazarları buluşması
(bkz: kafa'da tanıştığı 100 erkeğe aynı gün, aynı saat ve aynı yerde randevu veren yazar)
ve muhtemel fotoğraf:
ve muhtemel fotoğraf:

devamını gör...
vasiyetini word dosyasına yazarken dosyanın adını vasiyet_sonhal_final yapan insan
vasiyetini yazdıktan sonra sürekli düzenleme ihtiyacı duyan insandır.
vasiyetin kayıt şekilleri muhtemel şöyledir:
vasiyet
vasiyet2
vasiyet_son
vasiyet_sonhal
vasiyet_sonhal_final
en son times new roman 12 punto iki yana yaslı seçeneğini işaretledikten sonra dosya adına "vasiyetim" olarak son halini verip notere gönderir.
vasiyetin kayıt şekilleri muhtemel şöyledir:
vasiyet
vasiyet2
vasiyet_son
vasiyet_sonhal
vasiyet_sonhal_final
en son times new roman 12 punto iki yana yaslı seçeneğini işaretledikten sonra dosya adına "vasiyetim" olarak son halini verip notere gönderir.
devamını gör...
sfayk
abovvv nickaltı bulunmayan yazarmış.
bağzı kendini bilmezler tarafından nankör gözüyle bakılan ancak erkek olsa sarkık bıyık bırakıp dosta güven düşmana korku salacak halet-i ruhiyeye sahip yazar.
10000 karma barajını geçince nankör kedi unvanını almasını bekliyorum.*
bağzı kendini bilmezler tarafından nankör gözüyle bakılan ancak erkek olsa sarkık bıyık bırakıp dosta güven düşmana korku salacak halet-i ruhiyeye sahip yazar.
10000 karma barajını geçince nankör kedi unvanını almasını bekliyorum.*

devamını gör...
sevilen kişiye açılamamak
ne hissediyorsanız onu söyleyin. yalan söylemeye hiç gerek yok.
devamını gör...
iç hizmet kanunu
türk silahlı kuvvetlerinin görev ve yetkilerini tanımlayan yasaya verilmiş isim. zamanın da bölük komutanı'nın habire tehditlerine maruz kalırdık bu kanun yüzünden.
bir vukuat olur bölük komutanı: şimdi istesem varya, iç hizmet kanunun bilmem kaçıncı maddesinın zırt bendinden seni mahkemeye versem şu kadar askerliğini uzatırım.
bir vukuat olur bölük komutanı: şimdi istesem varya, iç hizmet kanunun bilmem kaçıncı maddesinın zırt bendinden seni mahkemeye versem şu kadar askerliğini uzatırım.
devamını gör...
duş alırken banka kasası açar gibi çeşme ayarlamak
kendi banyondan başka bir banyodaysan duş dj kabinine döner kasa neymiş. sürekli yana dona şoklanırsın.
bir de yeni modeller var onlar da kokpit havası veriyor. böyle çıt çıt yapan ekstra düğmeleri var, yok efendim yağmur şeklinde yağacakmış, yanlardan gelecekmiş, içinden geçecekmiş bilmem neymiş. lanet olsun diyip ileğene çimesim geliyor.
bir de yeni modeller var onlar da kokpit havası veriyor. böyle çıt çıt yapan ekstra düğmeleri var, yok efendim yağmur şeklinde yağacakmış, yanlardan gelecekmiş, içinden geçecekmiş bilmem neymiş. lanet olsun diyip ileğene çimesim geliyor.
devamını gör...
hata yapmayı kazanım olarak görmek
her hata doğruyu nasıl yapacağımızı öğretir. öğrenmek biraz da ne yapmayacağımızı bilmekten geçer.
devamını gör...
özel mesajda küfreden yazar
bu durumu yaşamak istemeyenlerin, başkasına yaşattığı eylem.
kişinin potansiyelini az çok bildiğimden önlemimi aylar öncesinden alsam dahi, nickaltlarında, orada burada provoke edip, insanı hedef gösterme amaçlı her yere nick yazıp, iftira atan bireye dönüşüyor.
neyse ki yazılan onca argoyu ve dahi tehditi kaale almıyorum ve mesaj engelini kaldırmıyorum. showlar yapılıyor, acıyarak izliyorum.
edit: yazım hatası.
kişinin potansiyelini az çok bildiğimden önlemimi aylar öncesinden alsam dahi, nickaltlarında, orada burada provoke edip, insanı hedef gösterme amaçlı her yere nick yazıp, iftira atan bireye dönüşüyor.
