okumaya başladığımda biraz sıkıcı bulduğum sonrasında elimden düşürmeden tek seferde bitirdiğim adam fawer kitabıdır. bittiğinde çok üzülmüştüm. çok iyi yazılmış bir kitap.
devamını gör...

daha çok bir eşya alınırken söylenmektedir. üzerinde çok dururuz ve aman bir şey olmasın diye uğraşırız. ancak ters teper ve bazen başına gelmeyen kalmaz.
devamını gör...

italyanca'da ''zümrüt'' anlamına gelen efsanevi bir çiçektir, gerçi bazıları bu çiçeğin gerçek olduğunu savunur fakat yine de yetiştirilmesi mümkün olmadığından şu an mevcut değildir. o kadar anlamlı ve yüreklere dokunan bir hikayesi var ki, sözlüğe aktarmamak yazık olur.

bir gün italya'da bir dükün evlilik dışı bir çocuğu olur. bebeğin annesi çiçekçidir ve doğumda ölür. babasıyla bir başına kalan çocuğu üvey annesi öldürmeye çalıştığından dük onu uzak bir yere yollar

söylentilere göre çocuk büyüdüğünde kendini bir kaleye kapatır ve maske takar çünkü kendisini çok çirkin bulur. hem yapayalnız hem de kendini çirkin bulduğundan kalbini kimseye açamaz fakat bahçesinde özenle çiçekler yetiştirir, tıpkı annesi gibi.

bir gün, yoksul bir kız, duvarı aşıp adamın birkaç çiçeğini alıp kaçar. tabii bizim maskeli çocuk buna çok sinirlenir. o, bu kadar özenle çiçek yetiştirirken bu kız da kim oluyordur? bundan sonra çiçeklerinin yanı başında kalıp bekçilik yapmaya karar verir fakat kısacık uykuya daldığı bir anda kız tekrar belirip çiçeklerini çalıp kaçar. adam merak etmeye başlar, kimdir o, neden çiçeklerini çalıyordur? bu düşünceler eşliğinde artık farkında olmadan her gece kızı beklemeye başlar ve yine kızın geldiği bir gece pelerin giyip onu takip etmeye başlar. takibi sonucu kasabaya geldiklerinde anlar ki, kız çok fakir olduğundan adamdan çaldığı çiçekleri satarak geçimini sağlamaya çalışıyordur.

adamın içini suçluluk duygusu kaplar. kıza yardım etmek, nasıl çiçek yetiştirildiğini ona öğretmek ister fakat çirkindir, yapamaz. kızın onu gördüğü anda kaçacağından korkar. sırf o yoksul kız için en nadide ve pahalı çiçeği (smeraldo) yetiştirmeye karar verir. bu, kıza olan içtenliğini, samimiyetini göstereceği en güzel yoldur çünkü. çok zor da olsa çiçeği yetiştirmeyi başarır. şimdi tek yapması gereken kızın gelip çiçeği almasını beklemektir fakat günler, aylar geçer ama kız gelmez. adam endişelenir, korkar ve pelerinini takıp kasabaya ona bakmaya gider. gittiğinde kızın öldüğünü öğrenir. acaba, eğer adamın cesareti olsaydı, kendisini gösterseydi ve hislerini itiraf etseydi her şey değişir miydi?

"o günden bugüne smeraldo'nun anlamı; sunulamamış, açıklanamamış samimiyet ve hisler demektir."

bu çiçeği metafor alarak yazılan çok anlamlı bir de şarkı vardır. merak edenler için

türkçe altyazılı hali burada.
ayrıca kaynak.
devamını gör...

yumurtadan çıkıp nutella'ya daldıgımız bir pazar olsun, günaydın sözlük!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

en başta benim. kopuyor 2 dk sonra kendiliğinden geri geliyor. sorun ne bulamadım. hız gayet stabil ama günde en az 10 defa kopma oluyor. modem rt206.
devamını gör...

zaman zaman yaşadığım durum.kararsızlık zor.
devamını gör...

1. dünya savaşı döneminde ingiliz askerlerin kalın ve rahatsız kabanlarla rahat edememesi sonucunda thomas burberry tarafından gabardin kumaştan oldukça kullanışlı, kabandan daha hafif trençkot üretildi. trençkotların birçok cebinin olması en önemli artısıydı. ayrıca sırt kısmındaki ekstra parça askerleri rüzgara karşı korumak için eklenmiş. rahatlığıyla ve kullanışlı olmasıyla askerler günlük hayatlarında da kullanmaya başlamış. daha sonraları sadece askerler değil kadın, erkek bütün insanlar için kullanışlı bir giysi oluvermiş. günümüzde hâlâ rahatlığıyla en çok tercih edilen modanın vazgeçilmez parçalarından birisidir.
devamını gör...

"beni intihar ettiler" dediği van gogh kitabında, toplumun intihar üzerinde ki etkisine güzel bir yaklaşım sunar. psikyatriye eleştiri oklarını korkusuzca savurur. en önemlisiyse kendisiyle birlikte toplum tarafından dışlananların, deli diye yaftalananların, nasıl büyük dehalar olduğunu ortaya koyar. son olarak:

"ve bazen daha fazlası gerekmez bir dahiyi intihara sü­rüklemek için. kalbin, çıkmazı öyle feci bir şekilde hissettiği günler ge­lir ki, o, kafasının üstüne bir bambu darbesi yer sanki, o artık geçemeyeceği düşüncesi. çünkü doktor gachet'yle bir konuşma sonrasında de­ğil mi ki van gogh, hiçbirşey yokmuş gibi, odasına girdi ve intihar etti. ben de bir tımarhanede dokuz yıl geçirdim ve hiç inti­har takıntım olmadı, ama biliyorum ki sabahleyin, ziyaret saatinde, bir psikiyatr'ıa yaptığım her konuşma, bana ken dimi asmak isteğini verirdi, onu gırtlaklayamayacağımı hissettiğimden."
devamını gör...