neyse ki yazılan onca argoyu ve dahi tehditi kaale almıyorum ve mesaj engelini kaldırmıyorum. showlar yapılıyor, acıyarak izliyorum.
edit: yazım hatası.
devamını gör...
güney kore'de kahraman ilan edilen türk
bence kahraman ilan edilen türk kadın yazılması gerekir.
kutlarım .
kutlarım .
devamını gör...
apolitik olmak isteyip olamamak
kendimi bu felsefeye uyarlamayı ne kadar çok istesem de karşımdakinin cehalet seviyesine göre dayanamayıp, gelişine yapıştırıyorum. sonra ne gerek vardı diyorum ama ben böyleyim. işime yaramayacak şeylerle uğraşmamayı, zamanı daha iyi değerlendirmeyi, iletişimin herkes çok kolay olmadığını bu en iyi şekilde kullanmak gerektiğini vb. ama içimdeki doğruyu düzeltme, ona bir şeyler katabilme en azından bakış açısı katma isteğinden alı koyamıyorum. içimdeki milliyetçiliği buradan kopartamıyorum. sonunda işi gücü bırakacağız siyasete gireceğiz onu istiyorlar.
tanım: politik bir tavır sergilemek. (bkz: ortacı)
tanım: politik bir tavır sergilemek. (bkz: ortacı)
devamını gör...
normal sözlük 1. istanbul zirvesi
emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. keşke biraz daha geç katılan ve yuvarlak masaya dahil olamayan arkadaşlarla da sohbeti koyulaştırabilseydik. ya da masa daha büyük olsaydı * artık diğer sefere.
devamını gör...
halil soyuer
hayatı boyunca, zafer, hakikat, medeniyet, halkçı, ankara, telgraf, devrim ve adalet gazetelerinde polis muhabirliği, istihbarat şefliği, yazı işleri müdürlüğü, fıkra yazarlığı, ankara halkevi bünyesindeki kültür ve sanat şubesinin yöneticiliği ve ulus gazetesinde muhabirlik gibi birbirinden farklı birçok görev almış olan, 1921 - 2004 yılları arasında yaşamış şair.
soyuer'in 200'den fazla şiiri bestelendi ve şiirleri birçok yabancı dile çevrildi.
benim en sevdiğim şiiri:
sen
sen sonsuz ufukların dile gelen meltemi
sen, renklerin üstünde kaynaştığı manzara
sen gönül kafesine demir atan ilk gemi,
sen, bağrımda açılıp kapanmayan ilk yara
unutmak istesem de bu benim elimde mi?
yağmur ol damla damla arık toprağıma ak,
yatıştır içimdeki hırçınlaşan denizi
sen, bahtımın burcunda dalgalanan ilk bayrak,
sen, ıssız yollarımın kaybolmayan ilk izi,
kendini görmek için göz bebeklerime bak
bırak gezeyim köy köy, sorayım şehir şehir,
benim için de olsun bugünün dünden farkı
sen, gönül kitabından okuduğum ilk şiir,
sen, bahar rüzgarından dinlediğim ilk şarkı
geceler bir damla yaş, günler bir damla zehir
bunca yıl sabrederek boyun eğdim kadere,
söyle, kavuşacağım günler pek çok mu uzak?
sen, ruhumu suyunda yıkadığım ilk dere,
sen, gönlümün tutulup çırpındığı ilk tuzak
gitsin mi bunca emek bunca dilek boş yere
göster bakışlarını zaman zaman ve yer yer
gönlüm intizardadır senden gelecek emre
sen, bağrıma saplanan merhametsiz ilk hançer
sen, gönül toprağına gelip düşen ilk cemre
bunalan içerime bir parça teselli ver
bu sert rüzgar başımdan hep böyle mi esecek,
hep böyle mi saracak varlığımı bu diyar
sen, bir bahar sabahı kokladığım ilk çiçek
sen, ömrümün kışında gülümseyen ilk bahar,
ne derin bir acı duy, ne sonsuz bir keder çek
oydum gönül dalına adını hece hece,
gel de gör can evime işledi uykusuzluk
sen, aklımı peşinde sürüyen ilk düşünce
sen, bütün varlığımda duyduğum ilk susuzluk
neyim var senden güzel, neyim var senden önce
ne olur üstüme dök bütün sıcaklığını,
başımı saran sisi hem parçala hem dağıt
sen, ömrümün yolunda gıcırdayan ilk kağnı
sen, üstüne derdimi işlediğim ilk kağıt
eyleme hislerimi bir avuç kül yığını
sen, sonsuz ufukların dile gelen meltemi
sen, renklerin üstünde kaynaştığı manzara
sen, gönül körfezine demir atan ilk gemi
sen, bağrımda açılıp kapanmayan ilk yara
yıllar geçse de seni unutmak hiç elde mi?
soyuer'in 200'den fazla şiiri bestelendi ve şiirleri birçok yabancı dile çevrildi.
benim en sevdiğim şiiri:
sen
sen sonsuz ufukların dile gelen meltemi
sen, renklerin üstünde kaynaştığı manzara
sen gönül kafesine demir atan ilk gemi,
sen, bağrımda açılıp kapanmayan ilk yara
unutmak istesem de bu benim elimde mi?
yağmur ol damla damla arık toprağıma ak,
yatıştır içimdeki hırçınlaşan denizi
sen, bahtımın burcunda dalgalanan ilk bayrak,
sen, ıssız yollarımın kaybolmayan ilk izi,
kendini görmek için göz bebeklerime bak
bırak gezeyim köy köy, sorayım şehir şehir,
benim için de olsun bugünün dünden farkı
sen, gönül kitabından okuduğum ilk şiir,
sen, bahar rüzgarından dinlediğim ilk şarkı
geceler bir damla yaş, günler bir damla zehir
bunca yıl sabrederek boyun eğdim kadere,
söyle, kavuşacağım günler pek çok mu uzak?
sen, ruhumu suyunda yıkadığım ilk dere,
sen, gönlümün tutulup çırpındığı ilk tuzak
gitsin mi bunca emek bunca dilek boş yere
göster bakışlarını zaman zaman ve yer yer
gönlüm intizardadır senden gelecek emre
sen, bağrıma saplanan merhametsiz ilk hançer
sen, gönül toprağına gelip düşen ilk cemre
bunalan içerime bir parça teselli ver
bu sert rüzgar başımdan hep böyle mi esecek,
hep böyle mi saracak varlığımı bu diyar
sen, bir bahar sabahı kokladığım ilk çiçek
sen, ömrümün kışında gülümseyen ilk bahar,
ne derin bir acı duy, ne sonsuz bir keder çek
oydum gönül dalına adını hece hece,
gel de gör can evime işledi uykusuzluk
sen, aklımı peşinde sürüyen ilk düşünce
sen, bütün varlığımda duyduğum ilk susuzluk
neyim var senden güzel, neyim var senden önce
ne olur üstüme dök bütün sıcaklığını,
başımı saran sisi hem parçala hem dağıt
sen, ömrümün yolunda gıcırdayan ilk kağnı
sen, üstüne derdimi işlediğim ilk kağıt
eyleme hislerimi bir avuç kül yığını
sen, sonsuz ufukların dile gelen meltemi
sen, renklerin üstünde kaynaştığı manzara
sen, gönül körfezine demir atan ilk gemi
sen, bağrımda açılıp kapanmayan ilk yara
yıllar geçse de seni unutmak hiç elde mi?
devamını gör...
aşkın nörobiyolojisi
kelime anlamı, bir varlığa duyulan derin bir sevgi anlamına gelen ve bilinç haline gelmiş evrendeki temel bir güç olarak kabul edilen aşkın nörobiyolojik mekanizmasını kısaca açıklayan başlıktır.*
ehe, şimdi çok biliyormuşçasına ahkam keseceğim aşk hakkında.*
aşka nörobilimsel olarak baktığımızda, bir hormon kokteylidir diyebiliriz kolaylıkla. nitekim bir ödül sistemi gibi de çalışır aynı zamanda. ödül sistemi dediğimizde direkt olarak dopaminden bahsedebiliriz. dopamin, romantik bir aşk ile ilişkilidir. bir miktar bağımlık hali gibidir. aşık olduğumuzda bu ödül sistemiyle ilişkili tüm nörokimyasallar beyne akmaya başlar ve çeşitli belirteçler ortaya çıkar.* ve vücut strese girer. bir kriz ortamında hisseder kendini. kortizol* artmaya; serotonin* azalmaya başlar. böylece, tutku denilen, aşkın o ilk evrelerinin takıntılı hali başlıyor. aynı zamanda bu sırada yüksek dopamin de salgılandığı için aşşşırı bir heyecan halindeyiz. hislerin karmaşasını yaşıyoruz yani. tam bir savaş ortamı var beynimizde..*
aynı zamanda aşk ile birlilkte oksitosin ve vazopresin denilen bağlanma hormonları salgılanmaya başlıyor. özellikle ten teması ile artan oksitosin aşırı salgılanıyor. bu da bizim memnuniyet ve sükunet gibi hisler hissetmemizi sağlıyor. vazopresin ise, ilişkinin ne kadar süreceğine karar veriyor. çünkü uzun süreli ilişkilerin sebebi vazopresin olarak gösterilmiştir ve vazopresin salgılanması tek eşlilik durumu gibi sağlıklı bir durumu da ortaya çıkarmaktadır.
ve aşk bitmiyor sevgili yazarlar... sadece ilk bahsettiğimiz o his karmaşası bitiyor, hormonlar duruluyor. kaygı azalıyor. takıntı azalıyor. endişe azalıyor ve yerini sakin bir sevgiye bırakıyor.*
ha, derseniz ki kim karar veriyor bu hormonların delirmesine? orasını hala bilmiyoruz. aşk hakkında yapılan binlerce bilimsel çalışma olmasına rağmen hala gizemini koruyor..
aşk olmasaydı eğer, hakkında yazılan ve çizilen binlerce eser olmayacaktı. aşk, belki de hayatın bir rengiydi, gizemli bir rengi... ve bizler, belki de o rengin nasıl bir renk olduğunu hiçbir zaman çözemeyeceğiz..
ehe, şimdi çok biliyormuşçasına ahkam keseceğim aşk hakkında.*
aşka nörobilimsel olarak baktığımızda, bir hormon kokteylidir diyebiliriz kolaylıkla. nitekim bir ödül sistemi gibi de çalışır aynı zamanda. ödül sistemi dediğimizde direkt olarak dopaminden bahsedebiliriz. dopamin, romantik bir aşk ile ilişkilidir. bir miktar bağımlık hali gibidir. aşık olduğumuzda bu ödül sistemiyle ilişkili tüm nörokimyasallar beyne akmaya başlar ve çeşitli belirteçler ortaya çıkar.* ve vücut strese girer. bir kriz ortamında hisseder kendini. kortizol* artmaya; serotonin* azalmaya başlar. böylece, tutku denilen, aşkın o ilk evrelerinin takıntılı hali başlıyor. aynı zamanda bu sırada yüksek dopamin de salgılandığı için aşşşırı bir heyecan halindeyiz. hislerin karmaşasını yaşıyoruz yani. tam bir savaş ortamı var beynimizde..*
aynı zamanda aşk ile birlilkte oksitosin ve vazopresin denilen bağlanma hormonları salgılanmaya başlıyor. özellikle ten teması ile artan oksitosin aşırı salgılanıyor. bu da bizim memnuniyet ve sükunet gibi hisler hissetmemizi sağlıyor. vazopresin ise, ilişkinin ne kadar süreceğine karar veriyor. çünkü uzun süreli ilişkilerin sebebi vazopresin olarak gösterilmiştir ve vazopresin salgılanması tek eşlilik durumu gibi sağlıklı bir durumu da ortaya çıkarmaktadır.
ve aşk bitmiyor sevgili yazarlar... sadece ilk bahsettiğimiz o his karmaşası bitiyor, hormonlar duruluyor. kaygı azalıyor. takıntı azalıyor. endişe azalıyor ve yerini sakin bir sevgiye bırakıyor.*
ha, derseniz ki kim karar veriyor bu hormonların delirmesine? orasını hala bilmiyoruz. aşk hakkında yapılan binlerce bilimsel çalışma olmasına rağmen hala gizemini koruyor..
aşk olmasaydı eğer, hakkında yazılan ve çizilen binlerce eser olmayacaktı. aşk, belki de hayatın bir rengiydi, gizemli bir rengi... ve bizler, belki de o rengin nasıl bir renk olduğunu hiçbir zaman çözemeyeceğiz..
devamını gör...
uçhisar kalesi
nevşehir'de, kapadokya'nın her tarafından görülen en büyük peri bacasıdır. bulutlara doğru yükselen doğal bir gökdelendir. eteğinde ve civarında bir çok ev görünür. bu evler, roma askerlerinden korunmak isteyen hıristiyanlar tarafından kayalara oyulmuş. kalenin etekleri şimdi dünyada eşi benzerine rastlanmayacak oteller ile çevrilmiş.
devamını gör...