1909-1986 yılları arasında elazığa bağlı nimri köyünde yaşamış, saz çalan ve tasavvuf şairi olan nimri dedeye ait bir şiirdir. arif sağ tarafından seslendirilmiş.
beni her okuduğumda etkileyen şiir; insanın gerekirse serden geçip insan olma mücadelesini sürdürmesinin gerekliliğini çok güzel tarifliyor. ayrıştırmadan ve ötekileştirmeden de var olunabileceği noktasında umut ışığı olan bir şiir.


sözleri şu şekildedir;

ikilik kinini içimden atıp
özde ben bir insan olmaya geldim
taht kuralı ariflerin gönlüne
sözde ben bir insan olmaya geldim
serimi meydana koymaya geldim

meğerse aşk imiş canın mayası
ona mihrabımış kaşın arası
hakkın işlediği kudret boyası
yüzde ben bir insan olmaya geldim

bütün mürşidlerin tarif ettiği
sadıkların menziline yettiği
enbiyanın evliyanın gittiği
izde ben bir insan olmaya geldim

ben de bir zamanlar baktım bakıldım
nice yıllar bir kemende takıldım
o aşkı mecazla yandım yakıldım
közde ben bir insan olmaya geldim

süregeldim aşk meyini içerek
her bir akı karasından seçerek
varlık dağlarını delip geçerek
düzde ben bir insan olmaya geldim

gör ki nimri dede şimdi neyleyi
gerçek aşkı her gönüle söyleyi
her türlü sefaya veda eyleyi
sazda ben bir insan olmaya geldim


arif sağ yorumu ile; insan olmaya geldim
devamını gör...

sagopa kajmer.
devamını gör...

çevrenizde bulunan insanları çıldırtabilendir. aynı zamanda çevrenizde bulunan insanların mutluluğu veya şebekliğine göre de sizi çıldırtabilendir.

ben her sabah çok sinirli uyanan bir insan olarak bu huyumu bilmelerine rağmen ''ööfff gülsene biraz ya bu ne böyle'' tepkileri verenlere güne kötü devam etmeleri için gerekli sebepleri verecek noktaya geliyorum mesela.
devamını gör...

adolf hitler- türkleri seviyor olmam durumu.
devamını gör...

baharda kışı
kışında baharı özler insan
ne uzaksa onu özler
kavuşmak şart mı
boşver
bazı şeyler yokken güzel
devamını gör...

yüce hakan sefere gitmiş
bilge hatun dokuz doğurmuş
dokuz oğlan beş yaşına gelmiş
dokuzu birden kılıç kuşanmış.

buyrunuz
devamını gör...

böyle bir kitle var. genellikle gündeme getirdikleri bazı düşünceler şöyle;
* küfür neden yok ?
* neden siyasi, cinsel başlıklar daha fazla yer almıyor ?
* oradan başlık kopyalayıp buraya taşıyorlar.
* yok efendim sözlüğün rengi neden turuncu ?
yeşil olmasını istiyorlar herhalde.
* kafa sözlük sözlük formatına uymuyormuş.
* hatta neden görseller gözüküyormuş ?
ve buna eklenebilecek yorumlar da mevcut.

bu sözlük bazı alışkanlıkları değiştirme ve nev_i şahsına münhasır bir sözlük olma amacıyla açılmış.
yani sayın yazarlar, neden bir şeyi diğerine benzetmeye çalışıyorsunuz ?
bırakın bu da farklı bir yoldan ilerlesin,. gelişsin.

anlayışınız için teşekkür ederim.
devamını gör...

bir başka kimsenin kendisine aşık olduğu,cinsel ilgi duyduğununa inandığı sanrı bozukluğudur.
detaylı bilgi için buradan
devamını gör...

ağırlıklı olarak görünen hali şöyledir: yazıyor...
whatsapp'a durum atar. başkalarının whatsapp durum değerlendirilmesi yapılır. bu durumlar genellikle facebook göndelerinin ekran görüntülerinden oluşur. akrabalar ile oradan görüntülü görüşülür.
devamını gör...

savaşta kaybettiği babasının yerine koyarcasına çok güçlü bir bağ kurduğu ilkokul öğretmeni louis germain'e olan sevgisi ve nobel ödülü aldığında kendisine yazmış olduğu şu mektubu tüm öğretmenlere ilham kaynağı oluşturur.

''19 kasım 1957

sevgili bay germain,

son günlerde kendimi içinde bulduğum koşturmaca ve telaştan dolayı size samimi duygularımı iletme fırsatını ancak bulabiliyorum. ne heves ne de talep ettiğim bir gaye kazanmış durumdayım.

ancak haberi aldığımda ilk aklıma gelen, annemden sonra siz oldunuz. siz olmasaydınız, benim gibi zavallı küçük bir çocuğa şefkatli elinizi uzatmasaydınız, beni eğitip bana örnek olmasaydınız bunların hiçbirisi olmazdı.

bu ödülü çok önemsemiyorum. ama bu ödül hiç değilse en azından bana, benim için ne ifade ettiğinizi ve etmekte olduğunuzu anlatmama ve size çabalarınızın, çalışmalarınızın ve cömert yüreğinizin, aradan ne kadar zaman geçerse geçsin hep size minnettar kalacak küçük öğrencilerinizden birinde hayat bulduğunu göstermeme fırsat veriyor. sizi tüm kalbimle kucaklarım.

albert camus''
devamını gör...

islam dininin tanımı %98 oranında müslümanlar için= domuz eti yememek. geri kalan herşey için tövbe kapısı açık mömin kardeşlerime.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim